32.Bölüm: ZAMAN BEKLETMEYE GELMEZ

2.2K 216 87
                                    

Merhaba ballı çöreklerim, umarım Ramazan'ınız mükemmel gidiyordur. Allah sabır ve dirayet versin hepimize.

Bu bölüm Ateş için özel olacak, umarım bölüm hoşunuza gider, keyifli okumalar dilerim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, destek olursanız bölümler daha hızlı gelir. 💪🏻

Beni buradan → -Kirilmisbirkalp
Takip etmeyi unutmayın!

Aşk, tüm canlıların sahip olduğu, tattığı, kimi zaman tatlı bir tadı olan, kimi zaman acının yakıcılığını derinden hissettiren bir duyguydu ve özlemle bir araya geldiğinde o acı yakıcılık, dayanılamaz oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşk, tüm canlıların sahip olduğu, tattığı, kimi zaman tatlı bir tadı olan, kimi zaman acının yakıcılığını derinden hissettiren bir duyguydu ve özlemle bir araya geldiğinde o acı yakıcılık, dayanılamaz oluyordu.

Ateş dayanmıştı, aşkı için, yuvası için, ailesi için ve yüzünü yalnızca birkaç kez görebildiği küçük kızı için.

Ancak şimdi her şey bitmişti, öyle ki içine dolan huzurla yıllardır adım atamadığı evinin sokağına girdiğinde gözleri hevesle parıldadı, kalbi küt küt atarken evine yaklaştı, karısıyla birlikte boyadığı sarı kapının boyaları soyulmuştu ama hala aynı şekilde duruyordu, üzerine boya bile sürülmemişti, bu onu gülümsetti, belki de onu unutmak istemedikleri içindi.

Elindeki küçük çantayı kenara bıraktı, bacaklarının sızısını umursamadan üstünü başını düzeltti, kokuyor olduğunu düşünerek kendini kokladı ama buna bir çare bulamayacağını anlayarak saçlarını düzeltip gergince kapıyı tıklattı.

Bakışlarını bir saniye bile kapının soyulmuş sarı boyasından ayıramazken duyduğu adım sesleriyle kalbi daha da hızlandı. "Kim o," dedi ince, ruhuna işleyen o narin ses tonu.

Gözleri özlemle dolduğunda ağzını açıp da benim diyemedi. Bunca zaman sonra nasıl geldiğini haber verebilirdi ki, ne diyeceğini bilemiyordu. "Kübra'm," diye seslendi dolu dolu sesiyle, ses tonu titriyordu. "Ben geldim güzelim, ben geldim güzel karım."

Kapının ardındaki ses kesildi, ne bir adım sesi ne de bir konuşma. Yalnızca hızlı nefesleri duydu, avucunu kapıya yaslayarak bir an önce karısına kavuşmanın ateşiyle kavruldu.

"Kim gelmiş Kübra, ne diye dikiliyorsun orada aval aval?" diyen sesle kaşları çatıldı. Tok bir erkek sesiydi, tanımıyordu, daha önce duymamıştı ancak karısıyla bu şekilde konuşması onu şimdiden sinirlendirmişti.

Kapı açıldığında gözlerini sildi, bir adım geriye giderek açılan kapıdan gördüğü karısının yüzüyle kocaman gülümsedi ama aldığı karşılık yalnızca ürkek, çekingen bakışlardan ibaretti. "Kimsin?" diye sordu karşısındaki adam, sesi oldukça sertti. "Konuşsana birader, kimsin diyorum sana!"

KRONİK (+18) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin