Giriş...

4.7K 151 50
                                    

Ilk kitabım, acemiyim.... Umarım seveceğiniz bir kitap olur, oy ve yorumlarınızı beklerim.

●●●●●

  Zaman zaman aile konusunda çok söz duyarız, aile hayatı denildiği zaman kimi ağlayarak kimiyse keyifle anlatır. Kiminin her anlatışta acısı yüzüne vurur, yutkunmak dahi zor gelir. Kimiyse güle oynaya anlatır, ailenin güzelliğii anlatmaya kelimeler kifeyetsiz kalır.

Aile var evet, kimi aile iyi olur kimiyse aile demeye bin şahit ister. Ama kimse aile olduklarını kanıtlayamaz, ikinci seçenek diye kalan çok çocuk vardır. Bazı çocukların gözlerinde kıyamet olur, saf acı olurda kimse göremez. Yutkunmaya zorlanır insan, bu nasıl çocuk diye kendine sormak isterde cevap bulamaz.

Aile olmak kolay değildir, herşeyde olduğu gibi aile olmakta emek ve sevgi ister. Zor günleri atlatmak için bir arada kalabilmeyi bilenler aile olmalı, geri plana çocuklar atılmamalıdır.

"Deha bi bak." dedi solda ki masayı işaret ederek, Deha hemen gösterdiği masaya yol aldı. Garsondu, hem okula gidiyor hemde garsonluk yapardı. Anne - baba yoktu, babası kıskançlıkla annesini öldürmüş sonra da intihar etmişti. O zamanlar daha 5 yaşındaydı, gözleri önünde yaşanan bu acı olayla psikolojisi bozulmuştu. Yetimhanede büyümüştü çünkü ailenin geri kalanı ona sahip çıkmamıştı. 17 yaşında kahverengi saçlı ela gözlü bi gençti. 2 ay sonra 18 olacaktı, ev kiralayabilmek adına da çalışıyordu. Yetimhaneden atılınca sokakta yatacak değildi, enayi değildi.

"Hoş geldiniz, ne alırsınız efendim?" dedi mesafeli bi sesle, masa sahipleri 4 kişilik erkek grubuydu. Tahminen üst tarafta bulunan liseden çıkıp gelmişlerdi. Gençler siparişleri tek tek vermeye başlarken o da not alıyordu, damarına basılmadığı sürece çok sakindi. Kolay kolayda kızmazdı. Bir süre sonra siparişleri getirmek suretiyle yanlarından ayrıldı, bugünü sakin bitsin istiyordu, yeterince yorgundu. Üstünde kafeye ait giysiler vardı, yakasında adı yazıyordu.

Saatler sonra.

Deha Alakan ( Façalı)

   Şu hayatta en nefret ettiğim şey toplu taşıma çünkü her türlü insan oluyor. Dedikoducu, deli, durduk yere laf atan, kendini bi halt sanan, tacizciler... Herkesten geride, en arka koltukta cam kenarı kapabilmiştim. Elimde kitabım okuya okuya yetimhaneye gidiyorum, yorgunum ve çok uykum var. Yetimhane kapıları kapanmadan yetişebilsem benim kârım olurdu. Kapıda kalmak istemiyorum, hava buz gibi, zaten kar yağıyor.

O anda dürtülmem ile tek kaşımı kaldırıp karşımda ki bedene baktım, bi teyze idi. Anlıyorum, yer istiyor. Çok yaşlı olduğu için pes ederek kitabımı kapatıp çantama attım ve yerimden kalkarak ona oturması için müsade ettim. Ton ton bi teyzeydi, hemen çantamı omzuma takarak bir yere tutundum. Düşüp rezil duruma düşmek filan istemem, işte o anda bi genç homurdanarak konuşmuştu.

" Bunlara ne diye yer veriyorsun abi, bunun gibiler düğünlerde göbek atar. Sonra gelirler toplu taşımada duygu sömürüsü yaparlar."

" Terbiyesiz."

" Siz göbek atarken utanmıyorsunuz demi teyze, terbiyesiz hep biz gençler olalım.  Görüyorsun demi abi, bunlar hep böyle! "

Dedi kinle kadına bakarken, belli çok çekmiş... 14 - 15 arası gibiydi yada 13...

"Ben yerimi verdim, gerisi beni sallamaz. Isterse gitsin mezarda göbek atsın, ne halt ederse etsin."

"Hay yaşa abi, ağzından bal damlıyor."

" Terbiyesizler, bi teşekkür ederim derdim ama sende diğer gençler gibisin."

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin