22

481 39 41
                                    

Günler sonra/
Deha Façalı.

Bitti, Altan Alakan hapishaneye girdi. Mahkeme günü gözlerime baka baka benimle alay etti. Babam az kalsın kavga çıkartaraktı ama abilerim durdurdu. Altan Alakan bana "Video nasıldı? Sevdin demi?" diye sordu. Zorla izlettiği video sanki iyi birşeymiş gibi bu soruları bana sordu. Cidden şaka gibi bir insan ya, onu asla anlamayacağım.

Psikolog yardımlarım bitmiyor, Ateş abi bana iyi geliyor ama bazen anlattıkça canım yanar gibi hissediyorum. Bunalıyorum, Meryem annemi çok özlüyorum. Ona kavuşmak istiyorum, boş vakitlerimde ona gidiyorum. Bugün yine okuldayım, Yadigar bana kızgın değil ama ben ondan defalarca özür diledim. Beni affetti ama biz şimdi neyiz bilmiyorum, o bana hâlâ yakın davranıyor. Inadına pes etmiyor, umut ediyor.

Kayra ve Yadigar, ikisiyle beraber sınıfa girmemle herzaman ki yerime geçip oturdum. Kayra'da kendi yerine geçti ama Yadigar bu defa benim yanıma oturdu, birşey demedim, ne diyim? Ben artık onun kalbini kırmak istemiyorum, Yadigar birşey demememle sevinmişti. Kızamam ona, onunki de bir umut. Sevmek yasak değil, gönül ferman dinlemez.

O an hoca girdi, hemen ders için yoklamaya başladı. Son dersteyiz, eve gitmenize az kaldı. Dinlenecek olduğum için rahatım ama hâlâ huzursuzum, ya o şefersiz olduğu hapisten çıkarsa? O vakit ne olacak?

"Deha Façalı"

"Burdayım hocam." dediğimde gözleri beni buldu, değişik bir hocaydı. Bir kızıyor bir seviyordu, o da ayrı bi cinsti ha...

▪▪▪▪▪▪▪

"Deha!"

Diye dürtülmemle gözlerimi araladım, bunun üzerine aynı kadife ses konuştu. Bu arada konuşan Yadigar'mış, la ben ne ara uyudum? Ders mi bitti? Hoca yok la hatta Kayra'da yok.

"Ders bitti, ne çok uyudun."

Dedi takılarak, gözlerimi ovup kendime gelmeye çalıştım. Hemen olmasa bile birkaç dk sonra kendime geldim, yere kayıp düşmüş olan çantamı aldım. Allah bilir ne zaman düştü, neyse ya iyi kötü bugünde uyuduk Allah'a şükür.

"Eve gitmeden kantinden bi çay yada kahve içelim uykun açılır, hem Kayra kantine indiydi, bizde gidelim. ."

Derken benim yerime eşyalarımı çantama koyup fermuarı kapattı. "Ben özür dilerim." dememle gülümseyip "Daha ne kadar dileyeceksin? Affettim seni, tamam sakin ol." dedi ve yerinden kalktı.

Bana el uzatmasıyla sorgusuz sualsiz tutup kalktım, uykum açılmadı düşmek istemiyorum. En önemlisi ona güveniyorum, sınıftan çıkarken ikimizde sessiz kaldık. Ne o konuştu ne ben, zaten yeterince konuştuk.

Kantin:

Bir köşeye geçtik kahve içiyoruz, dışarıdayız hava güzel. Sigara çıkartıp dudaklarım arasına koydum ama çakmağım yok, off doğru ya ben onu evde unuttum.

"Eğilsene bi..."

Diyen Yadigar ile kaşlarımı çatsamda dediğini yaptım, o sigaramı yakınca gözlerim büyüdü. Sonra kendi sigarasını yakıp çakmağı masaya koydu, bocalanmış halimden zar zor kurtulup sigaramı içmeye koyuldum. Tamam az önce kalp hızlandıran bir olay olmadı, hızlı atmayı kes kalbim, delirtme beni!

Karşımda oturuyor, aslında erkekten hoşlansam Yadigar tam tipimdi. Mavi gözlü sarışın birşeydi, kısacası ikizinin erkek versiyonu gibiydi. Gözleri parlıyor, bocalamış halimden zevk almış gibi dudağı kıvrılmıştı. O an birisi arkadan sarılınca irkildim.

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin