1

2.6K 117 63
                                    

Geçmiş

  Oğluyla parktan gelen kadın kapıyı kapatarak salona yol alacakken merdivenlere doğru giden giysilerle kala kalmıştı. Resmen yerde yeni çıktığı belli dağınık giysiler vardı, ayakkabılar vardı ve birisi kadın ayakkabısıydı. O an aklına düşen acı ihanetle hiddetle konuştu.

"Deha sen burda kal annem."

Diyerek üst kata yol aldı, oğlunu çok severdi. Oynamak, onunla oynar gibi yemek yapmak en büyük keyfiydi. Minik beden hızla merdiveni çıkan annesinin ardından bakarken uslu bi hâlde beklemeye koyuldu. Yerde niçin giysi var hâlâ çözememişti, kafası karışık haldeydi. Safça etrafa bakarken yerde ilk defa gördüğüne yemin edeceği bi kolye gördü. Güzeldi, pahallı gibiydi.

Dokunmadı, annesi onların olmayan ve yerde gördüğü şeyleri asla almaması gerektiği konusunda uyarmıştı. Böyle durumlarda annesine derdi, işte o an annesinin öfkeli sesini duyunca korkuyla sıçradı. Anne ve babası kavga ediyordu, kadın ağlarcasına konuşuruyordu.

Deha annesinin ağlamasını istemezdi, göz yaşı görse silerdi. Yine silmek istiyordu, hemen üst kata koşmaya başladı. Ne olduysa görmek istemişti, birkaç dk sonra anne - babasının odasına vardı. Ancak vaziyet hiç iyi değildi. Yatakta kendini yorgana sarmış çıplak bi kadın, baksırlı duran babası ve hiddetle bağıran annesi vardı. Bu görüntü minik çocuğu şoka sokmuştu.

"Benim odamda, benim yatağımda siz ne bok yiyorsunuz? Oğlumuz var şerefsiz, bana bunu nasıl yaptın? "

" Bi dinle hatun, yeminle bu karı beni ayarttı. Benim suçum yok, ben sana aşığım."

"Utanmadan, yalandan yere yemin etme! Ben göreceğimi gördüm, boşanalım."

" Izin vermem, benden ayrılıp başka itlerle evlenemezsin."

" Sen beni aldatıyorsan bende yaparım Ali!"

Dedi öfke akan sesle, ilk defa eşinden nefret ediyordu. Görmeye tahammülü yoktu, işte o anda üçlü Deha'yı fark etmişti. Ali Bey çocuğu görünce yutkunarak şunu söylemişti.

"Oğlumuz var, boşanamayız."

" Yeni mi aklına geldi? Boşanacağım, oğlumu alıp gideceğim."

Diyerek minik oğlunun yanına adımladı, tam minikle ordan ayrılacakken o daha ne olduğunu bile anlamadan sırtından kurşun yemişti. Aynı anda diğer kadının çığlıyla karışık yeniden kurşun yedi. Bedeni yere düştü, Ali Bey eline nerden geçirdi bilinmez ama silahla onu vurmuştu. Acımadan, çocuk var demeden sıkmıştı.

" Benden kopamazsın, ya benimsin ya benim."

Diyip kendi kafasına da sıktı, diğer kadın korkuyla hızla kalkıp giyinmeye başladı. Korkudan tir tir titriyor, annesinin baş ucunda ağlayan minik bedeni gözü görmüyordu. Hemencecik giyinip ordan ayrılmıştı, koynuna girdiği adamın eşinin giysilerinden giymişti. Geride ne oldu ne bitti umrumda olmadı sadece 'silah sesleri var' diye isimsiz bir ihbar yapmıştı. Minik Deha ise annesini sarsarak uyandırmaya çalışıyordu. Olmuyordu, yer kan içindeydi. Anne - babasına ait kanlar vardı.

" Anne uyan korkuyorum, baba annem uyanmıyor lütfen şuna birşey de!

5 yaşındaydı, görmemesi gereken bi olaya alalen şahitti. Deli gibi ağlayarak anne diye haykırıyordu, o en çok annesine bağlıydı. En çok annesini severdi, ağlamasına kıyamazdı. Görse yaşına bakmaz babasıyla kavga eder, hesap sorardı. Bugünse anne - babası ölmüştü, herşey gözleri önünde olmuştu.

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin