Bıçak görmek istemiyorum.

282 31 13
                                    

2 saat sonra

    Ilaç içtikten sonra yatmıştı, uyumasa bile yatıyordu. Acil işi olan işine giderken geri kalan aşağıda sohbet ediyordu. Zait Bey ise çalışma odasındaydı, incelemesi gereken dosyalarla ilgileniyordu. Saatlerdir ordaydı, kahvesinin bittiğini fark edince odadan çıktı. Lakin ayakları onu mutfağa değilde Deha'ya götürdü.

Deha gözleri kapalı dururken bir eliyle hafif anlını ovdu. Baş ağrısı geçmişti ama bi sersemlik var gibiydi, bir zaman sonra elini anlından ayırıp yastığın üstüne koydu. Uykusu vardı ama uykuya dalamıyordu.

"Ela gözlüm gelebilir miyim?" dedi kapı açık olsa bile kapıyla hafif vururken, onay alınca odaya girdi ve kapıyı kapattı. Sonra yanında ki boşluğa usulca oturdu, eli direkt oğlunun saçına giderken "Iyi misin oğlum?" dedi merakla sorarak, usul usul saçlarını seviyordu.

"Iyiyim."

"Odadan çıkmıyorsun, acıkmadım mı?"

"Grip etkisi galiba bi sersemlik var, birazda başım ağrıyordu ama o geçti."

"Normal, zaatüre olmak üzereymişsin ve bünyen zayıf. Geçmiş olsa bile yeniden hasta olma tehliken var, dikkat et tamam mı? Misal duş aldıktan sonra saçını ıslak bırakma!"

Diyince aklına babasının ıslak saç sevmeyişi aklına geldi. Kapı üstüne su koyup adamı ıslamıştı, ancak ne yazık ki aileden kimse o anıyı bilemezdi. Tek bilen Deha idi, kendini öldü sanarken başladığı yere geri dönmüştü.

"Tamam."

"Birşey ister misin? Ben kahve alacağım, istediğin birşey varsa söyle sana getireyim."

Dediğinde Deha gözlerini açarak ona baktı, adamın tebessümünü görmek huzur verse de malûm günün olayı aklına her gelişte huzursuz oluyordu.

"Eve alıştın mı?"

"Kısa sürede mi?" dedi yalandan, bazı şeyleri yok saymak zorundaydı. Gerçeği demesi mümkün değildi, Zait Bey oğlunun düşüncesinden habersizce "Zaman be yavrum, zaman herşeyin ilacı!" dedi.

"Aç mısın?"

"Canım birşey istemiyor."

"Peki herhangi bi isteğin var mı?"

"Aileni anlatsan."

   Zahir Façalı'yı der mi diye merakına bunu diyordu yoksa hepsini tanıyordu. Tanışmaya bile lüzum yoktu ama tanışmak zorundaydı yoksa aile şüphe duyardı. Zait Bey yatak başlığına yaslanıp aileyi tek tek anlatmaya başladı. Ama oğlunun aslında onları tanıyor oluşunu nereden bilebilirdi ki?

"Babam adı Turgut annemin adı Gülçiçek, dayın Alparslan doktordur. Ek olarak Tufan amcan da doktordur, eşinin ismi Gül, oğulları; Yaver - Yasir - Yasef... Birde emniyet amiri olan Murat amcan var, o da evli, Dolunay - Ateş - Poyraz diye 3 oğlu var. Eşini Poyraz'ın doğumu sırasında kaybetti."

"Başka?" diye umutla sordu, Zahir Bey'den söz edecek mi diye merak ediyordu. Zait Bey onun düşüncesinden habersizce "Ikizim var, ismi Zahir... Albay, şuan Mardinde! O ve dayın bekar, demelerine göre evlilik düşünceleri yokmuş."

Diyerek açıklama yaptı, Deha kendi kendine birşey mırıldansa bile adam anlamamıştı. Anlamadığı içinde kaşlarını çattı çünkü ne dediğini bilmek istiyordu. Deha ise başını yastığa gömüp gözlerini kapattı, Zait Bey onun huysuzluğunu az çok anlamıştı ama nedenini çözemiyordu

●●●●●●●

"Deha?" diye seslendi ama tepki yoktu, oğlu uyuyordu. Uyuduğunu anlayınca usulca üstünü kapatıp "Iyi uykular." dedi.

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin