27

361 38 48
                                    

Hafta sonu :

"Siktir... Deha, bittin oğlum sen..."

Dedi Zait Bey sinirle kendi odasına giderken çünkü oğlu aklından geçeni yapmıştı. Odanın kapı üstüne bi kova su koymuş, kapıyı aralık bırakmıştı. Zait Bey'se bilmediği için kapıyı açmış, açar açmazda sırıl sıklam olmuştu. Şuan sinirle kuduruyordu, dediği gibi ıslanmaktan haz etmiyordu.

Deha ise uslu uslu aşağıda çizgi film izliyordu. Oraya su koyduğunu çoktan unutmuştu, aklı bir tek izlediği çizgi filmdeydi. Dikkatle izliyordu, yanında abileri vardı, büyüklerden pek insan yoktu. Onlar baş başaydı, hepsi onun açtığı çizgi filme odaklanmış haldeydi. Arada birde Alev mesaj atıyordu ama bakmıyordu, şuan sadece televizyon izliyordu. Zevkini hiçbirşeyin bozmasını istemiyordu.

O sırada kendi odasına giren Zait Bey söylene söylene giysi alıp üstünü çıkartmaya başladı. Yeni duş almıştı, birde aksi gibi oğlunun kapı üstüne koyduğu su dolu kova sayesinde yıkanmıştı. Sinirden burnundan soluyordu, eşşek şakalarını pek sevmezdi. Oysa oğlunu da uyarmıştı, yapma demişti.

●●●●●

"Ela gözlüm bi bakar mısın?"

     Deha iç çekerek yerinden kalktı, babası çağırıyordu. Çizgi filmden koptu diye huysuz çocuklar gibi ayaklarını yere sürte sürte salondan çıktı. Ancak çıkar çıkmaz yüzüne çarpılan suyla "BABA" diye bağırınca abileri de ayağa fırlamıştı. Hatta bahçede ki aile bireyleri de içeri girmişti ama içeri girdiklerinde ıslak bir Deha görünce gülmemek için zor durmuştular.

"Ödeştik bebeğim, belki bundan ders alıp birdaha babaya tuzak kurmazsın."

Turgut Bey gülmemek için zor dururken "Çocukla çocuk mu oluyorsun Zait? Bu ayıp değil mi?" diye sordu.

"Sayesinde bende iki kez duş aldım, hak etti yaramaz oğlum."

"Çok kötüsün baba!"

"Sende sabah sabah bana tuzak kurmasaydın."

"Ben çocuğum."

"Ne güzel işte baba - oğul eğlendik, neyse hadi gitte kurulanıp gel. Dahaca kahvaltı edeceğiz."

Dedi gülerek, Deha ise homurdanarak merdivenlere yol aldı. O gittikten sonra birkaç kişi gülmeye başladı, ıslak ıslak güne başlaması komik gelmişti.

"Çocukla çocuk olma Zait, hem kendisi yapsa bile belki kendine yapılmasını sevmezdir."

Diye uyardı annesi Gülçiçek hanım, giden torunu ardından bakıyordu. Sonra kendi oğluna bakarak "Biliyorsun o senin oğlun, sana çok benziyor. Bence o da kendisine şaka yapılmasını sevmiyordur. Seninle sabah sabah oynamış, lakin belli ki yaptığı şeyi unutmuş çünkü saf saf bakıyordu yavrucak." dedi.

Zait Façalı kocaman gülümseyip "Birşey olmaz, ben onun gönlünü alırım." diyerek salona girdi. Tabi aile bireyleri de ona uydu, kahvaltı dahaca hazır değildi.

7.00...:

   Zait Bey oğluna baksa bile oğlu ona pas vermiyordu, küsmüş gibiydi. Birde üstüne Arat abisinden aldığı tişortlerden birisini giymişti, az çok bedenine oturur gibi olmuştu. Bordo renkti, ıslak saçlarınıysa kurutmaya gerek duymamıştı. Daha doğrusu kurutacak kadar umursamamıştı ama bu görüntü babasının pek hoşuna gitmemişti.

"Küsmüyüz ela gözlüm?"

"Hayır."

Dedi ekmeğine çikolata sürerken ama babası ona inanmıyordu. Çünkü küskün duruyordu, günlerden cumartesiydi. Abileri evdeydi, babası evdeydi. Bir tek Meriç ve Diyar yoktu. Birisi doktor, diğeriyse savcıydı ve şuan ikisininde işi vardı. Bu nedenle erkenden gitmişlerdi. Kahvaltıya beklememişlerdi, aç aç gitmelerine üzülen Deha ise yarı yarıya ondan huysuzdu.

Kelebek EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin