12

53 15 38
                                    

Aynı uzun yolu adım adım, tekrar gittikten sonra nihayet gemileriyle Mars'a, oradan da Nexus'a ulaştılar.

...

Sarah ailesiyle ikinci karşılaşmasında daha içten bir tavırla onlara baktı. Yüzündeki o ifadesiyle ve ışıl ışıl gözleriyle daha sevinç dolu bir hali almıştı. Artık her şey gerçekten de bitmişti. Omuzunda hissettiği ağır sorumluluğun yanında sanki üzerinden de büyük bir yük kalkmış gibiydi. Muhtemel bir sonuçla ailesine mal olmak onu yaşayamayacağı bir duruma ve hatta karşı koyamayacağı bir travmaya kadar sürebilirdi.

Artık tehlike de olan kimse yoktu. Başkanın ona son sözlerinde sen benim bizatihi korumam altındasın demesi her şeyi en açık şekilde çözüme kavuşturmuştu. Lucas'ın orduları bizzat başkan tarafından dağıtılmıştı.     

...

Gemiden indiğinde 2 günlük pek ağır geçen yolculuk bitmişti. Sandalyesi üzerinde camdan huzurla ve mutlulukla şehrine doğru bakıyordu. Haberlerde savaşın Harold aracılığıyla barışa döndüğü görülüyordu. Dikkatini bir süre köşede duran haber kanalına çevirdi. Kendisinin de konuşmalarda, sebepler arasında olmasından ve önemli rol oynamasından dolayı adı geçmişti. Yorumlayıcı muhabir isminden başka pek bir şeye değinmemişti, yine de isminin oradan duyulması dikkat çekiciydi Sarah için. Anlaşma koşullarından ve deneylerden sonra genel olarak klasik şeylerden bahsedilmişti. Her zamanki gibi sistem sözcükleri kullanılıyor, kanalların hepsinde adaletten ve nihai gelişimden bahsediliyordu.

Sarah elini çipinin olduğu yere koydu. "Çok garip." Etine yapışmış üçgen çıkıntıyı hissetti. Garipti. Artık gerçekten de kendisinin sandığı yapma duyguları yoktu. O kendisi olmaktan bu kadar uzak olduğunu nasıl anlayamamıştı? Şu an hala mahkum olan herkes gibi... Teknolojinin bireye indirgenmesi sonuçları yıllarca öngörülemez yapmıştı. Bu döngüyü kimin başlattığı ise tam bir muammaydı.

...

Ailesi karşısındaydı, onu bekliyorlardı. 

Gözleri doldu. Elleri kucağında, dizlerinin üzerindeydi. Kıyafetini sıkıyordu. Heyecanından vücudu kenetlenmiş halde hıçkırıyor ve gözlerini silerken düşen başını tekrar tekrar ailesine çevirerek onlarla olmanın mutluluğunu izliyordu.

İlk heyecan dolu karşılaşmanın ardından onlar bir yandan kendisine doğru adımlarken Sarah'ta bir yandan sağlam koluyla oturduğu sandalyesini sürüyordu.

Karşılaştıklarında annesi ve Sarah beraber olmanın verdiği büyük heyecanla birbirlerine sarıldılar. Sarıldıklarında Sarah belini biraz doğrultabilmişti.

Tüm bu gergin sürecin başından beri var olan en belirgin his kesinlikle korkuydu, her taraf için. Kaybetmenin verdiği umutsuz korku...

Gözyaşları içinde anne ve kızının kavuşmasının ardından kendisini iyi hissettiği bir anda Sarah, Jim'den söz etmek istedi. Annesine sarılı olduğu halde onun omzu üzerinden konuşurken yapmıştı bunu. Tüm yolculuğu boyunca onu ne kadar özlediğini dile getirmeye çalıştı ilk sözlerinde, göz göze geldiklerinde annesinin dışardan gülen ama içeriden duygusallaşan ruhunu gördü ve annesini daha fazla yormaması gerektiğini anladı. Orada konuyu kesip küçük kardeşiyle ve babasıyla da kucaklaşmanın daha iyi olacağını düşündü.

Kardeşi henüz neler olduğunun farkında olmasa da abisinin başına gelenlerden haberdardı. Sarah'a kıyasla daha duygusal yapısı ablasına sarılınca kendisini göstermişti. Hepsi de Sarah'ın yanında güçlü kalmaya çalışıyorlardı. Bu havadan Ava'da nasibini almıştı. Ancak o da ablasına dokunduğu anda kendisini salıvermişti.

Küçük kızın önce gözleri dolmuş sonra da ablasına daha sıkı sıkıya sarılarak ağlamaya başlamıştı.

Bu karşılaşmanın ardından Harold Sarah'ın arkasından ona yaklaşarak bir süre bekledi. Mutluydu. Gökyüzüne yüzünü çevirdi. İçinden "Mirasına sahip çıktım dostum." dedi.

Döngü (Doğuş ve Sarah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin