COINCIDENTAL MARRIAGE

22 - Get Drunk , Then Hope. ♥

Nick Jonas - Avalanche (Ft. Demi Lovato) ♥

22

Baekhyun hangi ara eve gelip de kendisini yatağına bıraktığını hatırlamıyordu.

En son hatırladığı davette Chanyeol'un herkesi ağlatan bir konuşma yapıp kendisini sahneye çağırmasıydı ama sonrası yoktu. Başı feci derecede ağrırken yatakta doğrulup yorganı üzerinden attı. Hava aydınlıktı. Yataktan inip terliklerini ayağına geçirdi. Hareket ettikçe başındaki ağrı daha da kötüleşiyordu. Takmayıp elleriyle hafif masaj yapmaya çalıştı ama etkisi yoktu.

Merdivenlerden inerken mutfaktan gelen çatal seslerini duydu. Ağrı masajdan sonra az da olsa azalmıştı. Mutfağa girince sessiz adımlarla yürüyerek ocağın önünde bir şeyler yapmaya çalışan eşine sarıldı arkadan.

"Oh Baekhyun."

Başını çevirip diğerinin baktığı yere bakınca hemen kendine çeki düzen vermişti Baekhyun. Yemek masasında Chanyeol'un annesi ve karşısında bir adamla oturuyordu. Diğer sandalyede de Chanyeol'un ondan daha uzun olan abisi vardı. Şaşkınlıkla başını çevirip tekrar diğerine baktı Baekhyun.

"Chanyeol, o adam kim?"
"O aile doktorumuz Baek."
"Peki neden burada. Bir şey mi oldu?"
"Hiçbir şey hatırlamıyor musun?"

Başını eğip dün geceye ait bir şeyler hatırlamaya çalıştı Baekhyun. Salon boyunca dizili masalardan bir bardak şampanya aldığını hatırlayınca neden başının ağrıdığını anlayabilmişti. Çok çabuk sarhoş olurdu o.

"Chanyeol... Kötü bir şey mi yaptım yoksa?" Sessizce diğerine sokulup kulağına sordu Baekhyun.

"Hayır. Aksine çok şirindin."
"Ne oldu? En son sen konuşma yapıyordun."
"Ondan sonra sahneye çıktın ve herkesle tanıştın. Ama birazcık fazla içki içince çok çabuk sarhoş oldun."
"Rezil olmadık değil mi? Yoksa annen bize kızdı mı?"
"Kızdı ama sadece bana. Sana hala şefkatle yaklaşıyor."
"Peki doktor neden burada?"
"Sen içtikten sonra bayılınca annem hemen onu çağırdı. Şimdi nasıl hissediyorsun?"
"Başım ağrıyor."
"Neden o kadar içtin ki Baek? Hadi şimdi güzel bir kahvaltı yap, sonra doktor tekrar bakar."

Diğerini onaylayarak üst kata çıkıp üzerindeki pijamaları çıkardı Baekhyun. Artık herkesin gözünde resmi olarak bu ailenin bir üyesiydi ve misafirlerinin önüne bu kıyafetlerle çıkamazdı. Siyah bir pantolonla beyaz bir gömlek giyip elini ve yüzünü yıkadı. Saçlarını da düzelttikten sonra tekrar aşağı indi.

...

Chanyeol dün nasıl o konuşmayı yaptığına hala inanamıyordu.

Sadece içine bir cesaret gelmişti. Her şeyi söyleyip bu yükün altından kalkmak istemişti ve olmuştu. Şimdi annesi içerde Baekhyun'la gülerek bir şeyler konuşurken hissettiği rahatlığın sebebi dündü. Dünkü cesaretiydi.

Son krebi de tabağa koyduktan sonra üzerine biraz sos dökerek tabakla birlikte içeri gitti. Normalde de ailelerdi ama şimdi sevdiği herkesin aynı masa çevresinde olması daha da çok aile gibi hissettirmişti.

"Chanyeol, Baekhyun'a daha çok koy. Eşine nasıl bakıyorsun sen? Neden bu kadar zayıf bıraktın?"

Gülerek annesinin dediğini yapıp Baekhyun'un tabağını üç tane krep koydu Chanyeol. Daha sonra herkesin tabağına da koyduktan sonra eşinin yanındaki boş sandalyeye geçip oturdu.

Chanyeol'a günün birinde bir erkekle evleneceğini söyleseler onlara sadece güler geçerdi. Ya da annesi ve erkek eşiyle birlikte oturup böyle kahvaltı yapacaksın deseler sadece kafa sallardı ama işte gerçekleşmişti. Ne kadar kızlardan bile daha güzel olsa da bir erkekle evliydi. Onun elleri vücuduna dokunduğunda ateş gibi yanıyor ve her sabah onun öpücükleriyle uyanmak istiyordu.