11. Sınıftalarken
Tanrısal bakış açısı
"Yeonjun'la sevgili misiniz?"
Jisung bu sorunun üstüne gülmeye başlamıştı.
"Ben ve Yeonjun m-" gülmekten cümlesini bile tamamlayamıyordu.
"Evet Yeonjun ve sen, sevgili... değil misiniz?"
"Sevgiliymiş gibi bir halimiz mi var? Böyle düşündüğüne inanamıyorum cidden."
Minho boğazını temizlemişti.
"Yani fazla samimi geldiniz merak etmeden edemedim."
Minho sırtından bir yük kalktığını hissetmişti. Bir yandan düşünceleri hala aklımda dolaşıyordu.
Öte yandan Jisung, Minho'nun yaptığı kurabiyeleri yiyordu. Minho'nun daldığını görünce kurabiyelerden bir tanesini alıp onun ağzına doğru götürdü. Minho dudağında hissettiği şey ile ayılmıştı. Kurabiyeyi görünce gülümsedi ve yedi. Ağzının kenarında kırıntı kalmıştı.
Bunu farkeden Jisung bir eliyle Minho'yu çenesinden tuttu ve kendisine doğru çevirdi. Diğer eli ile dudağının kenarındaki kırıntıları temizledi. Eli dudağına temas ediyordu.
Minho aniden dudağında hissettiği eller ile kalbi çarpmıştı. Jis onun dudaklarına bakarken, o doğrudan ona bakıyordu.
Jisung işini bitirince Minho'nun çenesinden elini çekti. Minho'yla göz göze geldiler. Göz kırpınca Minho aniden onun kendisine baktığını farketti ve önüne döndü. Kurabiyelerin bittiğini farkedince kabı da alıp kalktı Minho.
"Dersin başlamasına az kaldı ben sınıfa gideyim."
"Pekala."
Minho hızlı adımlarla sınıfa çıktı. Kalbi çok hızlı çarpıyordu.
Jisung'da Minho'dan farklı değildi.
1 ay sonra
Arkadaş çevreleri genişlemişti. Minho, Jisung, Felix, Hyunjin, Chan, Seungmin, Changbin ve Jeongin grubu ayrılmaz bir grup olmuştu. Yeonjun ise hala Jisung'a sapkınlık yapıyordu. Bu Minho'nun sinirini ne kadar bozsa da Jisung onla anlaştığı için sesini çıkarmıyordu.
Mevsim geçişi olduğu için okulda salgın vardı. Çoğu kişi hasta olduğu için okula gelmemişti. Buna Felix, Chan, Jeongin ve Hyunjin'de dahildi.
Öğle teneffüsü Jisung ellerini yıkamak için lavaboya girmişti. Herkes teneffüste olduğuniçin kabinler boştu. Jisung ellerini yıkarken birisi lavaboya girmiş ve kapıyı kilitlemişti. Jisung kilit sesini duyar duymaz arkasını dönünce beklemediği biri ile karşılaşmıştı.
"Yeonjun?"
"Seninle özel konuşmam lazım Jisung."
Yeonjun ona yaklaşıyordu. Jisung'u lavaboyla arasına alınca Jisung yakınlıklarından dolayı geri eğilmişti. Yeonjun'un elleri iki tarafından lavaboya dayandığı için yandan kaçamıyordu.
"N-ne yapıyorsun?"
"Uzun zamandır yapmak istediğim şeyi."
"Uzaklaş benden!"
"Senden hoşlanıyorum ve benim olmanı istiyorum Jisung, her anlamda."
"Saçmalama!"
Jisung ellerini Yeonjun'un göğsüne koyup onu itmişti. Geriye itilen Yeonjun ani bir sinirle Jisung'u kolundan tutmuş ve yandaki duvara çarpmıştı.
Jisung sırtında hissettiği acı ile ağzından ufak acılı bir inleme çıkmıştı. Yeonjun onun karşına geçip tek eliyle bileklerini başının üstünde birleştirmişti. Diğer eli ise çenesindeydi.
"Yeonjun bırak beni hislerimiz aynı değil. Ben seni sadece arkadaşım olarak görüyorum. Bundan fazlası olamayız."
"Benim olacaksın diyorsam benim olacaksın. Bunun aksi hali yok."
"Bana hiç fikrimi sormadın."
"Fikrini soran da yok zaten."
Parmağıyla Jisung'un çenesini okşuyordu. Gözleri ise dudaklarındaydı. Uzun zamandır onu düşlüyordu Yeonjun. Arkadaş olarak kalmasını istemiyordu artık.
O sırada Minho lavaboya adımlamıştı. Kapının kilitli olduğunu farkedince kapıya tıkladı.
"Orda biri var mı?"
Jisung duyduğu sesle kafasını çevirmişti.
"Minho yardım et lütfen! Yeonju-"
Yeonjun, Jisung'un çenesindeki elini ağzına çıkararak ağzını kapatmıştı.
Minho Jisung'un yardım sesini duymasıyla beynine kan sıçramıştı. Bir kaç tekme ile kapıyı kırınca gördüğü manzara karşısında sinirlerine hakim olamadı.
Hızlıca Yeonjun'a yürüyüp onu pataklamaya başladığında Jisung dizlerinin üstüne düşmüştü.
...
![](https://img.wattpad.com/cover/346098522-288-k725212.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arama | Minsung
FanfictionH: Alo, sevgilim seni çok özledim. Hep telefonu açıyorsun ama telefonun karşısında yoksun değil mi? M: Seni çok özledim Jisung... ...