Minho'nun bakış açısı
Chan'a konumunu attığım kafede oturmuş bekliyordum. Bi yandan herşeyi anlatacağım için içim içimi yiyordu. Jis... onu özledim. Hemde çok özledim. Ama çok öfkeli bana. Affetmez de. Nasıl affetsin ki beni bunca şeyden sonra. Tanışmamız çok iyiydi oysaki...
11. Sınıftalarken
Jisung 17 Minho 18Tanrısal bakış açısı
Yine geç kalmıştı genç oğlan. Kaldığı yetimhaneden koşarak çıkmıştı. Tekrardan öğretmeniyle papaz olmak istemiyordu. Okulun kapısına vardığı gibi tam girecekken ensesinde bir el hissetmişti. Okulun zorba grubu Jisung daha girmeden onu bahçede bir kenara çekmişlerdi.
"Ne istiyorsunuz be! Dün bütün paramı aldınız aç kaldım bugün bırakın bari."
"Umrumuzda mı sence?"
Zorbalar gülerken Jisung kendini kurtarmanın derdindeydi. Tam koşmak için hareketlenecekken karnında hissettiği yumruk ile iki büklüm olmuştu. 5 kişi onu dövmeye başlamıştı. Onun yapabildiği tek şey ise kendini korumaya çalışmaktı. O sırada dönem ortası okula yeni gelen genç ve karizmatik çocuk ilk günün heyecanı ile sırıtarak okula yürüyordu. Fakat tam gireceği sırada acı dolu bir inleme duymasıyla başını çevirmiş ve etrafına bakmıştı. İlk günden başını belaya sokmak istemese de bakmak istedi. Sessiz adımlarla bahçeye adımlamıştı ki yan duvarda yere düşen çocuğu tekmeleyen grubu görünce kaşları çatılmıştı.
"Bırakın onu derhal!"
Zorba grup duydukları ses ile başını çevirmiş ve çatık kaşlı oğlana bakmıştı.
"Pardon da sen kim oluyorsun da bize ne yapmamız gerektiğini söylüyorsun."
"Kim olduğum seni ilgilendirmiyor ama onu bırakmazsanız güç kullanmaktan çekinmem."
Genç oğlanın yapılı vücudundan dolayı tırsmıştı biraz zorba grubu. Yine de bunu belli etmeden yüzlerinde pis bir sırıtışla ordan sakin adımlarla uzaklaşmışlardı. Genç oğlan hızlıca yerde yatanın yanına çöktü.
"İyi misin."
Jisung kafasını kaldırıp bakmıştı oğlana. Sivri burnu, keskin çene hattı, kehribar gözleri ve kumral saçlarıyla onu izleyen oğlanda yerde yatanın yaralarını inceliyordu. Kendisi dövülmüş gibi hissetmişti oğlan.
"İyiyim merak etme geçer gider."
"Gel revire gidelim. Gerçi... nerde olduğunu bilmiyorum açıkçası."
Jisung bu oğlanı daha önce okulda görmediğini farketti. Yerden doğrulup oturma pozisyonuna geldi.
"Yeni öğrenci misin."
"Ah evet."
Elini uzattı Jisung.
"Ben Han Jisung"
Minho da ona uzatılan eli sıkmıştı.
"Bende Lee Minho."
Bu iki cümle, onların başlangıcıydı...
"Kalkmana yardım edeyim de seni revire götürelim hm?"
"Pekala."
Minho Jisung'u kaldırıp onun dediklerine uyarak revire getirmişti. Kendisi sandalyede otururken sedyeye oturmuş bacaklarını sallayan kahverengi saçlı, bal gözlü, sincap yanaklı ve dolgun dudaklı oğlanı izliyordu. Neden bu kadar hoşuna gitmişti ki.
Jisung'un yaraları kapatılırken Minho onun her zerresine göz gezdiriyordu. İlk görüşte bağlanmıştı bu oğlana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arama | Minsung
FanfictionH: Alo, sevgilim seni çok özledim. Hep telefonu açıyorsun ama telefonun karşısında yoksun değil mi? M: Seni çok özledim Jisung... ...