Arama | Minsung

2

Göz kapaklarımı yavaş bir şekilde açtım. Geç yattığımdan dolayı aynı zamanda geç kalkmıştım. Uyuşuk uyuşuk lavaboya gittim. Aynadan dağılan saçlarıma bakıyordum. Elime bi tarak alıp siyah saçlarımı özenle taradım. Minho'ya güzel görünmek için elimden geleni yapmaya çalışıyordum. Nihayet işim bitince yine odama girdim ve bol bir siyah kotla üstünde pembe bir desen olan siyah tişörtümü giydim. Rahat olduğu gibi güzel de gözüküyordu. Odamdan çıkınca Minho'nun odasının kapısında durdum ve enerjik bir sesle odaya daldım. "GÜNAYDIN KEDİCİK!" dememle boş bir yatakla karşılaşmam bir oldu. Eve gelmemişmiydi. Cebimden telefonumu çıkardım ve yatağının üstüne oturtarak Minho'yu aradım. Telefonunu meşgule atan sesi duyduğumda sevincimi yitirmiş, yerine endişe duymaya başlamıştım. Acaba başına birşey mi geldi? Bu düşüncelerle mutfağa giderken yemek masasının üstüne eğilmiş ve baygın halde duran Minho'yu görünce rahatlamıştım. Muhtemelen telefonunun şarjı bitmişti, uyurken bi insan telefonu meşgule atamayacağına göre. Yanına giderek hafifçe sarstım onu."Minho, uyan güzelim." gözlerini istemeye istemeye açan gözleri benimkileri bulduğunda yüzünü buruşturarak kafasını tekrar masaya gömdü. "İyi misin? Neden masada uyuya kaldın? Cheesecake'i yedin mi?" sorduğum sorulara istemeye istemeye cevap vermişti. "Birincisi iyiyim, ikincisi neden burda olduğumu bende bilmiyorum ve  son olarak üçüncüsü keki yemedim, dolaba koydum." kafası hala masaya gömüktü. "Tamam ama uyumaya devam etmek istiyorsan odana geç bari. Bende markete uğrayıp bişeyler alıyım. Sonrasında ise kahvaltı ederiz.

"Ben bişey yemicem. Ayrıca dışarı çıkmam lazım."

"Zaten dün geç gelmemiş miydin kedicik? Şimdi nereye?" sorduğum soruya cevap vermeden kapıya yöneldi ve çıktı.

Acaba sorunu neydi?

...