Yaklaşık 5 dakika sonra Jeongin gelmişti. Hemen arabanın ön koltuğuna atladım. "Ooooo kanka. Kıyanfet yakışmış. Hayırdır inşallah?" Bana bakıp sırtında bende bi elimi omzuna geçirdim. "Lan yok bişey. Hyunjin süslemek istedi o kadar." Ona gözlerimi devirip kemerimi taktım. "Eeee, nereye gidiyoruz?"
"Nereye istersek."
"AVM!"
"TAMAM!"
Birkaç saat sonra
"Yav kollarım koptu. Şu poşeti de alsan Jisungie?"
"Benimde ellerim dolu valla. Nereme sokmamı istersin poşeti?"
"Ya ıyy, iyi ki bi konuşayım dedim ha." Bana iğrenir bi şekilde bakıyordu. Bende ona aynı bakışları sunduktan sonra yanda duran koltuklardan birine oturdum. "Off, kollarım koptu lan. Sen ne dikiliyon ayakta, gel yanıma." Elimi yana vurarak oturmasını işaret ettiğimde o da elindeki poşetleri yere bırakıp yanıma oturmuştu. "Saat kaç?" Cebimden telefonumu çıkardım ve ona saati söyledim. "Saat 8:58."
"Oha bizim eve gitmemiz lazım acilen."
"Bence de, saat baya bi geç oldu."
Ayaklanıp poşetleri aldıktan sonra eve doğru yürümeye başladık.
...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arama | Minsung
FanfictionH: Alo, sevgilim seni çok özledim. Hep telefonu açıyorsun ama telefonun karşısında yoksun değil mi? M: Seni çok özledim Jisung... ...