Chan'ın bakış açısı
Hızlıca Seungmin'le eve vardık. Ben eve girer girmez odamıza gidip bavulumu toplamaya başladım, o sırada Seungmin hemen yanımdaydı. "Onu geri getirebilecek misin?" Seungmin'e döndüğümde dalgın bi şekilde bakıyordu. Minho' ya hepimiz değer veriyorduk, bi anda kendini bizden kesmesi tabi ki içimizi burkmuştu. "Bilmiyorum Seung ama onu getirmeye çalışacağım. Aptal gibi kaçıp gitmesinin bir sebebi vardır elbet." Bavuluma koyduğum birkaç çorapla birlikte kapattım ve hızlıca kapıya çıktım. "Uçuşun saat kaçta ki bu kadar acele ediyorsunö?"
"1.5 saat var ve havalimanı uzak, ondan dolayı yetişmem lazım." diyerek cevapladım Seungmin'i ayakkabılarımı giyerken. "Jis'le iyi ilgilen tamam mı? Berlin olayını da şimdilik kimseye söyleme, o olayı en kısa sürede çözeceğim."
"Sana güveniyorum."
"Kaçmam lazım."
Hızlı adımlarla arabaya yürüdükten sonra bavulu bagaja atıp gazı kökledim. Yolda ise hastaneyi arayım 3-4 gün özel bir sebepten dolayı gelemeyeceğimi söyledikten sonra biraz da olsa rahatlamıştım.
Minho'nun bakış açısı
"Sen odandan ayrılma benim kısa bir toplantım var. Annem geziyor zaten tek başınasın, bela arama."
"İyi tamam be git ne halin varsa gör."
Babam evden ayrıldığında rahat bir nefes almıştım. Babam'ın Almanya'da satın aldığı eve birkaç hizmetçi ile gitmiştik. Tabi ben kendimi gelir gelmez orda bana ayrılan odaya kapatmıştım. Şu an gerçekten kimseyle görüşmek istemiyordum. Fakat Chan Hyung beni aramış ve geleceğini söylemişti. Şu an orda sabah olurken burda akşam oluyordu ve benim geldiğimizden beri gözüme tek gram uyku girmemişti. Şuan saat kaç, 22:36. Kore'de saatin 8:37 olması lazım. Chan Hyung'la konuşalı baya oluyor. Acaba varmış mıdır k- ahh lafımın üstüne Chan arıyor. "Alo Hyung?"
"Bana nerdeysen oranın adresini verir misin?"
"Bu cehenneme gelmene gerek yok ben sana başka bi yerin adresini atıcam." diyip telefonu kapattım.
Buraya gelirken yolda gördüğüm bir kafe vardı ve annem arabayı durdurup buranın dikkatini çektiğini ve denemek istediğini söylemesi üstüne gitmiştik. Kahveleri güzeldi. Zaten bu eve de yakın. Kafenin adresini Hyung'a attıktan sonra ceketimi aldım ve dış kapıya doğru yürüdüm. "Efendim babanız evden çıkmamanız konusunda beni tembihledi." Arkamdan gelen kadının sözleri üzerine durdum. "Alt tarafı kafeye gidicem salın beni."
"Ama ef-"
"Söyle ona onun dedikleri umrumda değil."
Hızlıca kapıya ulaşıp dışarıya çıktım ve kafeye doğru yürümeye başladım.
Jisung'un bakış açısı
Chan'ın ağar topar gitmesi üzerine geri kalanlar da evden gitmişti. Zaten saatte geçtiği için Hyunjin, Felix ve ben de uyumaya karar vermiştik.
"Yaa uyan be inek." Gözlerimi hafifçe açtığımda Seungmin'i görmeyi beklemiyordum. Hafif bi şekilde yataktan doğruldum. "Sabah sabah hayırdır Seung?"
"Ya iyi değildin geleyim dedim bende. Dördümüz yemeğe gidecez beraber hadi."
"Chan gitti de Changbin ve Jeongin?"
"Changbin sevgilisine çok romantik bi kahvaltı hazırlamış beraber yiyorlarmış."
"Kesin yakmıştır."
"Daha bekleyecen mi yoksa biz gidelim mi?"
"Kalktım kalktım."
Benim hızlıca kalkmamla Seungmin odadan ayrılmıştı. Bende hızlıca lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra bavulu açıp siyah bi eşofman takımıyla beyaz bir tişört giyip hızlıca saçlarımı hallettim ve çıktım. Odadan çıkar çıkmaz dış kapıya doğru ilerleyince beni bekleyen üçlüyü gördüm. "Gelmeyeceksin sanıyorduk ya." Hyunjin'in sözleri üstüne Felix hafifçe onun koluna vurarak bi uyarıda bulunmuştu, bu da beni güldürmüştü. Hızlı bi şekilde ayakkabılarımı giyince dördümüz de merdivenleri inip kahvaltıyı yapacağımız mekana doğru yürümeye başladık.
...
"Ahhhh doydum ve kusacak gibi hissediyorum." Eve doğru yürürken Felix karnını tutarak söyleniyordu. "Arkadaşlar siz ikiniz gidin ben Jis'i iki dakikalığına kaçırıyorum." Seungmin'i dedikleri üzerine durmuştuk. "Benim niye bundan haberim yok peki?" Anlamaz gözlerle Seung'a bakıyordum. "Gel ya işte, siz ikiniz de gidin eve biz geliriz."
"Peki o zaman sonra görüşürüz."
Hyunjin Felix'in dediğiyle birlikte bize el sallarken Seung'la ben başka bi yere yürüyorduk.
...
Berbat bi yazar olduğumu biliyorum bölüm sıkıcı olmuş olabilir
YB atmadığım için de özür dilerim artık daha sık yazacağım
Seviliyorsunuzzzzzzzzz

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arama | Minsung
FanfictionH: Alo, sevgilim seni çok özledim. Hep telefonu açıyorsun ama telefonun karşısında yoksun değil mi? M: Seni çok özledim Jisung... ...