Minho'nun bakış açısı
Koltuğa öylece oturmuştum. Kafam ellerimin arasında, ağlıyordum. Babamı ikna edememiştim ve ev satılacaktı. Boşver o evi satmayalım diyorum, bak kalacak yeri yok dememe rağmen o evi satmaya kararlıydı. Ailesi o küçüken onu terkettikleri için gidebileceği bir ailesi de yoktu. Benim sayemde tutunmuştu hayata. Bu şekilde bitmesine izin veremezdim.
Jisung'un bakış açısı
Felix'in evine varmıştık. Taksiciye parasını uzatıp merdivenleri çıktık ve evin kapısını açtı Felix. İçeriye girer girmez Felix zıplamaya başlamıştı."HYUNJİN? PARTİ VAR!" Hyunjin de içerden geldiği gibi Felix'e sarılmıştı. Bizde Minho'yla böyleydik. Niye durduk yere bozulmuştuk ki. Birbirimize adeta iki yapboz parçası gibi uyuyorduk. Bir anda hangimizin parçası kopmuştu da ayrılmıştık. "Jisung? Lan! Felix bu sağır oldu galiba." Kafamı kaldırdığında Hyunjin'in bana seslendiğini farkettim. "Kusura bakma kanka dalmışım. Felix parti vereceğimizi söyledi."
"Evet. Hyunjin sen Changbin'leri ara, ben de Seungmin'leri arayacağım. SABAHA KADAR UYUMAK YOK.!"
2 saat sonra
Salonda herkes uyuya kalmıştı. Tek uyumayan bendim. Sessiz bi şekilde ağlıyordum. Henüz kimseye bişey anlatmadığım için öyle partinin ortasında anlatıp ağlamak istemediğimden şimdi tek başıma ağlıyordum. Uyumaya çalışsam da başaramamıştım. Minho'dan dolayı gözüme tek damla uyku girmemişti. Mutfağa girip bi bardak su içtim. Yarın ruh gibi kalkmak istemiyorsam şimdiden yatmam gerekti. Bu düşünceyle salona geçip koltuğun bi kenarında Hyunjin'e sarılarak uyumaya çalıştım. Farkına varmadan uyuya kalmıştım bile.
Minho'nun bakış açısı
Felix'in evinin önündeki parkın oradaki banktan pencerelerine bakarak bizimkileri izliyordum. Bi süre sonra ışıklar kapanmıştı, galiba herkes uyumuştu. Peki Jisung ne yapıyordu. Tam bunu düşünürken mutfağın ışığı açıldı. Pencerenin önündeki silüetten bunun Jisung olduğunu anladım. Işığın altına geçtiğinde içe onu daha iyi bir şekilde görebiliyordum. Gözlerim suratını bulduğunda kalbim sızladı. Belli ki uzun bir süre ağlamıştı ki gözleri şişmiş ve kıpkırmızı olmuşlardı. Bi bardak su içip tekrardan ışıkları kapatıp gitti. Onu kırmıştım, kırmayacağıma söz verdiğim halde. Ama barışacaktık, bunu biliyordum. Bi süre daha bekledikten sonra hiçbir ışık açılmayınca eve gitme kararı aldım. Muhtemelen Jisung'da uyumuştu. Eve Jisung'u sayıklaya sayıklaya yürüdüm. Eve geldiğim gibi ise yatağıma geçtim. Jisung'u düşünerek uyuya kalmıştım çoktan.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arama | Minsung
أدب الهواةH: Alo, sevgilim seni çok özledim. Hep telefonu açıyorsun ama telefonun karşısında yoksun değil mi? M: Seni çok özledim Jisung... ...