Yurdanur'dan...
(En son kaldığımız yerden devam ediyoruz canlar.)
"Kıvırcık mı?"
Diye sormadan edemediğim sırada yüzümde tatlı bir gülümseme oluştu. Elini yanağıma doğru götürdükten hemen sonra hafif bir şekilde yanağımı okşadı ve kadife çıkan ses tonuyla gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.
"Evet, kıvırcık değil misin?" Yanıtını verdiği gibi gözümün önüne düşen o bir tutamı hafifçe parmağına dolayıp bana çapkınca bir bakış attıktan hemen sonra popoma bir şaplak attığında inledim. Hemen arkasındansa tabiri caizse yanaklarıma alevlerin hücum edişini hissettim. Ancak tezat oluşturacak şekilde de rahat hareketlerim vardı. Hala kucağındaydım ve çıplaktım! Eli rahat durmayarak göğüs ucuma geldiği gibi oradan da parmaklarının arasına göğüs ucumu kıstırınca gözlerimizi birbirine kenetledim. İki parmağının arasına aldığı tomurcuğumla oynarken ona şuh bakışlar yolluyordum. Ne ara bu kadar utanmaz ve rahat bir kadına dönebilmiştim bilmiyorum ama resmen bu adama karşı koyamaz hale gelmiştim ben! Kim bilir belki de uzun zamandır yalnız olduğum içindi bu hissiyatım. Birbirimizden zor bela kopmayı başardıktan sonra üstümüzü başımızı toparlamaya başladık. Oysa buraya konuşmak için gelmiştik öyle değil mi? Ancak tek yaptığımız şey burada yeniden beraber olmaktan başka bir şey olmamıştı. Temas bağımlısına dönmek ikimiz için şu an en manasız şey olabilirdi galiba! Sadece bir kez karşılaşmıştık değil mi? O da benim onun arabasına çarpmam sayesinde olmuştu.
"Yurdanur...",
"Efendim?",
"Ben seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum." Gözlerime bakarak söylediği şey yutkunmama neden oldu. Peki ya ben? Ben istemez miydim bunu? İçimden bir ses, "böyle bir ilişkiye ayıracak vaktin mi var sanki" gibi bir düşünceyi savunsa da diğer yanım bu adamla daha fazla vakit geçirebilmek için yanıp tutuşuyordu. Hem onunla ne kadar fazla vakit geçirirsem istediğime kavuşma ihtimalimde bir o kadar artmış olacaktı. Ancak unutmamam gereken çok önemli bir şey vardı; hastalığım! Her şey yolunda gitmezse bu hasta kadınla görüşmeye devam eder miydi? Devam etmek istese ben buna razı olabilecek miydim?
Sallasana kızım, erkekler sanki bu kadar ince mi düşünüyor? Duyduğu anda arkasına bakmadan kaçıp gidecek belki de ancak sen şu an onun sayesinde anne olabilirsin.
"Bir şey demeyecek misin?"
Bir dakika az önce ilişki mi dedin sen? Hayır sadece takılacaksınız işte canım besbelli onu diyor sana.
"Yani olur" gibi bir şeyler geveledim aklımdan geçenleri yok sayma gayreti içerisindeyken. Bende bu durumdan memnundum galiba! Bir sürenin sonunda arabayı çalıştırdığında benim evime doğru yol almaya başladık. Konuştuğumuz gibi beni bırakacaktı Yaman. Sessiz sakindik ikimizde belki de artık enerjimiz kalmamıştı. Gerginliğim ya da kendi iç telaşem bittiğinde epeyce de sakin bir kadına dönüyordum. Evimin yakınlarına geldiğimizde, "şuradan sağa döneceğiz" dediğimde başını salladı bana. En fazla bir dakika içerisinde de evimin önündeydik. "Geç oldu biliyorum ama bence birer kahve içebiliriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebek İçin
RomanceDudaklarıma değen dudaklar bir yardım busesi sunmuştu adeta bana! Yıkılmışlığım, umutsuzluğum ve dünyamın başıma yıkılmış olduğu hissiyatı bir anda yok olup gitmişti sanki! Hiç tanımadığım o adamın tenime teması belki umut belki de bambaşka olayları...