Dudaklarıma değen dudaklar bir yardım busesi sunmuştu adeta bana! Yıkılmışlığım, umutsuzluğum ve dünyamın başıma yıkılmış olduğu hissiyatı bir anda yok olup gitmişti sanki! Hiç tanımadığım o adamın tenime teması belki umut belki de bambaşka olayları...
Neredeyse bir günde iki bölüm denebilecek hızda bölüm yazıp yayınlamaya çalışıyorum ve uzunlukları da gayet ideal olabilecek şekilde umarım bu durumdan memnunsunuzdur. Ben hikayeye tam manasıyla konsantre olmuş durumda yolda ilerlemeye çalışıyorum. Böyle severek okumaya devam ederseniz daha da mutlu olurum. 🙏🏻
İlerleyen saatlerde oy verip yorum bırakmayı ihmal etmeyin. ♥️
Hepinize keyifli okumalar diliyorum! ♥️🫶🏻
En kısa zamanda yeniden görüşmek gerek! 🫶🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Derya - Eylem - Yaman - Yurdanur - Yade - Mert)
Herkes oturduğunda bende yeniden yerime geçtim. Meltem hanımda onlara bir şeyler içip içmeyeceklerini sorup hazırlamak üzere odadan çıktığında Haldun bey konuşmaya başladı. "Bizim iki ayrı fikrimiz var sizlere sunmak istediğimiz."
Tek başıma karar vermek benim için zor olacak olsa da elimden geleni yapmaya çalışacaktım. Tuan bey beni yine yalnız bırakarak yapacağını yapmıştı. Diğer reklam şirketindeki Ögeday beyde kendilerinin de iki ayrı fikirlerinin olduğunu söyledikten sonra devam etti. "Ilgaz bey size fikirlerimizi ayrıntılı bir şekilde sunacak. Zaten ikisi de onun fikri."
Başımı salladıktan sonra saçlarımı arkaya atıp gözlerimi Ilgaz'a çevirdim. "O zaman önden siz buyurun Ilgaz bey."
Oturduğu yerden kalkıp gereken hazırlıklarını yaptıktan sonra birinci fikri açıklamaya başladı. Benim için geçmişi bir kenara bırakıp profesyonelce karar vermek zor olacak olsa da bunu yapmam gerektiğinden sadece ana konsantre olmaya çalıştım. Ilgaz kendisinden emin tavırlarıyla konuşurken elindeki görselleri bana göstermeye koyuldu. Gösterdiği şeyler bizim düşüncemizden daha çok kamu spotu tarzına kayıyordu sanki. "Ilgaz bey kamu spotu için mi çalışıyoruz biz ya da daha doğrusu kamu spotu üzerine mi çalışıyorsunuz?"
Gösterdiği görsellerde bir uyarısı eksikti doğrusu. Ilgaz işinde profesyonel ve hırslı bir adamdı ama sanki üzerinde bir boş vermişlik vardı şimdi. Açıkçası ben onun bu hallerine şaşırmadım desem kocaman bir yalan olurdu. İlk projelerinden bahsettikten sonra ikincisini anlatmaya başladı. Bana göre ikisi birbirine çok benziyordu.
