Helloooo! ♥️
Biliyorum taaa ne zaman bölüm yazıyorum diye bir duyuru paylaşmıştım ancak daha sonrasında bir türlü yazıp yayımlayamadım. Hatta sonrasında diğer hikayelerle ilgilendiğimi görenler bir tık bana kızmış bile olabilir. Çok sorry! Ancak gerçekten bazı şeyler üst üste geldi ve bazı durumlar falan yaşadım. Şimdi anca yönelebiliyorum hikayeye. Sanırım bu bölüm ya da gelecek bölüm hikaye yavaş yavaş şekillenmeye başlayacak. Umarım sizlerde merakla başladığınız gibi severek okumaya devam edeceksiniz. Yani ben öyle olmasını diliyorum.
Bu arada siz nasılsınız? ♥️
Umarım her şey istediğiniz gibi gidiyordur. 🙏🏻
Her birinize keyifli okumalar dilerken, oy verip yorum bırakmayı es geçmemenizi çok rica ediyorum. Benim için her birinizin düşünceleri, fikirleri çok önemli. 🙏🏻♥️
Yeni bölümde görüşmek üzere! ♥️
(Multimedya kısmında bölüm şarkımız var. İsteyen açıp dinleyerek okuyabilir. ♥️)
Mekandan içeriye girdiğimde beni bol ışık ve oldukça yüksek tonda çalan müzik sesi karşıladı. Üzerimdeki gerginliği ise hala atmaya çalışıyordum bir yandan. Sabahtan beri sanki hayat beni daha ne kadar zorlayabileceğini göstermek istiyor gibiydi. Şimdi ise tek düşüncem en azından bu gece için hiçbir şey düşünmeden sabaha kadar eğlenip içmekti! Aklımdakileri, ruhumdakileri, kalbime acı, telaşe, panik hissiyatı veren hastalığımı bir an evvel silip unutmak istiyordum. Eylem ve diğerlerinin yanına geldiğim gibi birbirimize sarılıp öptük. "Nerede kaldın kızım ya?","Anca oldu" birbirimize sesimizi duyurmaya çalışırken diğer yandan da barmene kendimiz için siparişler vermeye başlamıştık bile. Kızlar aynı zamanda sohbet etmeye devam ediyorlardı. Bende kazan gibi olmuş beynimde dönüp duran o düşünceleri bir an evvel kovmanın derdindeydim. Uzunca bir süre hayatımı rayına koymak için uğraşacaktım. Direnmem, boğuşmam gereken bir hastalığım ve hayallerim vardı. Peki nereye kadar dayanabilecektim? Hayallerim ne olacaktı? Onları gerçekleştirmeyi başarabilecek miydim? Aklımda bu ve buna benzer milyonlarca soru dönmeye devam ediyordu. Her bir soruda kalbime hançer misali batıyor; nefes almamı engelliyor, canımı yakıyordu. "İşin çok zor Yurdanur" diyen yanımı ne olursa olsun susturmayı başaramıyordum. Eylem ansızın kulağıma eğilip, "senin neyin var" sorusunu yöneltince iç çektim! Benim çok şeyim var; çok! Eylem uzun zamandan beri en yakın arkadaşım dediğim belki de tek insandı. Dostumdu ancak ona dahi içimdeki acıyı, korkuyu anlatacak kelimelerim yoktu sanki. Bir yerden sonra bazen insan dibine kadar tıkandığını hisseder ya işte bende tam öyle hissediyordum. Kızlar birer kadeh şarap isterken ben viskiden başlayınca hepsi birden garipseyerek bana baktılar birkaç saniye ancak daha sonrasında susmayı seçtiler. Eylem bir ara "sende bir hal var" demekle yetindi sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebek İçin
Storie d'amoreDudaklarıma değen dudaklar bir yardım busesi sunmuştu adeta bana! Yıkılmışlığım, umutsuzluğum ve dünyamın başıma yıkılmış olduğu hissiyatı bir anda yok olup gitmişti sanki! Hiç tanımadığım o adamın tenime teması belki umut belki de bambaşka olayları...