Uzundan da uzun zamandır ekranda görmediğim ismi görmek diğer yandan şaşırtıcı olmuştu benim için. Yade bana merakla bakarken, "kim" demeden edemeyince dudaklarımı ıslatıp ona baktım ve konuşmaya koyuldum. "Ilgaz."
En az benim kadar karşımdaki Yade'de şaşkındı şimdi. Gerçekten Ilgaz ve ben ayrılalı çok uzun zaman olmuştu. Açıp açmamak arasında gidip gelirken merakıma engel olamayarak aramaya yanıt vermeye karar verdim ve ekranı kaydırıp kulağıma telefonu yasladım. "Efendim?",
"Merhaba Yurdanur, ben Ilgaz yani belki numaramı silmişsindir." Dediğinde gözlerimi devirme isteği ile dolup taşmış olsam da kendime çeki düzen verip ona yanıt vermekte gecikmedim.
"Böyle bir şey yapmadım Ilgaz. Ne diyecektin?" Bir yanım kaba mı davrandım diye kendimi sorgulamama neden olurken diğer yanım gayette yerinde bir davranış sergilediğimi düşünmüyor değildi.
"Görüşebilir miyiz?" Geçen onca zamanın ardından benimle ne görüşmek istiyordu ki? Sert, kaba ve benden uzak bir şekilde davranmak istemiyordum ama bir yandan da salak yerine konulmuşcasına da davranmak istemiyordum. Ilgaz benim için geçmişte kalmış bir meseleydi.
"Konu nedir?" Gibilerinden bir şeyler sormaya başladığımda, "karşı karşıya geldiğimizde anlayacaksın" tarzında bir yanıt verdi bana. Bende haliyle birkaç gün sonra belki görüşebileceğimizi söyledim ya da daha doğrusu onu geçiştirdim. Telefonu kapattığımda Yade hemen, "ne diyor, ne diyor" diye peş peşe büyük bir merak içerisinde bana sormaya başladı. "Benimle görüşmek istediğini söylüyor.",
"Yok artık! Ciddi mi? Bazen şu eski sevgilinin yeni sevgili yapınca hortlama durumuna ciddi manada inanıyorum. İşe bak arkadaş, içine mi doğdu bunun?" Yade böyle konuşurken iç çekip gözlerimi devirdim. Gerçekten içine mi doğmuştu? Şimdi beni ne diye arıyordu? Birbirimizden farklı olduğumuza, birbirimize uygun olmadığımıza karar verdikten sonra yollarımızı ayırmıştık ve ciddi manada zaman geçmişti.
"Ciddi ciddi görüşecek misin?" Yade pek hoşlanmıyordu ondan ve zamanında neredeyse ayrılmamı isteyecek hale bile gelmiş ancak bana dillendirmemişti. Bende zamanla bir şeyleri yaşayıp görmeye başlayınca uzaklaşmayı seçmiştim. "Onu geçiştirmiş olmana inanmak istiyorum abla."
Evet, bal gibi de geçiştirmiştim onu. Öyle ya da böyle hayatımda bir adam vardı benim ve ben halimden memnundum. İçinde bulunduğum sağlık sorunum dışında da sorunum yoktu. İyileşmek adına da yeterince ümitliydim ancak insanın aklına ister istemez de olsa olumsuz şeyler gelebiliyordu. "Merak etme, böyle bir şey yapmaya niyetim yok.",
"İyi edersin o adam seni dibe çekmekten başka bir şey yapmıyor. Ayrıca senin yanındayken yeterince parıldadığın bir adam var zaten." Yaman... Onu düşününce kalbimde uçuşan kuşlar hayatın baharını kısa bir an için dahi olsa bana gösteriyor kendisini sanki! Adeta on beş yaşında bir liseli genç kız kadar heyecanlı hissediyorum kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebek İçin
RomanceDudaklarıma değen dudaklar bir yardım busesi sunmuştu adeta bana! Yıkılmışlığım, umutsuzluğum ve dünyamın başıma yıkılmış olduğu hissiyatı bir anda yok olup gitmişti sanki! Hiç tanımadığım o adamın tenime teması belki umut belki de bambaşka olayları...