TUANA MELTEMSOY
Asil'e tepki hakkı bile tanımadan telefonu elinden çekebilecek kadar kendime geldiğimde ne yapacağımı biliyordum. Onun karanlık gözlerine bakarken orada gördüğüm şey yapacağımı sorgulamak değildi. Ne yapacağımı biliyordu ve bunu engelleyemeyecekti.
Dudaklarımı ıslattım. "Eğer göndereceğin araçta kardeşlerim olmazsa geleceğimi düşündüren nedir?"
"Ah merak etme, lütfen. O detayı atladım kusura bakma." Asil, hışımla yüzünü sıvazladı. "Elbette gelecekler. Onlarla vedalaşman için bir an bile tanıyacağım sana. Ve emin ol sana çok iyi bakacağım." Hışırtlı nefes sesi duyuldu. Meriç'in 'abin belamızı sikecek' adlı bakışını umursamadım. "Neyse, kapatmam gerekiyor. Misafirlerimi en iyi şekilde uğurlamak isterim."
Dıt dıt dıt.
Alya saçlarını çekiştirdi. "Kim hu adam? Ve sen aptal mısın?" Beni omuzlarımdan tutup sarsarken ellerimi kollarına koyup onu dizginledim. "Ona nasıl güvenirsin, kim olduğunu bilmediğin, psikopatım önde gideni-"
"Onu tanıyorum." sözünü kestiğimde arkasında kalan ve kollarını göğsünde birleştirmiş bizi dinleyen Meriç'e baktım. Sonra da Asil'e "Gerçekten sadece konuşmak istediğini bilecek kadar."Bu daha önce de yaşanmıştı.
Asil, Meriç ve Alya'ya bakıp bizi yalnız bırakmalarını istediğinde gözlerim boşluktaydı.
Onlar, psikopat dayım yüzünden can çekişirken ben tatil yapıyordum. Bir sorun olduğunu nasıl anlamazdım?
Nasıl?"Gitmene izin vereceğimi mi düşünüyorsun?" Sıkıntıyla ona baktım.
Al işte.
"Asil, kendime güvenmesem asla böyle bir şeyi kabul etmezdim.."
Başını iki yana sallayarak üstüme yürüdü. Geri adım atmadım. "Tabii ki yapardın. Gözün dönmüş durumda. Sağı solu belli olmayan bir adamın yanına gitmene izin vermeyeceğim." öylesine kararlıydı ki.. Nefesimi tutarak bakışlarımı yüzünden kaçırdım.
"Çok konuşmak istiyorsa buraya gelir. Oturur konuşuruz." dedi ateşten bir sesle. "Aklım almıyor. Sen nasıl," nefes alarak sakinleşmeye çalışır gibi duraksadı.
"Sen neden kendi canını hiçe sayıyorsun?"
Sinirle ona baktım. "Kardeşlerin aynı duruma olsa göz kırpmadan kendini ateşe atacak adama da bakın."
"Ben körü körüne hiçbir şey yapmam!"Sakince ona baktım. "Yapacağını ikimiz de biliyoruz." Yutkundum. "Bak, biliyorum. Endişelisin ama üstesinden gelebilirim."
Hararetli şekilde yüzüme bakıyordu. Gölge inmiş gözlerine baktım. Yüzümün her yerini inceledikten sonra elini bir anda belime atıp kendine çekerken göğsüm sertçe ona çarptı. Başımı kaldırdım, ama geri çekilmedim. "O piç kurusu sana kumpas kurdu. Hayatınla oynadı ve ben hiçbir şey yapamadım." dişlerinin arasından bir hiddetle çıkan sesine kaşlarım çatıldı. Bir elini başımın arkasında hissettim, kafamı göğsüne yasladı. Dudağımı ağzımın içine yuvarlarken benliğimi ele geçiren kokusunu almamaya çalıştım. Daha yumuşak bir sesle devam etti. "Benim için ne denli önemli olduğunu daha önce de anlatmaya çalıştım ve maalesef sevdiklerimi gözümün önünden ayırmak istememek gibi bir huyum var. Seni tek başına onun yanına göndermeyeceğim." nefesimi tuttum.
![](https://img.wattpad.com/cover/326567198-144-k318296.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Ben -Yarı Texting-
Teen Fiction"Klişe mi dersiniz, saçmalık mı, bilemem ama güven duygusuyla iyi anlaşamazdık. Ve o, buram buram güven kokuyordu." ••• Motor severler, aradığınız hikayeyi buldunuz. İyi seyirler.. :):