TUANA MELTEMSOY
"Aslında biliyor musun? Sende hiç psikoloji bölümünde okuyacak birine benzemiyorsun, Gecekızı."
Siyah.
Simsiyah.
O gözler gözlerimle kesişir kesişmez kulağımda asılı kalan kulaklığın teki de düşmüştü. Siktir.
Bir geceden bile siyah.
Cidden uzun bir boyu vardı. Düzenli spor yaptığı barizdi. Üzerinde koyu lacivert tişört vardı ve doğrudan ona dönen ifadesiz yüzüme bakıyordu. Hatları keskindi.
Aramızdaki, onun bacaklarıyla beş adımlık mesafeyi kapattı. Hemen karşımdaki sandalyeyi çekti ve oturdu.
"Demek ki herkes göründüğü gibi değilmiş?"
Dudakları kıvrıldı. "Haklısın." bir süre sessiz kaldı. Elinde, pahalı olduğu bariz olan kaskı masaya bıraktı. "İşlemleri tekrar başlatmak için geldim. Saçlarını görünce seni tanımam zor olmadı." Göz devirdim.
Evet kıvırcığım. Kıvırcık saçlarım var. Sinir bozucu bir şekilde kabarıp duruyorlar.
Evet! Ne yapim? Brezilya fönü çektireyim ve sonra kestirmek zorunda kalınca bonus mu olayım? Asla.
"Tıp okuduğunu söylemiştin," diye sohbet açma gereği hissettim. Karşımda otururken yaptığı tek şey gözlerini bana dikmekken ne yapacağımı bilemiyordum. Çok keskin bakıyordu, tam olarak nasıl tanımlanırdı bilmiyorum ama göz teması kurmakta zorlanacağım kadar net bakışları vardı. "Bir sene dondurmak riskli değil mi?
Rahatça arkasına yaslandı, alnına doğru kusursuz bir kavisle düşen siyah tutamından bir saniyeliğine gözümü alamadım. Asil'di. Baya asildi. "O zaman seçme şansım yoktu. Ayrıca bir şey kaybetmiş sayılmam." Doğru, bana ne ki?
Gözlerimi gözlerinde tutmaya çalışırken bir yandan bu kadar diken üstünde olduğumu belli etmemeye çalışıyordum. Başımı iki yana salladım düşüncelerimle dalga geçercesine dilimi dişlerimde gezdirdim. "Tabii, bunu ben bilemem sonuçta."
"İş meselesi ne oldu? Bu kafeteryada mı çalışıyorsun?"
"Hayır, kampüsün diğer tarafındaki. Çıkışta ko-"
"Nerede olduğunu bildiğine göre bende halledebilirim sanırım." Ah evet. İşte şimdi alay dolu bir kahkaha atabilirdim. Gülmeye başlamamla kaşları çatıldı. "Ne oldu?"
"Bak, muhtemelen oraya gider gitmez kumral bir çocuğun gazabına uğrayacaksın ve emin ol onunla tek başıma görüşmeye çalışırsan aynı saatler içinde kendini bir yatakta bulabilirsin." Ama o çocuğu seviyordum. Altan kesinlikle seni yargılamıyorum kan kardeşim.
Bana garip bakışlar attıktan sonra dudakları iki yana kıvrıldı. Hayatımda gördüğüm hiçbir serseri gülümsemeyi bu kadar seksi bulmamıştım. "Buradan beni yakışıklı bulduğunu mu çıkarmalıyım?"
Gülmeye devam ederken kaşlarım kalktı. "Buradan hamile kalabileceğini çıkartmalısın." Bu sefer ciddi bir ifadeye büründü. Bir an ters tepecek sandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Ben -Yarı Texting-
Teen Fiction"Klişe mi dersiniz, saçmalık mı, bilemem ama güven duygusuyla iyi anlaşamazdık. Ve o, buram buram güven kokuyordu." ••• Motor severler, aradığınız hikayeyi buldunuz. İyi seyirler.. :):