•yedi• ...KIZ KARDEŞİ DERİM.

1.1K 72 41
                                    

Satır araları doldurup orda buluşalım canlarım 💋

İyi okumalar^^

_________

Kapı tıklanınca gözümü zar zor açtım. Hani bir insan ağlayıp yatınca içinde kocaman bir boşluk oluşurya? Evet işte o boşluğu tam olarak en derinlerimde hissediyorum.

Göz kapaklarınmı açamaz bir haldeydim. Dün sakinleşip yatmama rağmen böyleydim. Ya ağlayıp direkt yatsaydım..?

Aklımın ucuna bile geçmesini izin vermeden, bu düşüncelerden kurtulmak adına kafamı sağa sola saldım.

Gözlerimi ovuşturup yataktan doğruldum yavaşça. Başı örtümü elime alıp hızlı bir şekilde kafamı taktım.

İğrenç bir şekilde taktığımı bende biliyorum ama şuan bu umrumda değildi.

"Gel." Dedim bitkin düşen bedenim ve sesimle birlikte. Adam ağaç olmuş olabilir ama aynı zamanda da bekleyebilir.

Kapı açılınca gözleri ormanımda, gözlerim zeytin siyahında kayboldu. Baktı gözlerime, gülümsedi, yavaş yavaş yaklaştı tebessümlü yüzü ile yanıma.

"Evlenince kafandaki örtünü çıkarman günah olmadığını biliyorum... Yanılıyor muyum?" Dedi yanıma yerleşip bir kaşını yukarı kaldırarak.

Huzuruszca yerimden kıpırdanıp dudağımı ısırdım yutkunarak. Ben, ben hiç bir erkeğe, kara gibi siyah saçlarımı göstermedim. On iki yaşımdan sonra.

Çok garip geliyordu bunu, yirmi dört yaşındaki bir adama göstermek. Bir yanım ona hak veriyor bir yanım ise bu gerçekleşmemeli diyip duruyordu.

"Alışık değilim." Dedim birazcık ondan uzaklaşarak. Anlayışla karşılayıp gözlerini tamam anlamında açıp kapattı.

Sonra ise "Giyin eve gidelim. Ailemle tanıştırayım." Tebessüm ettim az önceki onun yaptığı gibi. Kafamı salladım anında.

Tam gidecekken Arkasına dönüp baktı gözlerime. "Bekliyorum." Diyip arkasından kapıyı kapattı.

O elbiseyi giymek içimi kıpır kıpır ediyordu. Uzun bir aradan sonra çiçek desenli bir elbise giyecektim.

Sahi ne zaman çiçek desenli elbisem olmuştu ki?

...

"Hay sikeyim Osman ne ara geldiler." Tam kapıdan çıkacakken duyduğum küfürle donup kaldım. Büyük bir küfürdü sanki he? Babamdan duydugum icin alışıktım zaten.

Ben elimi kapı koluna uzatıp açacakken benden önce davranıp dışardan açtı kapıyı.

Kapıyı açar açmaz kafamı çarpıp yere yapışmam bir oldu. Yüzümü buruşturup alnımı ve burnumu tutum.

Beni fark edince anında diz çöküp yanıma geldi. "Siktir... Evlin ben özür çok özür dilerim. Kapınım arkasında olduğunu bilmiyorum."

Kafamı kaldırıp ona bakma gereğinde bulundum. Diz çökmesine rağmen kafamı kaldırıp anca bakabiliyordum yüzüne. Bu adamın boyu kaç çok merak ediyorum.

Dediği şeyi boş verip az önceki telefon konuşmasını sordum. Konuştuğu kişi hala telefondaydı. Telfon ise hemen yanımızda, yerdeydi.

"Kim gelmiş?" Gözlerini kaçırıp taranmış düz saçlarını kaşını. "Toplantı olucakmış. Bir şirketle anlaşma yaptım onu unutunca..."

Ne oluyordu da onu sorguya çekiyordum. Cümlesini tamamlamasına izin vermeden ayağa kalktım. "Hadi gidelim." telefondaki az önce adının Osman olduğunu öğrendiğim kişi konuştu.

ŞAH KARAHANLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin