"Gecenin bir vakti uğraştığımız işlere bak amına koyayım!"
dedi Ayaz ayağının altındaki bedene bir tekme daha savururken.
"İlk defa kuruldan nefret ettim." dedi Aras nefes nefese boğazladığı adamın üzerinden kalkarken. Ve devam etti.
"Bizim şu anda evde doğum günü planlıyor olmamız gerekiyordu anasını satayım!"
Birkaç adım ötelerinden bir ses yükseldi.
"Görmeyeli pek bir minnoş olmuşsunuz beyler!" dedi Görgülü ailesinin en büyük varisi Emin.
Gülüştüler ama Aras postasını koymayı da ihmal etmedi.
"Siktir git lan!"
Saatler artık dördü gösteriyordu. Yaklaşık bir iki saat sonra güneş doğacaktı. Akartuna ailesi yataklarına dağılmadan hemen önce telefonlarına gelen mesaj ile evden çıkmışlardı. Balım'ı yalnız bırakmamak için babalarını evde bırakmayı da ihmal etmemişlerdi.
Gelen mesaj bir görevlendirme idi. Kurul zaman zaman belirli ailelere görevlendirmeler verir ve görev verilenler bu göreve uyarlardı. Bu görevler genellikle rakip aileler ve düşman topluluklar üzerine, onları etkisiz hale getirmek odaklı görevler olurdu. Yine öyle bir görevde Akartuna ailesi dahil üç aile bulunmaktaydı.
Bir yasa dışı kumarhaneye baskın düzenlemişler ve kendilerinden çalınan ne varsa misli ile geri almışlardı. Hali ile bir çatışma ortamı olmuş ve devrilmedik tek bir masa, kurşun izi olmayan tek bir duvar kalmamıştı.
Görev başarı ile tamamlanmıştı. Kumarhanenin başındaki yakalanıp yönetici ailenin huzuruna gönderilmişti. Cezaları her zaman yönetici aile verirdi.
Alp ellerine iğrenerek bakıp sağa sola sallarken söylene söylene ikizlerin yanına geldi.
"Nefret ediyorum ellerimin kirlenmesinden!"
Emin Görgülünün kardeşi Ediz Görgülü de yanlarına yaklaşırken Alp'e takıldı.
"Bilgisayarlarınla oynaya oynaya dövüşmeyi unutmuşsun be oğlum!"
Silahını beline takarak aralarına katılan Alperen de buna eşlik etti.
"Dayak mı yedin lan yoksa."
Alp hemen savunmaya geçti.
"Daha neler! Beni dövecek adam daha anasının karnından doğmadı."
Bu sırada arkasından yaklaşan Atahan, Alp'in yanından geçerken kafasına vurdu.
Alp ileriye savulurken sövmeye hazırlanıyordu ki kendisine vuranın en büyük abisi olduğunu görüp sustu.
Atahan sessizlik içinde ortamda bulunanları gözleri ile tarayıp hasar tespiti yaptı. Herkes iyi görünüyordu. Ancak eksikleri vardı. Ciddiyetini gram bozmadan konuştu.
"Kahraman nerede?"
O sırada dev cüssesi ve ağır adımlarıyla kendilerine yaklaşan Kahraman Karaman da onlara katılmıştı. Artık herkes tamdı.
Son kez mekanı kolaçan edip oradan ayrıldılar. Herkes önden şen şakrak az önce bir curcunadan çıkmamış gibi ilerlerken Kahraman ve Atahan arkadan sessiz ve ağır adımlarla ilerlemekteydi. İkisinin de elleri cebinde duruşları heybetliydi. Arabalara yaklaşırken Kahraman cebinden sigara paketini çıkardı ve Atahan'a da ikram etti.
İkisi de sigaralarını yaktıklarında Kahraman muhabbeti başlattı.
"Kardeşinizi bulduğunuz söyleniyor. Var mı aslı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Parça
General FictionBalım. Kalabalık bir ailenin en küçük üyesiydi. Babasının göz bebeği, abilerinin prensesi. Ancak annesinin hataları yüzünden hayatı bir anda değişti. Peki neden annesinin hatalarını ailesinden uzaklaşmak zorunda bırakılarak Balım ödüyordu?