Kaç dakikadır Yiğit'in uğultusunu dinlediğimi bilmiyordum. Yiğit'in söylediği şeyleri algılayamıyor yalnızca hareket etmeye çalışıyordum. Ancak vücudumu kaplamış olan panik dalgası yüzünden gözümü bile kırpmakta zorlanıyordum. Ne demek anne bulunmuştu!
Sonunda kendime gelmeyi başardığımda hala konuşmakta olan Yiğiti es geçip hızlı adımlarla doğum günü partimin yapıldığı odaya geri girdim.
Gözlerim Atahan'ı arıyordu. Atahan bana doğruyu söylerdi. Atahan beni her zaman korurdu.
Az ileride birkaç kişi ile sohbet eden Atahan'ı zorlanmadan seçti gözlerim. Tam yanına gitmek için adım atıyordum ki aklıma anında dolan başka düşünceler ile olduğum yerde çakılı kaldım yine.
Yine şikayet mi edecektim?
Bebek miydim ben?
Bu kadar korkak olmayı kesmem gerekiyordu.
Akartuna Beyleri beni korumak zorunda değildi. Onlar buna mecburmuş gibi davranamazdım.
Sürekli Akartuna Beylerinin başına dert oluyordum.
Ayrıca ya Yiğit yalan söylüyorsa? Sonuçta beni sevmiyordu ve huzurumu kaçırmak istemiş olabilirdi.
Sürekli nazlı ve şikayetçi biri olursam kimse beni sevmezdi.
İçimdeki ağlama isteğim artarken gözlerim başka bir kaçış yolu aradı. Neyse ki yardımıma hiç tanımadığım bir kız yetişti. Görüş alanıma aniden giren uzun boylu kız ile irkilsem de yüzüme gülümsememi kondurmaya çalıştım.
"Selam! Çiğdem ben. Sen de Balım olmalısın."
"Evet, merhaba. Tanıştığıma memnun oldum."
"Pek de ufak tefekmişsin."
Gülümsememi yüzümde tutmaya çalışırken sordum.
"Anlayamadım?"
"Yani nasıl söylesem... Akartunaların tek kızını böyle hayal etmemiştim."
Anlaşılan hanım efendide hayal kırıklığı yaratmıştık.
"Nasıl tahmin etmiştiniz ki?"
"Uzun boylu olursun diye düşünmüştüm. Abilerin uzun boylular sonuçta. Bir de saçların. Kıvırcık olmasını beklemiyordum açıkçası. Bir de sizin gibi güçlü bir ailenin kızının yüzünde bir makyaj beklediğimi söylemeliyim. Pek kendimize bakmıyoruz galiba." dedi komik olduğunu sanıp gülerken.
Kafamı dağıtmak için harika birini bulmuştum işte. Teşekkürler Allahım! Ayrıca bana bakımsız mı demişti o? Pardon da benden daha bakımlı bir insan görmüş müydü acaba hayatında? 'Kızım benim annem Banu, bakımsız olmak gibi bir şansım yok benim' diyerek yüzüne haykırmak vardı. Ama şöyle bir düşününce uzun zamandır kendime bakım yapmadığımı fark ettim. Ama ne fark ederdi canım! Geçerli sebeplerim vardı. Hayatım değişmişti benim be, hayatım!
Gülümsememin sahteliğe döndüğünü fark ederek konuşmaya devam devam ettim.
"Yoo. Bakımlıyımdır aslında. Sadece bu organizasyondan haberim yoktu, malum sürpriz yapıldı ya bana. Hazırlık yapamadım o yüzden."
"Hı hı evet öyledir canım. Aman zaten küçüksün daha. Kaç yaşındaydın? 14? 15?"
"17 yaşındayım. Siz?"
" 24 tatlım. Ablan sayılırım."
Nerden ablam oluyorsun acaba? Abilerim yetiyor, teşekkürler.
"Anladım. Siz de Aytaç Bey'in iş ortağı falan mısınız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Parça
Ficção GeralBalım. Kalabalık bir ailenin en küçük üyesiydi. Babasının göz bebeği, abilerinin prensesi. Ancak annesinin hataları yüzünden hayatı bir anda değişti. Peki neden annesinin hatalarını ailesinden uzaklaşmak zorunda bırakılarak Balım ödüyordu?