Genç kız karşıdan kendisine hızla gelen abisini görünce kalbi daha da hızlanmıştı sanki.
Telefonda Alperen ile sarılacaklarını konuşmuşlardı. Peki ölesiye utanma sorununu ne yapacaktı?
Alperen olduğunu düşündüğü abisi ile arasında birkaç adım kalmıştı ki bahçenin diğer tarafından başka bir ses yükseldi.
"Balım! O ben değil! Yani o Alperen değil! Aman be!"
Deyip kendini anlatmak yerine harekete geçmeyi daha mantıklı bulan Alperen yakasındaki sarı çiçeği umursamadan koşar adım Balım ve abisinin yanına ilerledi.Ancak Alp ona şeytani bakışlarından birini fırlatıp Balım ile birkaç adım olan arasını hızla kapattı.
O sırada kaşları çatılmış ve olanları izleyen Balımın ise aklı karışmaya devam ediyordu.
Alp, hızla Balım'ı kucaklayıp havalandırırken bir tur kendi etrafında çevirdi.
Genç kız bu ani hareketi beklemediği için ağzından ufak bir çığlık kaçarken elleri ile de Alp'in omuzlarından tutunmayı eksik etmedi.
Bu sırada Alperen durmuş ve yıkılmışlıkla dizlerinin üstüne çökmüştü.
Alp, uzun sürebilecek saniyeler boyunca kardeşine sarıldı. Balım ise heyecandan gebermek üzereydi.
Utançtan yüzünün kıpkırmızı olduğuna emindi. Nefesleri sıklaşmıştı. Nereye koyacağını bilmediği için Alp'in omuzlarında kalan elleri titriyordu.
İçindeki o ince ağlama sızısı yine başgösterdi. Ama ağlamadı.
Alperen yıkılmışlığı bir kenara bırakıp ayaklandı ve Alp'in ensesinden tutup Balımdan ayırdı. Bir yandan da azarlamayı ihmal etmiyordu.
"Ulan puşt! Bu nasıl hakkıma girmektir!"
Alp'i çöp atar gibi kenara fırlatıp bir daha konuştu.
"Siktir git, bir süre görmesin gözüm seni!"
Balım tedirginlikle ufak bir adım gerilerken Atahan erkek kardeşine ithafen bir uyarı yolladı.
"Alperen!"
O an Alperen Alp ile daha fazla uğraşmayarak Balım'a döndü.
Sert çehresine genç kızı görünce bir hayranlık yayıldı önce.
Kıvırcık dolgun saçları, minik boyu, zarif yüz hatları, ela gözleri ve öylece dursa bile kendini belli eden gamzeleri o kadar hayranlık uyandırırıcıydı ki.
Alperen'in hayranlıkla ve özlemle bakan yüzünün aksine Balım tedirginlik ve ürkeklik ile bakıyordu. Telefonda konuştuğu bu karşısında duran mıydı şimdi? Yoksa az önceki mi?
Balım'ın gözü Alperen'in de yakasında da bulunan sarı çiçeğe kaydı. Gülümsemek istedi ama gerginliği bunun önüne geçiyordu.
Alperen, karşısında ürkekçe duran kıza bir adım attı.
"Alp'e sarılmanı bir şartla affedebilirim."
Genç kızın çiçekte olan bakışları merakla Alperen'in gözlerine çıktı. Alperen devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Parça
General FictionBalım. Kalabalık bir ailenin en küçük üyesiydi. Babasının göz bebeği, abilerinin prensesi. Ancak annesinin hataları yüzünden hayatı bir anda değişti. Peki neden annesinin hatalarını ailesinden uzaklaşmak zorunda bırakılarak Balım ödüyordu?