"Abi gerçekten doydum. Midem kabul etmiyor artık gerçekten."
Alp kaşlarını çatarak kızmaya çalıştı bana.
"Sanki doğru düzgün bir şey yedin Balım! Aç ağzını bakalım. Aç aç aç!"
"Abi valla yet-"
Ağzıma sokulan kaşık ile sözüm kesildi. Midem artık cidden bir şey kabul etmiyordu. Çareyi yardım istemekte buldum.
"İmdat! Abim beni besleyerek öldürmeye çalışıyor!"
Alp ağzıma ufak bir sille vurdu.
"Ölüm mölüm ne konuşuyorsun kızım!"
Dudak büzdüm sadece. O sırada Atahan abim sesimi duymuş olmalı ki odama girdi.
"İyi misin abim?" Dedi yanıma yaklaşırken. Benden önce Alp cevapladı.
"İyiyim abi, seni sormalı."
Atahan abim Alp'in kafasına arkadan vururken söylendi.
"Sana demiyoruz herhalde."
Ben dudak büzmeye devam ederken şikayet etmekten geri kalmadım.
"Atahan abi nolur alır mısın Alp'i buradan. Yemekten patlamak üzereyim! Bir de ağzıma vurdu az önce."
Alp şaşkınlıkla baktı bana.
"Alp mi? Az önce abi diyordun. Abi nereye kayboldu? Ayrıca şikayet etmek he! Aşk olsun!"
Atahan sırıttı.
"Ben ortamdaysam senin abilik rütben düşüyor. Ayrıca-" dedi ve tekrar Alp'in kafasının arkasına vurdu. Ardından sözüne devam etti.
"Sen benim Balım'ın ağzına nasıl vurursun lan?!"
Şikayet sırası Alp'e geçmişti.
"Abi ölüm falan diyordu ne yapsaydım!"
Atahan bana bakınca benim de kafama vurmasından korkarak hemen mağdur rolüme büründüm.
"Abi, ben hastayım. Yaram da ağrı yapıyor biraz."
Şaka niyeti ile söylediğim bu şeyi ciddiye almasını ise beklemiyordum. Dizlerinin üstünde yatağın yanına çöküp yüz hizama indi. Saçlarımı elleriyle geriye atarak yüzümü ortaya çıkardı.
"Hemen doktoru çağıralım abim. Ağrı kesicini aldın mı sen bugün? Ne zamandır ağrıyor? Neden söylemedin şimdiye kadar?"
Gözlerimi kırpıştırdım önce. Bu kadar panik olmasını beklemiyordum. Şimdi nasıl diyecektim ben 'şaka yaptım' diye.
"Aldım ilacımı. Doktora gerek yok ya, geçer şimdi."
"Yok çağıralım doktoru bir baksın." Dedi ayaklanırken.
Hemen elinden tuttum.
"Yok ya cidden. Doktorluk bir ağrı değil zaten. Geçmezse çağırırız."
Emin olamadan bana baktı.
"Abi valla iyiyim."
Yanıma gelip saçlarımın üstüne bir öpücük bıraktı. O sıra derin bir iç çektim.
Yorgundum ve yorgunluğumu üzerimden atamıyordum. İlaçlardan da olabilirdi, psikolojik durumumdan da. Belki de vücudum hala iyileşemediği içindi. Bilemiyorum.
İlaçlar uykumu getiriyordu evet. Ama uyuyamıyordum. Korkum daha ağır geliyor ve uyumamı engelliyordu. Her an tetikteydi beynim. Aytaç Bey'in- yani babamın dediğine göre artık güvendeydim. Annem çok uzaklara sürülmüştü. Yaşadığını düşünmüyordum. Gözümün önünden o vurulma anı gitmiyordu. Ama yaşadığını öğrendiğimde içim gerçekten rahatlamıştı. Ve şimdi denilene göre tedavisine sürgünde devam edecekti. Kurul denilen o şey annemi almış ve uzaklara sürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Parça
General FictionBalım. Kalabalık bir ailenin en küçük üyesiydi. Babasının göz bebeği, abilerinin prensesi. Ancak annesinin hataları yüzünden hayatı bir anda değişti. Peki neden annesinin hatalarını ailesinden uzaklaşmak zorunda bırakılarak Balım ödüyordu?