Asi, Soysalan'ların evinden içeri girdiğinde saat altıya beş vardı. Alaz gittikten sonra Levent'le birlikte bir saat daha piyano çalışmışlar ve ardından da Levent'i yolcu etmişti. Salona girer girmez herkes ona hoş geldin dileklerini sunarken Ece koşturarak yanına gelip ona sımsıkı sarılmıştı yine.
"Hoş geldin Asi Abla."
"Hoş buldum." dedi Asi kızın sarılışına aynı sevgiyle karşılık vererek. Ardından Ece geri çekilmiş ve gülümseyerek onu da elinden çekiştirmişti. Birlikte Rüya ve Yaman'ın oturduğu koltuğa yerleştiler hemen sonra.
"Nasıl geçti piyano çalışmaları?" diye sormuştu karşı kanepede Alaz'ın yanında oturan Çağla, gülümseyerek ona bakarken. "Faydalı oldu mu bari Levent'e?"
Çağla o sırada yüzündeki gülümseme masum olsa bile içindeki niyet konusunda aynı şeyi söyleyemezdi. Zira hemen sağ tarafında oturan abisinin damarına basmak için yapıyordu bunu. Ve Alaz'ın Levent'in ismini duyar duymaz yan tarafında sinirle kıpırdandığını fark ettiğinde ise gülümsemesi biraz daha büyümüştü.
"İyiydi." dedi Asi onun sorusunu yanıtlayarak. "Güzel geçti."
"O zaman madem Asi de geldi, balıkları fırına verelim." dedi Neslihan, Feride'ye bakarken. "Yanına da salata yaparız hemen."
"Patatesleri ben kızartırım." demişti Rüya yerinden kalkıp iki kadınla beraber mutfağa doğru yürümeye koyulduğunda. Bunun üzerine Asi de ayağa kalkmıştı hemen.
"Ben de salatayı yaparım."
"Asicim siz Çağla ve Ece'yle birlikte masayı kurun. Yorgunsundur sen şimdi hem." dedi Rüya ona nazikçe gülümseyerek. "Mutfağı biz hallederiz."
Bunun üzerine Asi onu onaylayarak kafa sallamış ve ardından üç kız sofrayı kurmak için harekete geçmişti. Yaklaşık kırk beş dakika sonra herkes masadaki yerini aldığında ise birkaç dakika boyunca sadece çatal bıçak sesleri duyulmuştu kalabalıktan.
"Herkes o kadar acıkmış ki, kimseden çıt bile çıkmıyor."
Feride'nin yorumundan sonra Neslihan gülümseyerek onaylamıştı onu.
"Valla haklılar." dedi mahcup bir tonlamayla konuşarak. "Akşam yemeğini altı buçukta yeriz demiştik ama saat neredeyse yedi oldu."
Asi kadının söylediği cümleyi duyar duymaz bakışları karşı tarafında oturan Alaz'a doğru çevrilmişti. Alaz, genç kız bugün ona yemeğe altı buçukta geleceğini söylediğinde inatla itiraz etmiş ve altıda yiyeceklerini söylemişti. Cidden onunla uğraşmak için elinden geleni yapıyordu.
"Alaz bana altıda yiyeceğiz demişti." diye bildirdi onun yalanını yüzüne vurmak için anında harekete geçerek. Bunun üzerine saniye bile geçmeden Alaz'ın bakışlarıyla buluşmuştu gözleri.
"Ben yanlış anlamışım demek ki Asi Kız." dedi birkaç saniye ona öylece bakakaldıktan hemen sonra. Ardından su bardağını kafasına dikmeden önce sırıttı. "Kusuruma bakma."
Bilerek yapıyor diye düşündü Asi sinirlerine hakim olmaya çalışarak. Kusuru gösterecekti ona. Kesinlikle onu bilerek sinirlendirmeye çalışıyordu ve kızın ayarlarıyla oynuyordu.
"Balık enfes olmuş." demişti Yaman gülümseyerek. "Ellerinize sağlık."
"Afiyet olsun."
"Ee? Yemekten sonra film mi izliyoruz şimdi?" diye sordu Yaman salatadan bir çatal alırken. Bunun üzerine Çağla cevaplamıştı onu.
"Aynen. Hep birlikte korku filmi gecesi yapacağız."