20

2.3K 145 201
                                    

Vize haftası boyunca ev ve fakülte arasında mekik dokuyan Asi son vize sınavına da girmiş olmanın rahatlığıyla, beşli arkadaş grubuyla birlikte okuldaki kahvecinin yuvarlak masalarından birinde oturuyordu.

"Bir vize dönemini daha an itibariyle atlattık çok şükür." demişti Samet rahatlamış bir ifadeyle konuşarak. "Finallere kadar rahatız arkadaşlar."

"Seçmeli dersin sınavı bitti ya, inanılmaz rahatladım." demişti Asi, hala dersi geçtiğine şaşkındı. Final sınavları için Akın Hoca performans değil, teori üzerinden not verecekti. Bunu bilmek de Asi'yi rahatlamıştı.

"Bir de o kadar stres yaptın, çalamıyorum dersten kalacağım diye." demişti Melike sırıtarak Asi'yi süzerken. "Ama sonra iltifatlar bile alınmış Akın Hoca'dan, Asi Hanım. Boşa sızlanıp durdun."

"İltifatı geçtim, asistanı olman için teklif bile sunmuş adam." dedi Melike bu duruma o da en az Asi ve diğerleri kadar şaşırmıştı. Akın Hoca katı bir adamdı. Kolay kolay böyle şeyler yaptıramazdınız ona. "Ne yapacaksın sahi o konuyla ilgili? Kabul edecek misin?"

"Bilmiyorum ki." dedi Asi omuzlarını silkerek. Hala arada kalmış hissediyordu kendisini. Henüz net bir kararı yoktu. "Biraz daha düşüneceğim. Hem zaten Akın Hoca dönem sonuna kadar düşünmemi istedi."

"Bence yapmalısın." demişti Levent arkadaşına ciddiyetle bakarken. "Bu senin için çok güzel bir fırsat Asi. Yarı zamanlı bir iş de bulursun bu süreçte kendine. Çalışarak deneyim kazanmış ve Akın Hoca'nın asistanı olarak da onun deneyiminden ek olarak faydalanmış bir şekilde tamamlarsın iki seneni. Sonra da müzik dünyası seni bekler."

"Katılıyorum." demişti Ceren de anında Levent'i bir baş sallamasıyla onayladığında. "Hem Akın Hoca sana iş konusunda da yardımcı olur. Müzik piyasasında muhakkak tanıdıkları vardır. Bir sürü mezun ettiği öğrenci meşhur şu anda adamın. İnat etmeyip şu güzel sesini kullansan biraz keşke. Sadece okuldaki resmi olaylarda şarkı söyleyip, onun dışında bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmaman üzüyor beni."

"İstemiyorum şarkı söylemek." dedi Asi anında karşı çıktığında. "Ama onun dışındaki konularda haklı olabilirsiniz çocuklar. Mantıklı söyledikleriniz."

"Bizi dinle o halde." dedi Ceren gülümseyerek ona bakarken. "Senin isteyip de yapamayacağın hiçbir şey yok. En son gitar da çalamıyordun ama bak.. Maşallah asistanlık teklifi bile gelecek kadar etkilemişsin Akın Hoca'yı gitar yeteneğinle."

"Gitar konusunda cidden kötüydüm ama." demişti Asi bir ay öncesini hatırlayarak arkadaşına dudaklarını büzerken. Dersten kalmanın eşiğinden dönmüştü resmen. İpten almıştı Alaz onu. "Alaz çalıştırmasaydı eğer, kalmıştım da muhtemelen. Onun sayesinde oldu her şey."

"Alaz?" diye sormuştu Samet kafası karışmış bir şekilde kaşlarını çatarak. "Alaz kimdi ya? Bizim fakülteden mi?"

"Yok." demişti Levent, Asi'ye cevap vermesi için fırsat tanımayarak onun bu sorusunu yanıtlarken. Konuşurken de yüzünde değişik bir ifade mevcuttu şimdi. "Asi'nin arkadaşı. Alaz Soysalan."

"Bir dakika, bir dakika.." dedi Ceren gözlerini kocaman kocaman açarak anında araya girerken. "Şu meşhur prodüksiyon şirketinin sahibi Alaz Soysalan'dan mı bahsediyoruz şu anda?"

"Ta kendisi." dedi Levent işaret parmağını kıza doğrulttuğunda kocaman gülümseyerek. Bunun üzerine Ceren'in kaşları yukarı doğru kalmış ve gözleri biraz daha fazla açılarak Asi'ye bakmıştı.

Oyun İçinde Oyun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin