7

2.5K 118 69
                                    

"İnanamıyorum sana ya! Gerçekten inanamıyorum!"

Asi evinin kapısını hızlıca açmış ve ardından Alaz, Cesur'u salondaki kanepeye kolundan tutarak taşırken söylenmeye devam etmişti. Resmen çocuğu kardeşine aşık oldu diye darp etmişti Allah'ın psikopatı. Sonra ise hiçbir şey olmamış gibi bir anda onu bağrına basacağı tutmuş ve Asi, Cesur'a pansuman yapması için onunla birlikte evine gelmesini söylerken, onları arabasıyla kızın evine kadar getirmişti. Şimdi de bir hayli hırpaladığı çocuğa salona yürümesi için yardım ediyordu. Ciddi anlamda çift kişiliği vardı adamın.

Asi hala söylenerek gözden kaybolduğunda Alaz, Cesur'un tam karşısına oturmuş ve sanki daha yarım saat önce ortalığı savaş alanına çeviren kişi o değilmiş gibi sakince kızın elindeki ilk yardım çantasıyla birlikte salonda yeniden belirmesini izlemişti. Cesur, adamın bu dingin tavrı karşısında istemsizce ürpermişti. Şimdi böyle tatlı tatlı oturuyor olsa bile, bir anda delirip yeniden üzerine saldıra da bilirdi.

"Bir gram akıl yok sende!" demişti Asi ilk yardım çantasını ortada duran sehpanın üzerine koyarken. Gözleri ateş saçıyordu ve durmaksızın Alaz'a sövüyordu. "İyice zıvanadan çıktın sen! Tedavi ettirmek lazım seni!"

Asi eline aldığı pamuğa oksijenli su sürerken, kaşı patlamış Cesur'un kanayan yarasını dikkatlice silmeye koyulmuştu. Cesur ise o bunu yaparken istemsizce Alaz'ı izliyordu. Yüzünden ne düşündüğü asla belli değildi. Koltukta öylece oturuyor ve son derece uysal bir ifadeyle Asi'nin söylenmelerini dinliyordu. Cesur bir an için onun çift kişilikli olabileceğini bile düşünmüştü.

"Hiçbir şey anlamadan, dinlemeden çocuğa saldırmak nedir ya?!" diye sordu Asi, Cesur'un kaşını temizlemeye devam ettiğinde. "Hangi devirde yaşıyoruz?! Çağla senin isteklerine göre mi yaşayacak?! Turşusunu mu kuracaksın kızın?!"

"Çağla'dan turşu olmaz ya." demişti arkasına rahat bir tavırla yaslanırken. "Kışlık menemen falan anca.."

Cesur şaşkınca adamın bu son derece relax tavrına bakarken, Asi bir an için onun kaşını temizlemeyi durdurmuş ve ardından onu öldürmek istermiş gibi arkasında kalan Alaz'a bakmıştı.

"Bir de dalga mı geçiyorsun sen?!" diye payladı karşısındaki adamı. "Öldürüyordun çocuğu az daha! İnsanda bir gram utanma olur! Ama Alaz Bey'imizde nerdeee?! Anca sağa sola saldırsın, insanları darlasın!"

Asi azarından sonra tekrardan Cesur'a dönmüş ve sesi ve tavırlarına ters olacak bir yavaşlıkta canını yakmamak için pamuğu çocuğun kaşına nazikçe sürtmeye devam etmişti. Bunu yaparken de söylenmeyi asla ihmal etmedi.

"Söyleyeceğim Neslihan Teyze ile Yaman Abi'ye, bir kliniğe falan yatırsınlar seni! Anca o şekilde rehabilite olursun sen! Geri zekalı!"

"Ziyaretime geleceksen seve seve Asi Kız." demişti sırıtarak bacak bacak üstüne attığında. Cesur ise o sırada adamın Asi'nin söylediklerine zerre kadar sinirlenmemesine şok geçirmekle meşguldü. Cesur hiçbir şey dememesine rağmen onu haşat etmişti ama Asi yüzüne yüzüne ne kadar geri zekalı olduğunu haykırdığında sırıtmakla yetinmişti. Sevdiği kızın abisi cidden deliydi.

"Kes bak valla parçalarım seni!" dedi Asi arkasını dönüp onun üzerine üzerine yürüyerek. Alaz ise oturduğu yerden ona doğru gülümseyerek bakmaya devam etmişti. Bilerek yapıp kızı delirtmeye mi çalışıyordu, yoksa Asi'den fırça yemek cidden hoşuna mı gidiyordu karar verememişti Cesur bir türlü. Tek bildiği şey, bu gece yaşananlar saçmalığın daniskasıydı. "Sırıtma bana! Patlatacağım o koca kafana bir tane şimdi, göreceksin!"

Oyun İçinde Oyun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin