10

2.3K 138 143
                                    

Alaz stüdyosuna kapanmıştı.

İlham onu hiç beklemediği bir anda bulduğunda, tüm notalar ve melodiler zihnine adeta bir nehrin denize dökülmesi gibi akıvermişti öylece. Engellenemez ve gürül gürül bir halde..

Elindeki gitarı sımsıkı tutarken, bir yandan da zihnine düşen son melodiyi notalara dökmek için önündeki peçeteye -evet peçeteye- hızlı hızlı yazıyordu. Ama parmakları yavaş kalmıştı. Gelen melodi öyle basit bir şekilde ve nefes bile almasına müsaade etmeden dökülüyordu ki zihnine, parmakları onları not etmek için canla başla çabalasa da yetişemiyordu. 

Bunu yaşamayalı neredeyse dört yıl olmuştu. Ya da beş.. Hatırlamıyordu Alaz. Tek bildiği ilhamını yavaş yavaş kaybettiği ve sonrasında da bir daha bulamadığıydı. Lisedeyken bir not defteri vardı. Aklına gelen sözleri ya da notaları anında oraya kaydeder ve sonrasında da üzerinde çalışırdı. Üniversitedeyken ise daha profesyonel çalışmaya başlamıştı. O zamanlar henüz prodüksiyon şirketini kurmamıştı fakat kiraladığı depodan bozma alanda küçük bir dünya yaratmıştı kendine. 

Fakat çok uzun zamandır ilhamı ondan yana değildi. Alaz, İngiltere'deyken kendisini stüdyoya kapatır ve yeni bir ses yaratmak için günler boyunca uykusuz kalırdı. Ama sonuç maalesef ki hep aynıydı. Bir türlü devamı gelmeyen bölük pörçük notlar, bir daha asla tamamlanmamıştı. Ne yaparsa yapsın, ne kadar çabalarsa çabalasın hep bir şeyler eksikti. Tıpkı hayatı gibi..

Alaz her türlü yolu denemişti ilhamını geri kazanmak için. Çeşitli etkinliklere katılmış, değişik müzik türlerini deneyimlemiş, kitaplar okumuş, filmler izlemiş, hatta ve hatta psikoloğa bile gitmişti. Ama ne yazık ki bütün bunlar işe yaramamıştı bu kurak döneminde. Boş defteriyle bakışmak da iyice zor gelmeye başlamıştı artık. Bu nedenle çok uzun zaman önce kesmişti umudunu. Artık şarkı falan yazmayacak, bestelemeyecekti. Başkalarının yazdıklarını düzenlemekle devam edecekti kariyerindeki yolculuğa. Bu nedenle not defterini kaldırıp atmıştı en sonunda.

Yaklaşık yarım saat önce stüdyoda oturmuş birkaç işe göz atarken bir yandan da kahvesini yudumluyordu sakince. Düzenli müşterileri vardı ve yavaştan yeni işler oluşmaya başlamıştı. Şirkette çalışacak elemanlar bulmak için aralıksız görüşmeler de yapıyordu.

Üniversiteden arkadaşları olan Yağız ve Burak hevesle atılmışlardı onunla birlikte çalışmak için. Bu da Alaz'ın işine gelmişti açıkçası. Onların kendi yardımcı ekiplerini kurmaları için mülakatlar yapmaya başlayacaklardı. İkisinin birkaç önerisi de vardı ayrıca. Bu da Alaz için daha az uğraş demekti.

Bütün bunları düşünürken, saatini bitkin bir şekilde kontrol etmişti. 12:35.. Öğle yemeği yiyebilirdi ama canı istememişti nedense. Bunun yerine sert ve rengi neredeyse siyaha dönmüş kahvesini yudumlamayı tercih etmişti. Telefonunun bildirim sesi tüm dikkatini dağıttığında ise parlak ekrana baktı ve hiç ummadığı ismi gördüğünde kocaman gülümsedi. 

Asi Kız:

Müsait misin?

Demek ona mesaj atmıştı? Hem de ilk defa.. Alaz parlak ekrana birkaç saniye boyunca inanamaz bir şekilde baktıktan sonra parmakları hızlıca hareket etmişti.

Siz:

İlk mesajı da attığına göre ilişkimiz giderek daha da ilerliyor Asi Kız 🖤

Alaz sırıtarak yazdığı mesajı göndermiş ve sonrasında kahvesinden bir keyif yudumu almıştı. Şimdi heyecanla parmaklarıyla masanın üzerinde ritim tutuyor ve Asi'nin ona laf sokmasını bekliyordu.

Oyun İçinde Oyun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin