asi bir kız '8

1.9K 80 13
                                    

"Ee Alaz da katılacak düğüne." Yaman keyifli bir ses ve imalı bakışlarla Alaz'a bakıyordu.

"Tabii ki katılacak, çocuklar, abisinin düğünü." Neslihan suyundan bir yudum aldı. Alaz elindeki çatal bıçakla yemekle uğraşıyordu.

"Hatta şahidim olacak, anne." Yaman eliyle Alaz'ı gösterdi.

Neslihan gözlerini kocaman açtı. "Ne güzel düşünmüşsünüz." Alaz'ın öldürücü bakışları Yaman'ın tatlı ifadesine çarptı.

"Ama şimdi alınanlar olabilir." Cesur konuşmaya dahil oldu. Alaz boş bakışlarını Cesur'a dikti. Oldum olası hoşlanmıyordu Cesur'dan, Çağla'ya da yakıştırmıyordu, ikizinin daha iyilerine layık olduğunu düşünüyordu her kardeş gibi. "Öyle değil mi, Asi?" Cesur Asi'ye baktığında Alaz da baktı. Bu fırsatı kaçırmazdı en nihayetinde.

Asi derin nefes aldıktan sonra, "İki şahid oluyor, Cesur, bu kadar istiyorsan biri de sen olursun", demişti. Cesur'la şahid sandalyelerinde oturmak mı? Alaz yüzünü buruşturdu. Kahvesinden bir yudum alıp bu iğrenç fikri kafasından atmak istedi.

"Ha yok", dedi Yaman. "Diğerini de seçtik." Ellerini teslim olurcasına havaya kaldırdı.

"Ne diyeyim, kardeşim, peki." Cesur'un alınmış bakışları Yaman'dan ayrıldı.

"Oğlum, sen de düğününde Elif'i şahit yapmıştın hani? Ben bir şey dedim mi?" Yaman ve Cesur atışmaya başlamıştı. Asi normalde çok mutlu hissedebileceği bu ortamda şu an aşırı gergindi. Ece'nin de katıldığı konuşma büyüdükçe büyüyordu.

Asi'nin telefonu çalmaya başladığında gözleri masadaki telefonu buldu. Tolga arıyordu. Asena ülke değişikliği yüzünden son zamanlarda fazlasıyla huysuz olmaya başlamıştı. Tolga'yla kalmak istemiyor, her durumda Asi'yi yanında istiyordu.

Telefonu alıp izin isteyerek masadan kalktı. Lavaboya doğru yürürken aramayı cevaplamıştı. "Efendim? Ne oldu?"

"Asena yemeğini yememekte ısrarcı, Asi, ne yaparsam yapayım olmuyor." Arkadan gelen ağlama sesi yüzünden Asi'nin içi acıdı. Kızının tek bir gözyaşı için dünyayı ateşe verirdi.

Lavabonun kapısını kapattı. "Telefonu ona verir misin?"

"Anne..." Yeni ağladığı belli olan bir kız çocuğu sesi Asi'nin içini ürpertti.

"Geliyorum, bebeğim, merak etme, tamam mı? Sen yemeğini bitirir bitirmez, eve varacağım." Asena'yla olan konuşması biraz daha uzadı. Küçük kızı ikna etmek hayli zordu.

Sonunda konuşmaları bittiğinde Asi derin nefes alıp önündeki aynaya baktı. Kahvaltı masasından nasıl kalkmalıydı? Aklına hiçbir adam akıllı bahane gelmiyordu, ama Asena böyle devam ederse birkaç gün kısık sesle konuşabilirdi. Çünkü aşırı bağırıp çağırıyordu.

Asi ellerini yıkadıktan sonra boynuna ve gerdanına dokunup kendini rahatlatmaya çalıştı. Lavabodan çıktığı anda karşısında beliren Alaz'a göz devirmemek için mücadele verdi.

Alaz duvara yaslanmış elleri ceplerinde duruyordu. Asi çıktığında kendini düzeltti. Genç kız adamı umursamadan gidecekken elinden tutan bir el durmasına neden oldu. Hızla elini çekip aldı. Zaten hızla çarpan kalbi daha da delirmiş gibiydi.

"Seni kazanmak için elimden gelen her şeyi yapacağım", dedi Alaz, Asi'ye doğru yürüyerek. Asi çatık kaşlarla adama bakıyordu. "Benden kaçışın yok."

"Öyle mi dersin?" Asi'nin kaşları havalanmıştı. Siyah gözleri adamın yeşile kayan ela gözlerinde dolaştı. "Eskiden kaçtım ama, değil mi?"

"Bir daha tekrarlanmayacak." Alaz gözlerini bir an bile kızın gözlerinden ayırmadan konuşuyordu.

Asi gözlerini çekti. "Senin bu kibrin... her şeyi yapabileceğini sanıyorsun." Gitmeye hazırlanıyorken Alaz'ın kolu kızın göbeğini sardı, gitmesini engelledi.

"Eskiden gerçekten her şeye sahip olabileceğime inanıyordum", demişti Asi'nin kulağına fısıldayarak. Asi, Alaz sağında dikilirken öfkeyle gözlerini kapatmıştı, ama yanlış karara benziyordu. Çünkü adamın nefesini boynunda hissettikçe kaşları daha da çatılıyordu. "Ama görünen o ki... asi bir kız bana dersimi verdi."

Asi gözlerini yavaşça açtıktan sonra kaşları havalandı. Boğazını temizledikten sonra meydan okurcasına kafasını çevirip Alaz'ın yüzüne baktı. Alaz'ın gözlerinde her zamanki hayranlık ve çok nadir rastlanan şaşkınlık vardı. "Ne yaptıysan kendine yaptın, Alaz. Şımarıklığın ve kibrin yüzünden yaptıklarının bir bedeli olduğunu göremiyorsun." Asi kaşlarını çattı. "Beni dinliyor musun sen?" Asi'ye bir tabloyu izlercesine baktığından kız adamın onu dinleyip dinlemediğini anlamıyordu.

"Sence de beş sene..." Alaz'ın gözleri kızın dudaklarına indi. "...bedel için yeterli, değil mi?"

"Asi?" Çağla koridorda belirince Alaz'ı hafif ittirdi kız. Çağla şüpheli bakışlarını ikilinin üzerinde dolaştırdıktan sonra Asi'ye baktı. "Konuşabilir miyiz?"

Asi gözlerini etrafta dolaştırıyordu. Yutkunduktan sonra kafasını aşağı yukarı salladı. "Konuşalım." Belli ki Çağla en başından beri konuşmak derdindeydi, zaten masada da rahat vermemişti.

Asi ve Alaz'ın arasından geçen genç kız Asi'yi de bileğinden tutup çekmişti. Beraber çalışma odasına varınca Çağla kapıyı kapattı. "Ne zaman söyleyeceksin?"

Asi Çağla'ya doğru döndü. Kaşları çatıldı. "Neyi?"

Çağla gözlerini kocaman açtı. Gözlerini Asi'den çekip sağa sola bakarak konuştu. "Alaz'a kızı olduğunu." Yeniden gözleri kalkıp Asi'yi buldu. Asi kafasını sağa sola sallayarak Çağla'ya bakıyordu. "Saçmalama", dedi Çağla. "Tabii ki söyleyeceksin."

"Asıl saçmalayan sensin, Çağla!"

"Öyle mi?" Çağla şaşkın gözlerle Asi'ye bakmaya devam etti. "Bir bebeği babasından ayırmamanı söylemek mi saçmalık?" Gözleri kısılmaya başlamıştı. "Bu mu saçma olan?!"

"Şu an fazla..." Asi Çağla'nın göbeğine baktı. "...duygusalsın."

"Ben hamileyim, hasta değil." Çağla yutkunduktan sonra saçlarını geriye attı. "Bunu daha ne kadar devam ettirmeyi düşünüyorsun?"

Asi sol elini kaldırdı. Sol elinin parmaklarını birleştirerek, "Ben bir şeyi devam ettirmiyorum, Çağla", dedi. Elini sallamaya devam ediyordu. "Sadece Yaman'ın düğününe geldim, sonra gideceğim zaten. Beni..." Elleriyle kendini gösterdi. "...rahat bırakın, tamam mı?" Kafasını aşağı yukarı sallamıştı.

"Çok büyük hata yapıyorsun." Çağla gözleri kısılmışken kafasını sağa sola salladı. "Büyük bir hata." Kafasının hareketini durdurdu. "Anneme bak. Yaman'ın varlığını Güven Aydın'dan saklayarak ne kadar doğru bir karar verdi?"

"O an şartlar bunu gerektiriyordu." Asi inatçı bakışlarını Çağla'nın gözlerinden çekmedi. "Ve şimdi de bunu gerektiriyor."

Çağla konuşmak için dudaklarını aralayacakken kapı yavaşça aralandı. "Kızlar?" Yaman'ın sesini duyuldu. İkili aniden kapıya baktı. Yaman şaşkın bakışlarını kardeşlerinin yüzünde dolaştırdı. Asi ve Çağla da korku dolu gözlerle birbirine bakmıştı. "Kapıyı tam kapamayı unutmuşsunuz", dedi Yaman. "Sesiniz koridora kadar geliyordu."

alev alev | asi & alazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin