kader onları kavuşturmak istiyordu '5

1.7K 77 2
                                    

Genç kız özlem karışık bir tedirginlik duygusuyla arabanın camından dışarı bakıyordu. Karanlık İstanbul'a her defa misafir geldiğinde ışıklarıyla ona meydan okuyordu bu kadim şehir.

"Cehennemin dibi nasıldı? Sizinkilerden birilerini gördün mü?" Tolga arabayı kullanırken bir yandan da Asi bu kadar sakin kaldığı için endişeleniyordu. Cehennemin dibi sokak çocuklarının toplandığı bölgenin ismiydi, Asi de Yaman da Cesur da eskiden orada kalırdı, ilk orada karşılaşmışlardı.

"Hepsini Soysalan'ların vakfı almış", dedi Asi kısık sesle. "Belki birini görürüm umuduyla gittim, ama kimse yoktu."

Tolga kafasını aşağı yukarı salladı. "Merak etme, güvendeler. Soysalan'lar onlara çok güzel fırsatlar sundu."

Asi derin nefes aldı. "Güvende olmak mı önemlidir, mutlu olmak mı, Tolga?" Tolga bu sorunun artık şahsi bir şeyler yüzünden dile getirildiğini anladı. Çünkü cehennemin dibindeki çocuklar gayet de mutluydu şu an. Soysalan'lar gelecek vermişlerdi onlara, bir umut vermişlerdi.

"Bu biraz..." Gülümsedi Tolga. "Yaşamak mı yoksa gerçekten yaşamak mı sorusuna benzedi?" Asi'nin kaşları yavaşça çatılırken araba malikanenin önünde durdu. Malikanenin kapıları açılırken konuşma da bitmişti.

Rüya'nın kınası için önce kendi evi kararlaşsa da sonra bazı değişiklikler yaşanmış, aksamalar yüzünden Soysalan malikanesinde karar kılmışlardı. Asi buraya gelmeyi hiç istemese de içinde bir yerlerde onları yalnız bırakmamak duygusu ağır basmıştı. Belki de Tolga haklıydı... Belki de şimdiye dek hep birilerinin iyiliği için yaşamıştı.

"İnmiyor musun?" Tolga'nın sorusu üzerine irkildi. "Biliyorsun, ben gelmiyorum. Bu gece Asena'ya dadılık yapacağım." Asi gülümsedi. "Bu arada Yaman'a bekarlığa veda partisi yapıyorlarmış. Bilmek istersin belki." Yaman için bekarlığa veda partisi mi düzenlenmişti?

"Gerçekten bekarlığa veda partisi mi yapacak Yaman?" Asi'nin dudakları kıvrıldı. "Hiç onluk bir hareket değil."

"Kardeşi gelmiş, o ayarlamış." Asi tam kapıyı açacakken donakaldı. Tolga bir süre buna anlam veremese de sonra kırdığı potun farkına vardı. "Deniz Aydın'dan bahsediyorum."

"Elbette", dedi Asi. "Başka kimden bahsedebilirsin ki."

"Asi, aslında-"

"Görüşürüz, Tolga." Arabadan inen Asi kapıyı kapatmadan önce, "Görüşürüz", diye tekrarlamıştı. Tolga lafı ağzında kaldığı için tökezlese de belki de söylemenin zamanı ve yeri değildir veyahut söylemek ona düşmez diye düşünerek sadece Asi'nin malikaneye doğru gidişini izledi.

Asi üzerindeki kırmızı mini elbisenin eteğini düzeltti. Açık bıraktığı kısa saçlarını geriye attıktan sonra basamaklara ilerledi.

(örnek)

(örnek)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
alev alev | asi & alazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin