"Kapıyı tam kapamayı unutmuşsunuz", dedi Yaman. "Sesiniz koridora kadar geliyordu."
Asi gözlerini birkaç defa açıp kapattı. Yere bakıyordu. Dudaklarını ıslattıktan sonra, "Bizim de sohbetimiz bitmişti", diyebildi zar zor. Yaman'ın yanından geçip odadan çıkacakken adamın eli kızın kolunu kavradı.
Yaman yavaşça Asi'ye doğru döndüğünde kız içinden küfürler ederek gözlerini kapatmıştı. "Benim konuşacaklarım var ama." Asi yanaklarının iç kısmını ısırdı. Gözlerini açıp yukarı baktı. "Geç, kanepeye otur." Yaman gözlerini Asi'den çekip Çağla'ya baktı. "Sen de." Çağla abisini ikiletmeden kanepede kendi yerini bulmuştu.
Asi kolunu Yaman'dan kurtardı. Gitmek istiyordu, kaçmak ve tüm bu çılgınlıklardan kurtulmak ama boğuldukça boğuluyordu. Geri dönülmesi zor bir yola çıkmıştı.
Genç kız Çağla'nın yanında oturdu. Yaman çalışma masasına yaklaşıp Asi ve Çağla'ya doğru döndü. Masaya yaslanıp kollarını bağdaş yaptı. "Masada neden böyle gergin olduğunuzu merak ediyordum." Çatık kaşlarla Çağla'ya baktı. "Özellikle de senin. Ama..." Kaşları havalandı. "...ne yalan söyleyeyim koridorda duyduklarımdan sonra... sana hak verdim." Çağla yavaşça Asi'ye baktı. Sonra yeniden gözleri abisini buldu.
Yaman ikilinin konuşmayacağını anlayıp kafasını aşağı yukarı salladı. "Senin buralardan kaçman bana oldukça garip gelmişti, biliyor musun, Asi?" Asi bakışlarını yerden kaldırıp Yaman'a baktı. "Sen hiçbir şeyden kaçmazdın çünkü. Hep mücadele ederdin."
"Ben kaçmadım", dedi Asi kendisini bile ikna edemeyen bir sesle.
"Kaçtın", dedi Yaman kafasını aşağı yukarı sallayarak. Derin nefes aldıktan sonra Asi'ye yaklaştı. Kızın önünde eğildi. Asi'nin ellerini avuçlarına aldı. "Anlat bana, kardeşim, seni dinlemeye, anlamaya hazırım. Yeter ki..." Kısık ve ikna edici bir sesle konuşuyordu. "...anlat bana."
"Ne olduğu belli değil mi?" Çağla yerinden hızla kalkmıştı. "İkisi de birbirinin hayatını mahvetti, bununla da kalmadılar çocuklarının da hayatını mahvettiler."
"Otur, Çağla." Yaman kafasını Çağla'ya -sola- doğru çevirmişti fakat kızın gözlerine bakmıyordu, yere bakıyordu. "Hamilesin zaten, o yüzden otur dedim. Otur." Çağla yeniden kanepeye geçti.
Yaman gözlerini sıkıca kapattı. "Demek duyduklarım doğru." Kafasını aşağı yukarı sallarken yutkundu. "Alaz'ın haberi var mı?" Asi kafasını sağa sola sallamaktan öteye gidemedi. Yaman'ın kaşları çatılmıştı. "Bana her şeyi en başından anlatıyorsun, Asi."
。゚•┈୨ ♡ ୧┈•゚。
"Dışarıda muhabirler var!" Neslihan hızlı adımlarla salona geçti. Alaz ve Çağla birbirine sarılmış hâlde oturuyorlardı. "Ali nerede?" Neslihan etrafı inceledi. "O mu çağırdı muhabirleri? Onun alışkanlığı genelde."
"Buradayım, anne." Yaman Asi ve Çağla ile beraber salona gelmişti. "Ne oldu? Neymiş alışkanlığım?" Sesi yorgun geliyordu.
"Muhabirler kapıda da, abisi." Alaz sağ kolunu Ece'nin boynuna atmıştı. "Sen mi çağırdın, diye soruyor annem." Alaz Yaman'ın hâline sırıtıyordu.
"Ben çağırmadım." Yaman kollarını kaldırıp indirdi.
"Oğlum, sen çağırmadıysan başka kim çağıracak, Ali?!" Neslihan endişeli yüz ifadesiyle Yaman Ali'ye bakıyordu. "Kalbim ağzıma geldi. Rüya'dan ayrılıp bizden önce basına duyuracaksın sandım." Kadın elini kalbine koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alev alev | asi & alaz
FanfictionKızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi alt çenesini buruşturdu. "Ölmedin, Alaz, bak hayattasın." Sesi titriyordu. 24mayıs- başladı.