Asi Alaz'ı şutlayıp Ece ve Asena ile odada kalmıştı. Ece elindeki telefonla flörtüyle ya da onun tabiriyle platoniğiyle mesajlaşırken adamın sorduğu soruları -ki bunları aslında Asena'ya soruyordu- Asena'ya söylüyor ve küçük kızın komik yanıtlarını adama yazıyordu.
Asi ise tüm bunlar yaşanırken kızının saçını havluyla kuruluyor, sarı renkteki pijama takımını giydiriyordu. Ece gerekli şeyleri tüm elektronik aletleri da getirmişti. Asi kızının saçını kuruladıktan sonra örmeye başlamıştı.
Koridorda dikilen Alaz, uyumak için odasına giden Neslihan'la karşılaşmıştı. Biraz hava almak için koridora çıktığını söylediğinde annesi oğlunun bu bahanesine inanmayıp, "Yine Asi'nin canını sıkacak bir şey mi yaptın, Alaz?!" diyerek sinirini belli etti.
Alaz sağa umursamaz gözlerle baktıktan sonra derin nefes aldı. "Yok, anne." Annesine bakıp solundaki odayı gösterdi. Gözlerini yere dikti. "Asi işte... Asena'nın duşunu yaptı, şimdi de saçını kuruluyor."
Neslihan daha da sinirlendi. "Yıllardır kızın için hiçbir şey yapmadığın yetmiyor..." Kaşları havalandı. "Bir de şimdi her şeyi Asi'ye yaptırıyorsun, öyle mi?!"
"Ya yok ya, anne..." Alaz gözlerini yerde dolaştırarak annesinin öfkesinden kaçmanın yollarını düşündü. "Ece", dedi hemen. "Ece yüzünden oldu." Kulağının arka kısmını kaşıdı. "Şimdi şöyle. Ben kurulayayım dedim..." Annesinin yüzünde baktığında Neslihan'ın, hıhı eminim demişsindir, bakışlarını görünce tekrar etti. "...dedim tabii ki!" Sesi azacık kısıldı. "Ama Ece odaya gelip ortalığı karıştırdı."
Neslihan şaşkın gözlerle, "A a!" dedi.
Alaz kafasını onaylar anlamda salladı. İşaret parmağı ile annesinin yüzünü gösterdi. "Ben de aynı tepkiyi verdim." Parmağını indirdikten sonra omuzlarını arkaya yaptı. "İşte Asena ile fotoğraf mı ne paylaşacakmış." Kaşları havalanırken annesinin yüzüne bakmıyordu. "Ben de Asi'nin hatırına izin verdim." Düşüncelere dalan Neslihan oğlunu suçlayacak yeni bir hamlede bulunmadan Alaz kadının dikkatini dağıttı. "Seninle şeyle ilgili konuşacaktım ya." Neslihan dikkatle oğluna baktı. "Asena'nın soyadı meselesi falan. Cenk mi ne..." Gözlerini annesinden çekip etrafa bakındı. "...Asena'nın evrak üzerinde şeyiymiş. Onu halletmemiz lazım."
Neslihan kollarını bağdaş yaptığında Alaz annesinin yeniden kızmaya başladığını anladı. "Sen önce Asi'nin kalbini kazan." Neslihan kafasını uslu uslu sallıyordu. "Sonra bakarız."
Annesinin geçiştirmesine canı sıkılan Alaz kaşlarını hafifçe çattı. "Ne demek sonra bakarız ya..." Çenesini dikleştirdi. "Benim kızım Asena." Gözlerini annesinden çekti. "Herkes bunu bilmeli."
Neslihan gözlerini kısıp kafasını sağa sola salladı. "İyi, tamam. Avukatla konuşurum." Odasına doğru yürümeye başladığında ekledi: "Bakarız."
Neslihan oğlunun yanıtı beklemeden odasına girdiğinde Alaz ellerini beline koydu. "Ne demek bakarız ya." Kafasını hafifçe sağa sola salladı. Gözlerini annesinin kapısından çekmiyordu.
Aniden odasının kapısı açıldığında kafasını sola çevirip odadan gülümseyerek çıkan Ece'ye baktı. Ece abisiyle göz göze geldiğinde gülümsemesini dikkatlice toparlayıp elindeki telefonu arka cebine soktu. "Oldu o zaman", dedi tüm tatlılığı kullanarak. "İyi geceler, abiciğim." Kaşları havalandı ve koşarak Alaz'ın yanından geçip gitti. Alaz koridorda koşarak uzaklaşan kızı kısık gözlerle izledi.
Ece iyice gözden kaybolunca kollarını indirip odaya doğru yürüdü. İçeri geçtiğinde Asena yatağa uzanmış elindeki telefonda bir şeyler izliyordu. Asi görünürde yoktu. Alaz yaklaşıp Asena'ya doğru yaklaştı. Yanına uzandıktan sonra saçını okşayıp kızın alnına öpücük kondurdu. Asena bir iki saniye Alaz'a baktıktan sonra yeniden telefondaki çizgi filime gözlerini dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alev alev | asi & alaz
FanfictionKızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi alt çenesini buruşturdu. "Ölmedin, Alaz, bak hayattasın." Sesi titriyordu. 24mayıs- başladı.