"Yani Rüya..." Alaz oturduğu kanepede gözlerini önüne dikti ve uzaklara daldı. "Bir çocuk görüyorsun ve o çocuğun abisinin olduğunu sanıyorsun... ama sonra onun olmadığı ortaya çıkıyor..." Hafifçe gülümsedi. "Aslında o çocuğun senin olduğunu anlıyorsun."
"Alaz, ne anlatıyorsun sen şu an?" Rüya ağlamaktan dolan gözlerle Alaz'a bakıyordu. Burnunu çekti.
"İnan bana, şu durum saçmalamadan nasıl anlatılır bilmiyorum." Gergin bir şekilde gülüyordu.
"Ya ben bu yanlış anlaşılma yüzünden..." Alaz, önünde sağa sola yürüyen Rüya'ya baktı. "...ben aşık olduğum adamı terk ettim... ben bu saçmalığa inandım..." Aniden yerinde durdu. Alaz'ın yanına gelip oturdu. "Kimseye söylemek yok, Alaz, duydun mu beni!" İşaret parmağını Alaz'ın önünde salladı. "Kimse senin böyle saçma bir teori uydurduğunu ve..." Kaşları havalandı. "...benim bunlara inanarak Yaman'la evlilikten vazgeçtiğimi bilemeyecek." Gözlerini Alaz'dan çekip işaret parmağını indirdi. Gergin bakışlarını yere dikti. "Bu defa... bu defa Yaman beni asla affetmez."
"İyi tarafından bakalım, Rüya." Rüya, benimle dalga mı geçiyorsun, dercesine kanepede oturan Alaz'a baktı. "Artık abisini her saçma sebebe göre terk etmezsin." Alaz geriye yaslanıp kollarını kaldırıp kanepeye bıraktı. Rüya arsız herife göz devirdi.
Rüya bıkkınca nefes alıp verdi. "Bahane değil!" Kız kendine engel olamayıp konuştukça konuştu. "Hamileyim ya ben! Çok normal şu an duygularımın karışması-" Rüya kırdığı potu anladığında gözlerini kocaman açtı.
Alaz'ın arsız gülümsemesi yerini sersem şaşkınlığa bırakmıştı. Kolları hâlâ kanepeye yayılmışken azacık öne eğildi. "Hamile misin?" Doğru duyup duymadığını teyit etmeye çalışıyor gibiydi.
Rüya buradan geri dönüş olmadığını anlayıp elini kolunu sallaya sallaya konuştu. "Yani? Olabilir? Neden olmasın?!"
Alaz'ın gözleri Rüya'dan inip düşünceli bir şekilde önündeki sehpaya baktı. "Demek o yüzden abisi annemin sorularına saçma sapan cevaplar veriyordu." Dudakları kıvrıldığında düşünceli gözleri odağını değişmemişti. "Yok evlenmeden de olurmuş da, olabilirmiş de..."
"Bana bak." Rüya temkinli sesle Alaz'ı çağırdı. "Bana bak, Alaz." Kısık sesle konuşuyordu. "Kimseye söylemek yok ha, ona göre..." Alaz gözlerini sehpadan kaldırıp kırpıştırarak Rüya'ya baktı. "Düğünden sonra söyleyeceğiz zaten. Yaman önce söylemek istemiyor, duydun mu?" Kafasını öne eğmişti Rüya.
Kapı çalmaya başladığında Rüya hızla ayağa kalktı. "Ben bu olanlara bir bahane bulacağım." Alaz'a baktı. "Sen çeneni kapatacaksın! Hamileliği bildiğini asla Yaman'a söylemeyeceksin!" İşaret parmağını tehdit edercesine sallıyordu. "Eğer söylersen ben de senin ortalığı karıştırdığını söylerim." Rüya'nın savurduğu tehditlere sırıtmayla karşılık verdi. Tamam, Alaz ortalığı karıştırıp yanlış dedikodu salmıştı, ama bunlara inanan da Rüya'ydı. Kalkıp, sevgilim yapmaz, diyebilecekken körü körüne inanmıştı.
Rüya hızlı adımlarla kapıya gitti. Kapının açılması ve Yaman'la karışlaşması gibi bir sürü romantik şeyler yaşadılar. Alaz kanepeden kalktığında ikili salona geçmişti. "Sen burada mıydın, kardeşim?"
Alaz kafasını aşağı yukarı sallayıp çenesini dikleştirdi. Kaşları aşağı inmişti. "Aynen, Rüya ile konuşuyordum." Elleri ceplerindeydi. Sonra bir elini çıkarıp iki parmağını Rüya'yı işaret ederek salladı. "Abisinden iyisini mi bulacaksın falan, diyordum."
Yaman kafasını aşağı yukarı salladıktan sonra güldü, şaşkındı. "Öyle demişsin ki hemen yola gelmiş." Rüya'ya baktı.
Rüya gergin bakışlarına rağmen gülümsemişti. "Hemen yola geldim, evet." Daha sonra bakışları inip Alaz'ı buldu. Resmen gözleri Alaz'ı kovuyordu. "Alaz da gidiyordu, değil mi, Alaz?" Kafasıyla kapıyı işaret edip durdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alev alev | asi & alaz
FanfictionKızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi alt çenesini buruşturdu. "Ölmedin, Alaz, bak hayattasın." Sesi titriyordu. 24mayıs- başladı.