7

95 15 19
                                    

Annem randevusunu anlatırken uzanmış dinliyordum, gülerek elini yanağına koydu.

"Gül aldı, uzun zaman sonra ilk ranevumuzu hatırladım"

"Şans verecek misin?"

"Bilmiyorum yoongi, baban beni hiç dinlemiyor, sürekli yanlış kararlar alıyor ve  hayatımızı etkiliyor"

"Ama akıllanmış gibi"

"Bakacağım, haftaya yeniden görüşmeyi istedi"

"Gidecek misin?"

Yüz üstü uzandığımda kafasını salladı.

"Gidicem,konuşmalıyız,eskisi gibi olmayı çok isterim ama önce düzelmeli"

"Haklısın, titeok yapsana"

"Tamam, git odana uyu"

Esneyerek kalktım, odama girdiğimde yatağımın üstündeki kitabı görünce oturup okumaya başladım.

/

Jin hoseok için pasta hazırlarken taehyung hoseok'u bahçeye çıkartmış oyun oynuyordu, namjoon meyveleri keserek kaseye koydu.

"Bitti"

"Krema için süt çıkartır mısın"

Namjoon sütü alarak yanına geldiğinde jin kaseyi çıkarttı, namjoon jin'e bakarak yüzünü inceledi, jin kusursuz bir İskandinav tanrısına benziyordu.

Jin yutkunarak kendisine bakan adama döndü, ikili sessizce gözlerine bakarken namjoon parmağını eline getirdi, jin'i içinde olan ve o garip duygu ile öpmek istiyordu.

Jin hala namjoon'a bakarken eline değen parmak ile kendine geldi ama geri çekilmedi, bu adam ona garip ve açıklanamaz duygular hissettiriyordu ve o da bu duyguyu keşfetmeye hazır hissediyordu kendini.

Namjoon yaklaşarak jin'in yanağını öptüğünde jin gözleri ni kapattı, parmağını elinin üstündeki parmağa sardığında namjoon yeniden yanağını öptü.

Jin elini adamın omuzuna koydu.

"Namjoon"

"Hm"

Adam burnunu öptüğü yanağına bastırıp manolya kokusunu içine derince çektiğinde jin yeniden konuştu.

"Ne yapıyoruz?"

"Bilmiyorum,  ama doğru hissetiriyor"

Ellerini birleştirdiğinde jin kafasını salladı, kapı sesi duyunca ayrıldılar, içeri taehyung girdi.

"Su alıcam, pasta hazır mı?"

Jin kafasını salladı.

"Bir saatlik işi var"

Taehyung su şişesini ve iki bardak alarak çıktığında namjoon pencereye giderek ikiliyi izledi, hoseok koşmaktan kızarmış şekilde otururken taehyung ona su uzatıyordu.

Geri jin'in yanına gittiğinde jin kremayı çırpıyordu, namjoon tereddüt ile kollarını beline bağladığında jin konuştu.

"Bu duygu garip"

"Evet, ama güzel hissetiriyor"

Jin kafasını çevirip ona baktığında namjoon burunlarını sürttü.

"Akışına bırakmalıyız gibi görünüyor"

Jin yeniden kremaya döndüğünde namjoon güldü.

Hoseok kalkarak saçlarını geri attı.

"Hadi hyung,ağaca çıkalım"

Taehyung kafasını salladığında hoseok koşarak elma ağacına çıkmaya başladı, taehyung kalkarak ağaca giderken hoseok ayağını bastığı zayıf dal kırıldı,çocuk çığlık atarak düşerken taehyung koşarak yakaladı,yere düştüler.

Jin ve namjoon koşarak dışarı çıktıklarında yerde oturan ikilinin yanına gittiler, taehyung hoseok'a sarılarak kahve saçları öptü.

"İyi misin hobi"

"İyiyim hyung,teşekkür ederim"

İkili kalktığında jin, hoseok'un yanaklarını tuttu.

"Hoseok iyi misin bebeğim"

"İyiyim hyung,tae hyung beni tuttu"

Güldüğünde namjoon yanağını okşadı.

"Bir dahaki ne dikkatli ol"

Hoseok kafasını salladığında mızırdandı.

"Kook hyung gelsin artık"

Jin kafasını salladı.

"Belki gelir,haber vermedi"

Hoseok omuz silkerek kollarını bağladı, namjoon hoseok'u kucağına aldı.

"Hadi ormanda dolaşalım biraz"

"Olur"

İkili gittiğinde taehyung, jin'e pasta için yardım etti, bittiğinde kenarı koydular, namjoon ve hoseok ormanda böğürtlen topladı, hoseok bir kaç çiçek de topladı.

İkili eve döndüklerinde hoseok elindeki çiçekleri ikiye ayırıp taehyung ve jin'e verdi, ikili kahve saçları öperek teşekkür ettiğinde hoseok odasına giderek uyumaya başladı, yorgun hissediyordu ve sürekli koşturduğu için uykusu gelmişti.

Jungkook bir kaç saat sonra eve geldiğinde taehyung güldü.

"Seni sorup durdu,odada uyuyo,yanına git"

Jungkook gülerek odasına gidip üstünü değiştirdi, hoseok'un yanına gitti ve yanına uzandı, tombul yanağı öperek yüzüne baktı, gittikçe annesine benziyordu ama babasını da hatırlatıyordu.

Gözlerini kapatarak küçüğe sarıldı, bu çocuğu sarayına,krallığına ve geleceğine kavuşturmak için çalışacaktı.

/

Esnediğimde annem çağırdı, kitabı kapatrak aşşağı indim,yemek masasını hazırlamıştı,oturdum ve titeok u yedim, annem göz devirdi.

"Yine uyumak yerine kitap okudun değil mi"

"Evet"

Onaylamazca kafasını salladı ve tabağına döndü.

/

Helloo

kitap : sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin