10

73 13 13
                                    

Kapı çaldığında kaşlarımı çattım, annem evde değildi ve genelde arkadaşları ile dışarıda buluşurdu.

Kalkarak kapıyı açtığımda kargocu vardı, elinde olan koliyi uzattı.

"Min Yoongi"

"Benim"

"Size"

Koliyi aldığımda gitti, içeri geçerek koliyi masaya bıraktım, bıçak alarak kapağı açtım.

İçinde üç kilitli defter, dört kitap, kar küresi ve top vardı, defterin üstünde olan notu alarak okudum.

"Minik Gi bunlar senin günlüklerin,hiç açılmadılar, kitaplar sana aldığım ilk kitaplar, kar küresi 10 yaşında iken kaybedip ağlamıştın, sonunda buldum ve top da ilk maça çıktığında oynadığın top, almak biraz zor du ama başardım, ben şuan daegu da değilim, bunları kendim getirmek istedim ama öyle olmadı maalesef, seni seviyorum baban"

Gülerek kutuyu odama çıkarttım, koliyi yatağımın üstüne boşalttım, küreyi komodine koydum, günlüklerin yanında kilitleri de vardı, kitapları da gülerek açtım, bunlar benim anılarımdı.

Hepsini kitaplığıma koydum, topu da köşeye koyarak kitabı alıp okumaya başladım.

/

Hoseok zar zor sabrederek altı ay'ın geçmesini bekledi, sonunda kral gelmişti ve jungkook gelişmeleri eğittiği kartal ile mektup göndererek anlatıyordu.

Jimin kral ve çocukları ile ağrı kesici hazırlamıştı gözlerinin önünde, hepsinin bardaklarına suyu koydu.

"Yarım saat'e bütün ağrınız geçecektir, krem de hazırlamamı ister misiniz?"

Kadın kafasını salladı.

"Hayır jim, teşekkür ederiz ama kırışıklık için verdiğin krem bitti, ondan yeniden yapar mısın?"

"Elbette, gece ye kadar bitmiş olur"

"Teşekkürler"

Hepsi bardağı içerek tepsiye koyduklarında jimin etrafı topladı ve salondan çıktı, jungkook'un yanına geldiğinde şifa haneye giderken konuştu.

"Hepsini içtiler"

"Ne zaman ölürler"

"10 dakika"

"Güzel"

İkili gülerek odaya geçtiklerinde jungkook etrafa baktı, bir sürü bitki ve kavanoz vardı, onlara bakarken jimin elini tutarak oturttu.

"Ağrın var mı? Yorgun musun?"

"Hayır, sadece şu saçmalığın bitmesini istiyorum, yarın diğerlerini saraya getirtmeyi düşünüyorum, prens için etrafı düzenlesinler"

"Onlar için ne yapabilirim?"

"Jimin, otur hadi, bir şey yapmana gerek yok"

Gülerek sarı saçlıyı yanına oturttuğunda jimin, jungkook'a yaklaştı.

"Prens için hançer yaptırmak istiyorum, çok mu olur?"

"Elbette hayır, düşüncen için minnettar olur"

"Onu merak ediyorum"

"Güvenliği için sürekli ev değiştirtiyorum"

"Bu çok iyi, güvenliği önemli, yardımcıların için oda hazırlatmalıyız"

Jungkook heyecanlı gence bakarak elini tuttu.

"Neden heyecanlısın?"

"Yakınların ile tanışacağım, heyecanlandım"

Yanakları kızarır iken kafasını eğdiğinde jungkook gülerek kızarık yanağı okşadı.

"Seni seveceklerdir, endişelen me"

Jimin kafasını kaldırıp büyük,kahve gözlere baktı, yutkunduğunda jungkook gencin yüzünde gözlerini gezdirdi.

Parlak,dolgun dudaklar dikkatini çekerken jimin yaklaşmaya başladı, jungkook elini ensesine getirdiğinde kapı çaldı.

İkili hemen uzaklaşırken jimin kalkarak üstünü düzeltti ve kapıyı açtı, hizmetçi telaş ile konuştu.

"Kral ve ailesi, nefes almıyorlar"

Jimin dışarı çıktığında kadın da koşturdu, odaya girdiklerinde gözleri açık,ağızlarından köpük akarken hareketsiz duruyorlardı.

Jimin nabızlara bakarken jungkook kadın'ın boğazını kesti.

"Pekala plana uymayanları kılıçtan geçirme vakti"

Jimin kafasını salladı ve kalktı.

"Bunları yaksak iyi olucak"

Jungkook, jimin'in üstüne gitti, sarışın korkarak geri giderken konuştu.

"J jungkook ne oluyor"

"Sana cidden güveniyorum, ama yanlışında öldürürüm"

Jimin'in gözleri irileşirken doldu, beş dakika önce neredeyse öpüşeceği adam onu öldüreceğini söylüyordu.

Yanakları ıslanırken güldü.

"Bir daha bana yaklaşma"

Hızla yanından geçtiğinde jungkook yutkundu, kalbi ağrımaya başlarken ellerini sıktı, neredeyse onu öpecekti, ona hisler beslemişti ama şuan yaptığı ile her şeyi mahf etmişti.

Odadan çıkarak askerlere ölü bedenleri yakmasını söyleyerek odasına gitti, kartal yatağın üstünde dururken oturup bacağında olan ipi açtı ve kağıdı aldı.

"Hoseok'un saçını turuncu yaptım ama elimden başka bir şey gelmedi"

Gülerek kağıt kalem alarak yarın hazırlanmalarını ve ertesi gün gelmelerini yazarak gönderdi, başı ağrıyordu ve jimin'i üzdüğü için kendini kötü hissediyor du.

/

"Jungkook bu yaptığın affedilemez di, aptal asker"

Kitabı kapatarak küreye baktım ve alarak ters yüz ederek oynadım, küçük kırmızı kürem çok güzel di.

/

kitap : sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin