Neredeyse dört aydır buradaydım, hoseok ile koşarak aşşağı iniyorduk, kazanan diğerine tatlı yapacaktı.
Son basamaklara geldiğimizde kenarıdan atladı, şaşkınca yanına gittim.
"Sayılmaz bu, hile yaptın"
"Ne hilesi? Senden önce aşşağı indim"
"Yandan atladın, sayılmaz"
"Öyle söyleseydin atlamazdım, söylemediğin için sayılıyor"
"İyi"
Mutfağa gittiğimizde gülerek bana bakıyordu, içeri girdik.
"Ne istiyorsun?"
"Mochi"
Kafamı sallayarak malzemeleri istedim, kenarı geçip yapmaya başladığımda yanımda duruyordu.
Hamuru yaparak dinlenmeye bıraktım, kremayı yapmaya başladım.
"Meyveleri yıkar mısın?"
Meyve kabını aldığında güldüm, yıkayarak yanıma geldiğinde bende kremayı kenarı koydum.
Hamuru alarak ikiye böldüm.
"Meyvenin rengini vermesi için bir şey var mı? Önceden kurutulmuş meyveleri toz yapmıştım"
"Sanırım onlar kalmadı"
"Böyle yapıcaz artık"
Küçük oklavayı alarak hamuru açtım, beni izlerken gülüp ona baktım.
"Sende yapıcak mısın?"
"Hayır, seni izliycem"
Kafamı sallayıp işime geri döndüm.
Yaptığım hamurdan on beş tane çıkmıştı, beş tanesini alarak çardağa gittik, artık yeni yerimiz orasıydı.
Oturup manzaraya bakarken mochileri yedik, taehyung yanımıza geldi.
"Oo siz burada mısınız?"
Kafamızı salladığımızda arkada hizmetçiler resim malzemelerini getiriyordu, kurmaya başladıklarında hoseok kıpırdandı.
"Taehyung hyung çok güzel resim çizer"
"Bende görmek istiyorum"
Taehyung gülerek masaya oturdu.
"Sessiz olun bakayım, yanlış çizgi çizersem temizlersiniz"
Onayladığımızda çizmeye başladı, aklında olan bir portreyi çizdiği belliydi, ustaca fırça darbeleri vuruyordu.
Belime kollar sarıldığında takmamaya çalıştım, yanağıma dudaklarını bastırıp geri çekildi, ondan uzak durmaya çalışıyordum ama bana hamlelerini engellemiyordum.
Elimi göğüsüne, kalbinin üstüne koydum, o kadar hızlı atıyordu ki benim kalbim ile yarıştalardı sanki, kısıkça konuştum.
"Hoseok, yapma"
"Neyi?"
"Sıcak"
Geri çekilerek oturduğunda yanına oturdum, parmaklarımızı bir birine bağladığında ses çıkartmadım.
Yarım saat sonra taehyung oflayarak kalktı.
"Kolum ağrıdı"
Portrenin yarısı bitmişti ve çok güzel görünüyordu, kalkarak yanına gittim.
"Çok güzel görünüyor"
"Evet, bitince daha güzel olucak"
Hoseok da kalkarak yanıma geldi.
"Hyung bende resim çizmek istiyorum"
"Olur, önce küçük şeylerden başlamalısın ama"
"Ben insan çizmek istiyorum"
Hoseok taehyung'a döndüğünde tae kafasını salladı.
"Pekâlâ, bu biraz zor olucak ama yavaş yavaş bir insan da çizebilisin,sana yardım ederim"
"Teşekkür ederim hyung, ne zaman çizelim"
"Model bulmalısın"
"Var ki, yoongi yi çizicem"
"Pekala,öyle olsun bakalım"
Taehyung gittiğinde kaşlarımı çatarak hoseok'a döndüm.
"Benim haberim yok ama bundan"
"Şimdi oldu"
Yanaklarımı tutarak sıktığında göz devirdim.
"Susadım ben"
Yanaklarımı bırakıp ileride olan hizmetçiye baktı.
"İki soğuk su getirin"
Adam gittiğinde kendimi minderlere attım, yanıma uzanıp bana baktı.
"Çok uykucusun"
Omuz silktiğimde parmağını çeneme koydu.
"Kaymak gibisin"
"Nasıl?"
Gülerek baktığımda omuz silkti.
"Kaymak gibi, beyazsın, yumuşacıksın, çok tatlısın, çenen minicik"
(Yoongi'nin çenesine takığım ben amk, minicik, ölürüm lan)
"Garip bir benzetme oldu sanki"
"Bilmiyorum, sana bakınca aklıma kediler ve kaymak geliyor, osmanlı kaymağı, hiç yedin mi?"
"Hayır"
"Tadı çok güzel, yarın sana yediricem, balla güzel oluyor"
(Kaymak hiç sevmem ama yoongi pürüsüzsüz türk kaymağına benziyor 🤤)
"Merak ettim şimdi"
Güldüğünde çenemi öperek kafasını göğüsüme yasladı, elimi saçlarına koyup okşadığımda hizmetçi su getirdi.
Kalkarak alıp içtik, kenarı koyarak yeniden uzandık, hoseok anlını çeneme sürttü.
"Uzak durmamızı söylüyorsun ama sana yakınlaştığımda bir şey demiyorsun"
"Bilmiyorum, demek istemiyorum"
"Yani sana yakınlaşa bilirim?"
"Hoseok, bence mesafe koymalıyız"
"İstemiyorum"
Sessiz kaldığımda çenemi öperek yeniden göğüsüme kafasını koydu.
/
