Çarşıya indim, annem bir kaç sebze almamı söylemişti, havucu da aldığımda ileride olan jimin diye tahmin ettiğim çocuğu gördüm.
Koşarak yanına gittim, kolunu tutunca bana döndü,gülerek konuştu.
"Kitabı bitirdin mi?"
"Hayır, ama güzel ilerliyor"
"Bir farklılık hissettin mi?"
"Evet,çoğunluk la"
"Güzel, okumaya devam et, görüşürüz yoongi"
Yok olduğunda kaşlarımı çattım, ismimi söylememiştim ki, ne oluyordu tanrı aşkına.
Kafamı salladım ve eve doğru gittim, bu Kitap'ta bir gariplik vardı, yol boyunca kitabı düşünürken farkında olmadan eve gelmiştim.
İçeri girip mutfağa baktım, annem arkadaşlarına gitmiş olmalıydı, poşetleri dolaba yerleştirip odama geçtim.
Üstümü değiştirip yatağa uzandım, komodinde duran kitabı alarak açtım ve okumaya başladım.
/
Hoseok evinde yaşamaya başlayan iki yabancıya alışmıştı, jin namjoon'un yaralarını sararken taehyung ve hoseok boyama yapıyordu.
İkili siyah kaleme uzandığında hoseok çekti.
"Bana lazım hyung"
"Hayır bana lazım hobi,ver"
"Ya bana lazım diyorum"
"Bende bana lazım diyorum"
İkili kalemi çekiştirirken jin ve namjoon gülerek ikiliye bakıyordu, jin bandajı yapıştırdı.
"Bitti"
"Teşekkür ederim"
Jin gülerek kalktı, hoseok'un odasına girip siyah boya kalemi alarak geri kalemi çekiştiren ikilinin yanına döndü.
"Alın"
İkili kaleme baktığında ellerindekini bırakıp kaleme uzandılae, jin geri çekti.
"Bunun için de mi kavga edecek siniz?"
İkili anlamayarak baktığında jin diğer kalemi de alıp ikisine uzattı, ikili kalemleri alarak boyamaya devam ettiğinde gülerek mutfağa gitti.
Arkasından namjoon'da girdi.
"Yardım ister misin?"
"Olur, havuçları keser misin?"
Namjoon onayladığında yıkanmış havuçları,kesme tahtası ve bıçağı masaya koydu, namjoon kesme işine başlarken jin ona baktı.
Namjoon havucu kesmeye uzak bir şekilde sürekli bıçağı tahtahaya vurduğunda jin gülerek konuştu.
"Göstereyim istersen"
Namjoon kafasını salladığında jin namjoon'un elini tutarak yavaşça gösterdiğinde namjoon yutkunarak yüzüne yakınlaşmış jin'e baktı.
Jin'de namjoon'a döndüğünde ikili göz göze durdu, yüzleri o kadar yakındı ki verdikleri nefesler bir birinin dudaklarını yakıyordu, jin elini sıktığında namjoon da parmaklarını oynattı.
Hoseok'un sesi gelince ikili ayrıldı, jin geri gidince hoseok içeri girdi.
"Hyung bak seni ve jungkook hyung'u çizdim"
Elindeki kağıdı uzattığında jin gülerek hoseok'u kucağına aldı.
"Çok güzel olmuş bebeğim, hadi onu asalım"
Jin odasına giderek boş bir çerçeve aldı, geri mutfağa döndü ve resmi içine yerleştirdi, hoseok cam kenarına çerçeveyi koyduğunda güldü.
"Yerini bulmuş"
"Hyung bana havuç suyu yapar mısın?"
(Tadı çok kötü amk)
"Yaparım tabi, hadi sende okuma yap"
"Tamam"
Namjoon havuçları keserken hoseok mutfaktan çıktı, jin hoseok için yeni havuçlar çıkardı, ikili sesizce işlerini yapıyorlardı ama yaşadıkları an ikiliyi garip hissettirmişti.
/
Gülerek kafamı salladım.
"Öpüşselerdi tam olurdu"
Kapım çaldığında kalktım, açtığımda annem konuştu.
"Yemek hazır"
"Geliyorum"
Gittiğinde kapıyı kapattım, sayfaya ayracı koyarak aşşağı indim, masaya oturduğumda annem önüme tabağı koydu.
"Baban görüşmek için çağırdı, haberin var mı?"
"Hayır, nedenini söylemedi mi?"
"Vakit gecirmek istediğini söyledi"
"Barışacak mısın?"
"Boşanan kendisiydi, batsa bile yanında olacağımı söylemiştim ama o bana güvenmedi"
"Şuan durumu iyi, olumlu düşünmesen bile arkadaş olarak kalabilirsiniz"
"Bakıcam"
Omuz silkip yemeğime gömüldüm, hoseok'un geleceğini merak ediyordum, görünüşünü de.
/
Görüceksin,sadece sabret yoongiş
Aşklarım yorumlarınıza şimdi bakamayacağım,müsait olduğum zaman hepsini cevaplamaya çalışacağım,anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim ❤❤❤
![](https://img.wattpad.com/cover/368346112-288-k818324.jpg)