14

51 10 21
                                    

İki gündür ağlamaktan harap olmuştum, duvar kenarına sırtımı yaslamış ağlamaktan başka bir şey yapmıyordum, ben evimi istiyordum, babam ve annem endişeden mahvolmuş lardır kesin.

Kapı açıldığında burnumu çekip içeri giren hoseok'a baktım, derin bir nefes alıp elinde tepsi ile yanıma geldi.

"Yemek ye hadi"

"Evimi istiyorum"

Elini saçlarına geçirip yanıma çöktü.

"Yemek yersen seni daegu ya götürücem"

Ellerimi omuzlarına koyup üstüne atladım.

"Cidden mi? Yemin et"

Geri düştüğünde dirsekleri üzerinde kalktı.

"Yemin ederim, hadi yemek ye, küçükcüksün zaten, iyice eriyecsksin"

Burnumu çekerek üstünden kalktım, tepsiye baktığımda et, pilav ve yeşillik vardı, ona döndüm.

"Makarna yok mu?"

"Ma  makarna?"

Kafamı eğdim, doğru ya burada makarna ne arasındı ki, çubukları alıp yemek yemeye başladığımda karşımda durdu, burnumu çekerek yanaklarımı sildim.

İğrenç göründüğüme emindim, konuşunca ona döndüm.

"Jimin'e saldırmayacaksan sana bakması için buraya getiricem"

"Ne için? Yalancı o, şifacı da değil, yılan o yılan, kandırdı beni"

"Onun hakkında böyle konuşma malısın"

"Neden? Jungkook hyung'un beni öldürür mü? Siz onu tanımıyorsunuz, beni nasıl tanımamaz lıktan geldi, bir aydır da bir birimizi tanıyoruz"

"Cidden.. Ona saldırmayacaksın, tamam mı?"

"Tamam tamam"

Suyu içerek dudaklarımı sildim, çok acıkmıştım, tabakları bitirdiğimde yanıma gelip ellerini yüzüme sarıp gözlerimi sildi.

"Gözlerin kızarmış, yüzünü yıka da kendine gel"

Kafamı sallayıp kalktım, banyoyu gösterdi, içeri girdim, elimi yüzümü yıkadım ve aynada saçlarımı düzeltip çıktım.

Oturduğumda kapı açıldı, jimin içeri girdiğinde sinir ile bakıp ellerimi sıktım, korkarak bana baktı, hoseok'a döndü.

"Saldırmayacak dimi?"

"Hayır, yoksa zindana atarım"

Hoseok'a bakarak dudaklarımı büzdüğümde jimin yanıma geldi, gözlerime baktı, kolumu sıktı, baskı uyguladı.

"Ağrıyan bir yerin var mı?"

"Yok, belki senin vicdanın ağrır da kurtarırsın beni buradan"

Geri çekilerek hoseok'a döndü.

"İyi görünüyor, sadece iyi beslenmeli"

Kafama baktı, kulağıma eğildi.

"Sana bol şanslar"

Geri çekildiğinde yakalarını tuttum, korkarak baktığında hoseok konuştu.

"Hey, ne dedim ben"

Ellerimi geri çekerek onu ittim, jimin hemen odadan çıktığında gözlerim yine doldu.

"Adi pislik seni"

Güçsüz olmaktan nefret ediyordum, ellerimi yüzüme sarıp ağlamaya başladığımda hoseok önümde durdu.

kitap : sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin