Hoseok'un doğum günü için koşuşturma lar başladığında merdivende durmuş aşşağıya bakıyordum.
Jimin yanıma gelerek durdu.
"Alıştın mı buraya?"
"Hayır"
"Alışırsın, güzdel bir yer"
Omuz silktiğimde jin yanımıza geldi.
"Nasılsınız?"
"İyi"
Aynı anda konuştuğumuzda güldü.
"Tatlı seçicem, yardım edin bana"
Onaylayıp arkasından gittik, odaya girdiğimizde masanın üstü tatlı doluydu, şakınca baktım.
Oturduğumuzda jin konuştu.
"Beğendik lerinizi söyleyin"
Kafamızı sallayarak masaya döndük, küçük küçük yemeye başladım, hepsi şerbetliydi ve ben şerbetli tatlı sevmiyordum.
Midem bulandığında kaşığı bıraktım, karnımı ovduğumda jin bana baktı.
"Beğendiğin var mı?"
Onaylamazca kafamı salladım, jimin bir tane gösterdi, isimlerini bile bilmiyordum bunların.
Jin kafasını sallayıp geri yaslandı.
"Bu gidişle seçemeyeceğiz"
"Kek, krema falan yok mu? Mochi ya da"
"Mochi?"
"Bilmiyor dunuz siz,doğru"
"Yapılışını biliyorsan mutfakta yapabilirsin"
"Olur"
Kalktık, beni mutfağa bıraktılar, gittiklerinde şeften malzemeleri isteyip kollarımı sıvadım, en iyi şekilde yapmalıydım, hoseok'un beğenmesini istiyordum.
Hamuru renklendirip fincan ın içine koydum, kremayı koyarak meyveyi yerleştirdim, üstünü de krema ile kapatarak hamuru bağladım, fazla tarafı keserek kenarı koydum.
Üçüncüsü nü yaparken hoseok geldi, yanımda durup güldü.
"Seni göremeyince endişelendim"
"Kaçtım mı sandın?"
"Evet"
Güldüğümde mochi ye baktı.
"Bu ne?"
"Mochi, tadına bak"
Uzattığımda alarak bir ısırık aldı, gülerek yuttu.
"Çok güzel olmuş"
"Beğendiysen sevindim, sanırım bunlardan bayağı yapmalıyım"
"Yorma kendini"
"Sorun olmaz"
Mutfağa bakarak geri bana döndü, fazla kişi yoktu ve olanlar da kenarıda uyuyordu, hoseok yanağımı öperek geri çekildi.
"Teşekkür ederim"
Gülerek kafamı eğdim, hamuru açarak içini doldurdum, elindekini bitirip kollarını yukarı çekti.
"Yardım edeyim"
"Olur"
Tek tek ne yapacağını gösterdim, kafasını sallayıp yaptıklarımı yaptı, farklı meyveler kullanıyorduk, gülerek elimizde olan iş ile ilgilenirken taehyung geldi.
"Hoseok, sizi arıyorduk"
"Neden?"
Merak ile ona baktığımızda kafasını salladı.
"Üç saattir ortalıkta yoksunuz, korktuk"
"Tatlı yapıyorduk,
Masaya baktığımızda dolmuştu, yanda duran tepsiyi alarak tek tek saymaya başladım, hoseok'da yardım etti, taehyung masaya yaslanıp bizi izledi.
"Çok tatlısınız"
Yanaklarım kızarsa da ses çıkarmadım, hoseok bir tane mochi yi taehyung'a uzattı.
Taehyung yerken biz de kalanları yerleştirdik.
"218"
"140"
"Toplam 358 tane oldu, yetermi davetlilere?"
"Çok bile"
Taehyung konuştuğunda ona döndük.
"Çok güzelmiş bu, bir tane daha versene"
Hoseok uzattığında alarak yiye yiye gitti, tepsiyi kenarı bıraktık, mutfaktan çıktığımızda üstümüz pudra şekeri olmuştu, gülerek merdivenleri çıktık, jin önümüzü kesti.
"Ne olmuş size böyle?"
"Tatlı yaptık"
Konuştuğumda kaşlarını kaldırdı.
"Beraber?"
Onayladığımızda kafasını yana eğdi.
"Banyo yapıp giyinin, misafirler gelmeye başladı bile"
Hızla yukarı çıktık, odaya girdiğimizde hoseok dolaba gitti, mavi bir hanbok çıkardı.
"Sen giyecek misin?"
"Zorunda mıyım?"
"Hayır, ama benim giymem gerek"
Bıkkınca konuştuğunda güldüm.
"O zaman bende giyicem"
Gülerek bir tane de pudra pembesi çıkardı, banyoya girdik.
Bir birimize baktık, ensemi kaşıdım.
"Sen yıkan"
Hemen geri çıktım, çok utanmıştım, yatağa oturup çıkmasını bekledim.
Ses geldiğinde kafamı kaldırdım, belinde havlu ile geldiğinde vücuna bakarak yutkunup kafamı eğdim, kalkarak ben banyoya girdim.
Akan su ile iyice yıkandım, havlu alarak belimi bağladım, diğerini de üstüme attım, çıktığımda hoseok belinde ki kuşağı bağlıyordu.
Kıyafetlerden boxer alıp giyindim, bana dönerek güldü.
"Giymene yardım edeyim mi?"
"Giymesi zor mu? En son 10 yıl önce giymiştim"
"Değil ama kat kat olduğu için biraz uğraştırıyor"
Omuz silkip ilk katı aldım, yanaklarım kızarırken havluları kenarı koyup giyinmeye başladım.
Bana bakıyordu ve boynuma kadar kızardığıma emindim, yanıma gelip tek tek kuşakları bağlayıp omuzlarımı düzeltti, son katmanı da giydirdi ve belimi bağladı.
"Oldu"
"Teşekkür ederim"
"Hadi gidelim"
Odadan çıktık, heyecanlanmıştım.
/
Gün üç, o çeyrek final hakkımızdı :(
