26

47 7 32
                                    

Uyandığımda hoseok'un boynuna gömülmüştüm, gülerek kokusunu içime çektim ve küçük bir öpücük bırakıp yavaşça geri çekildim.

Dışarı baktığımda daha geceydi, kalkarak yanan lambayı alıp dışarı çıktım, herkes uyuyordu.

Yavaşça jimin'in odasına gittim, kapıyı açarak hemen içeri girdim, etrafa baktığımda neredeyse boştu, etrafta defter bile olsa hiç birşey yoktu.

Dolaplara baktığımda da bir şey bulamadım, bana o kitabı vermişse yanında tutuyordur diye düşünüyordum.

Bir şey bulamayınca çıktım, şifa odasına giderek kapıyı açmaya çalıştığımda olmamıştı, kaşlarımı çattım, odası açıktı ama burası kapalıydı?

Hızlanan kalbim ile etrafa baktım, anahtarı bulmam lazımdı, o yanında anahtar taşımazdı, duvarlarda elimi gezdirdim, bir kıpırdanma, bir boşluk arıyordum.

Küçük bir boşluk bulduğumda taşı çektim, anahtar oradaydı, gülerek aldım ve hemen kapıyı açtım, içeri girip diğer lambaları da yaktım.

Çekmeceleri açarak kitabı aradım, otları geri çektiğimde örtü vardı, kaldırdığımda kitap duruyordu.

Aldığımda bana verdiği kitap olduğunu görünce sevinçle zıpladım, kitabı göğüsüme bastırıp hemen lambayı alıp diğerlerini söndürdüm.

Odadan çıkarak kilitleyip geri yerine koydum ve hızla hoseok'un odasına gittim.

Kapıyı kapatarak diğer lambaları yaktım, kenarı koyup hoseok'u sarstım.

"Hoseok"

Kıpırdandığında ellerimi yanaklarına koydum.

"Kalk hoseok"

Kalkarak gözlerini ovdu.

"Yoongi, ne oldu?"

"Buldum, kitabı buldum"

"Ne? Ne kitabı?"

"Geri gideceğim kitap"

Kendine gelerek yutkunduğunda gülerek kitaba bakıyordum.

"Tanrım, sonunda buldum, o kadar heyecanlıyım ki, sonunda evime gidicem"

Zorla gülerek bana baktı.

"Çok sevindim, evine gidip ailene kavuşacaksın"

Kafamı sallayıp sıkıca sarıldım.

"Evet, bu anı bekliyordum"

Belime sarılıp beni üstüne çekti, bacaklarına oturup kitabı aldım.

"Pekala, nasıl geldiysem öyle gitmem gerek diye düşünüyorum"

"Peki nasıl geldin?"

"En son uykum vardı, kafam açık sayfanın üstüne düşmüştü, uyandığımda buradaydım, öyleyse kitabın üstünde uyumam gerek, yani öyle düşünüyorum"

"Bu mantıklı mı? Ya sayfa yırtılırsa?"

"Bilmiyorum, denemem gerek"

Kitabı elimden alarak kenarı koydu, ellerini yanaklarıma koyarak okşadı.

"Bunu istemek haddime değil ama gitmeni istemiyorum yoongi"

"N nasıl?"

"Gitme, benimle kal, ne istersen yaparım, beni bırakma"

"Hoseok"

"Lütfen,ben sensiz yapamam"

Uzanarak kitabı alarak açtım.

"Ama buldum"

"Yoongi, ben sana bağlandım, sen benim gibi olmaya bilirsin ama ben seni seviyorum"

Gözleri dolduğunda benim de doldu.

"Hoseok, lütfen bana bunu yapma"

"Yalvarırım, ayaklarına kapanırım, beni bırakma"

Ay ışığı üstümüze vurduğunda kitap parladı, yanaklarımız ıslandığında hıçkırdı.

"Bırakma beni"

"Ben.. Ben"

Kitap beni içine çekerken hoseok'un dudaklarını öptüm, öpüşümüz o kadar ağırdı ki, altında eziliyordum.

Geri çekildiğimizde elimi saçlarına koydum.

"Kalbimdesin"

"Kalbimdesin"

Birden her şey silindiğinde uyandım, kendimi babamın evinde buldum şaşkınca kalkarak yutkundum, etrafa baktığımda odamdaydım.

Ağrıyan kafamı sallyarak durup yutkundum.

Kalkarak aşşağı indim, babam koltukta uyuyordu, göğüsüm daralıyordu, geri odaya gittim ve kitaba baktım, hala aynı sayfaydı.

Gözlerim dolduğunda nefeslerim yetmemeye başladı.

"Biz.. Hoseok"

Göz yaşlarım kitaba düştüğünde titreyerek aldım, ismi ıslanmıştı, elimi dudaklarıma götürüp hıçkırdım.

"Hoseok"

Kitaba sıkı sıkı sarıldım, burnumu yaslayıp hıçkırdım.

"Neden kalbimin yarısı yok olmuş gibi hissediyorum, canım yanıyor"

Derin derin nefesler içime çekerken titriyordum.

"Herşey bir rüyamıydı?"

Kalkarak kafamı salladım.

"Hayır, hayır değildi, öpüşlerimiz, gülmelerimiz, sarılışlarımız rüya değildi, rüya olamayacak kadar geçertik biz, rüya olamayacak kadar gerçekti dokunuşlarımız"

Dizlerimin üstüne çökerek sayfaları açtım, boş sayfalar vardı, yazılmaya başladığında okudum.

/

Hoseok odasına astırmış olduğu portrenin önünde çökmüş ciğeri çıkana kadar ağlarken dudaklarından tek bir isim dökülüyordu.

"Yoongi, neden bize bana bunu yaptın? Sana bütün duygularımı vermişken neden bizi ayırdın?"

Portreyi indirip yatağa yasladı, sırtını da karşısında durup duvara yaslayıp bacaklarını kendisine çekip ağlamaya devam etti, nefesleri ciğerlerine yetmiyor daha büyük soluklar alıyordu.

Yanında duran lambayı alarak portreye atacak-'

/

"Hayır hoseok,yapma bunu yapma, yalvarırım yapma"

/

'Atacak iken vaz geçip geri bıraktı, portreye yaklaşıp elini nazikçe üstünde gezdirdi.

'Senin tenine değerken içim titriyordu, saçlarına dokununca parmaklarım karıncalanıyordu,  sana baktığımda bile canımı verebileceğim birini, hayatımı adayacağım birini görürken beni bıraktın, olsun, ben yine de seni sevicem, sen benim dünyamsın'

Portrenin yanına, yere uzanarak gözlerini kapattı ve uykuya daldı'

/

Hıçkırık kitabı alıp göğüsüme bastırdım.

"Yerde uyuma hasta olursun"

Gözlerim kapanmaya başladığında kitaba son dalım mış gibi sıkıca tutundum.

/

Size duyguyu geçirdim mi bilmiyorum ama ben biraz ağlamış olabilirim
/

kitap : sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin