25

40 7 32
                                    

Sandalyede oturmuş, kıpırdamadan duruyordum, karşımda oturmuş olan taehyung ve hoseok ise beni resmetmeye çalışıyordu.

Bir saat olmuştu ve ben sıkıntıdan patlıyordum, oflayarak gerindim.

"Sıkıldım ben"

Taehyung kaşlarını çatarak bana döndü.

"Kıpırdama yoongi"

Oflayıp kıpırdamadan durdum, kaslarım ağrımıştı artık.

Üç saat sonra hoseok geri yaslandı.

"Bitti"

"Şükür tanrım"

Kendimi saldığımda taehyung güldü.

"Çok güzel oldu cidden"

Kalkarak yanlarına gittim, şaşkınca baktım.

"Çok güzel"

İlk denemede bu kadar güzel çizmesi, şaşkınca kalmıştım, taehyung bizi yalnız bıraktığında hoseok kalktı.

"Bunu odama koyucam"

Kafamı salladım, portreyi alarak odasına gittik, hizmetçilere duvara asmasını söyleyip verdi ve iyice korunması için uyardı.

Yatağa uzandığımda üstüme çıktı.

"Yarın da seni çizmek istiyorum"

"O kadar saat kıpırdamadan duramam ben"

"Lütfen yoongi"

Elini yanağıma koyarak güldüğünde gözlerimi kapattım.

"İyi"

Yanağımı okşayarak yana uzandığında kapı çaldı, izin verdiğinde hizmetçiler geldi, tabloyu hoseok'un gösterdiği yere asmaya başladılar.

Onları izledik, bittiğinde çıktılar, yeniden portreye bakarken güldüm, yanağımı öperek burnunu sürttü.

"Güzel olmasaydı senden özür dilerdim"

"Neden?"

Ona döndüğümda dudaklarımızı sürttü ama öpmeden geri çekildi.

"Zamanını aldığım için"

"Bir şey olmazdı, kötü de olsa güzel olurdu benim için"

Gülerek geri portreye baktım, belime sarılıp kafasını omuzuma koydu, sessiz kaldık.

Yemek saati aşşağı indiğimizde jimin kıpırdandı.

"Jungkook ile bu gün kasabaya inicez, burada olmayan otlar gelmiş, yarın akşam anca döneriz"

Kafamızı salladığımızda namjoon ofladı.

"Rahatça gezmeyeli uzun zaman oldu"

Jin kafasını salladı.

"Doğru, vakit bulamadık bir türlü, bir ara biz de dolaşalım"

"Güzel olur"

Taehyung gülerek suyunu içti.

"Ben rahatım, kıskanın"

Güldüğümüzde eti ağızına attı, hoseok gerindi.

"Kılıç çalışmalıyım"

Memnuniyetsizce konuştuğunda jungkook ona baktı.

"Uzun zamandır ekiyorsun derslerini, çalışmaya başla artık"

"Tamam"

Ben geldiğimden beri ayrılmıyorduk ve dolaşıyorduk, jungkook bu konuda bize biraz kızgındı, taehyung araya girdi.

"Bu gün çok güzel bir portre yaptı, ilk denemesi ama o kadar güzel di ki, yoongi'yi çizdi, görmeniz lazım"

Hoseok gülerek baktığında jin hemen konuştu.

"Hemen görmem gerek, oğlum çok iyi iş çıkartmıştır kesin"

"Evet hyung, odama astım"

"Yemekten sonra bakalım"

Onayladığında tabağıma döndüm, hiç konuşasım yoktu, jimin bana baktı.

"Çok konuştun cidden yoongi, çenen bir durmadı"

Göz devirdim.

"Hiç seninle uğraşamam"

"Çok üzüldüm cidden"

Diğerleri güldüğünde hoseok elini omuzuma koyarak beni kendine çekti.

"Onu biraz yordum da, dört saat hareketsiz kaldı"

Namjoon bana baktı.

"İyi iradesi varmış desene"

"Öyle cidden"

Gülerek tabaklarımıza döndük, esneyerek ağızımı kapadım, yemek bittiğinde kalktık, jin ile hoseok'un odasına gittik.

Portreyi görünce hoseok'a sarıldı.

"Çok güzel olmuş, çok iyi çizmişsin"

Akan turuncu saçları öptüğünde güldüm, hoseok elini saçına attı.

"Hyung bu boya ne zaman çıkacak?"

"Akıtmak için karışım yaparım şimdi"

Yeniden yumuşak saçları öpüp gittiğinde yatağa uzanıp gözlerimi kapattım, arkama gelerek belime sarılıp anlını sırtıma bastırdı.

Elini tutarak uyumaya başladım, yorgun hissediyordum.

/

O kadar kötüyüm ki, üniversite hayallerim suya düştü, yazma isteğim yok. Bu yıl da hazırlanıcam, umarım istediğim yere gidebilecek kadar puan alabilirim

kitap : sope Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin