~Umut belki de gelecek sayfadadır,
sakin kapatma kitabı .Hazırlıklar bitince yanıma en iyi betalarımı alıp yola çıktım. İlk önce Cadı krallığına - Aretuzaya gidecektim. Daha sonra Onilerin yaşadığı yer Narakka . Narakka 'ı hiç sevmiyorum. Ondan sonra insan krallığı Avalor , en sonda Peri krallığı Florentiaya uğrayacaktım . Kaçak kurtların hepsini teker teker bulacaktım
🐺 🐺 🐺 🐺 🐺 🐺 🐺 🐺 🐺
Hazırlanıp yola çıktık. Kurt olarak dönüşüp gitmek bizim için daha verimli olurdu. Hem hızlı olurduk, hem de onları bir yerlere zarar vermeden yakalardık.
Max da bunu teklif etmişti , fakat reddetmiştim. Kurt olarak gitseydik eğer , dikkat çekmiş olurduk . Belki diğer krallıklar da onları saklıyor, koruyordu. Bir alfa olarak her zaman tedbirli olmalıydım . Onlara saklandıkları yerde gizlice yaklaşıp planlarını öğrene bilirdim. Bu garip işbirliğinin altında yatanı da böylelikle çözmüş olurdum . İnsan bedenindeyken omega kurtlar zayıf olduğu için onlardan uzakta olduğumuzda kokumuzu almaları neredeyse imkansız olurdu . Bu işi sinsice aralarına sokulup ses çıkarmadan hall etmek istiyorum . Öylede yapacaktım .
& 8 SAAT SONRA.
Tam da tahmin ettiğim gibi . Başıboş omegalar cadılarla anlaşma yapamaya çalışıyorlarmış . Ve tabii ki cadılara hiç bir şey vadd etmedikleri için cadılar yanaşmamış .
Biz yakaladıktan sonra yeraltı mezarlıklarına gönderdik . Orası Ravkada en korkunç hapishaneydi . Oraya giriş vardı ama çıkış yoktu .
Orada nezaretçiler yoktu . Cehennem tazıları vardı. Hücrelerinden çıktıkları an paramparça olurlardı. Bu hapishanenin en iyi yanıysa Kaer- Morhen de oluşuydu.
Adamlarımın omegaları hapishaneye götürüşünü keyifle izliyordum . Ve herzamanki gibi keyfimin içine edecek bir parazit olmalıydı.
Max yanıma gelip " Alfa bütün omegaları hapishaneye sevk ettik . Fakat üç beş tane omega kaçak " dedi çekingen tavırla.
Kaçak mı dedi o ?
Kaçak dedi . Lanet olsun.
" Ne demek kaçak lan ? bulamadınız mı hala ! " dedim sinirlerime hakim olmayarak.
" Buradakilerden kaçan yok Alfa , diğer omegaların Avalor ve ya Florentiad olduğundan şüpheleniyoruz " başı öne eğik olarak cevap verdi.
" Ne duruyorsunuz o zaman . Hemen toparlanın gidiyoruz ! " Emrimle herkes yola çıkmak için harekete geçti.
Sonraki yolumuz Avalordu .
* * * * *
Sonunda rahat bir nefes aldım. Bütün omegaları öldürmüştük . Her ihtimale karşı yien şehre daha dikkatli bakacaktık.
Uzun bir yol geldiğim için yorulmuş ve susamıştım .
Sürüm de aynı haldeydi.
Bu yüzden " Şehir meydanında su içmek için çeşme olmalı , oraya gidip su içe biliriz" dedim . Hepsi bunu bekliyor olmalı ki oturdukları yerden ayaklandılar.Şehir meydanına geldik. Tam Maxtan sevk edilenler hakkında rapor alacakken burnuma harika bir koku geldi . Solduğum Gül kokusu o kadar mest ediciydiki .
Galiba fazla susuz kaldığım için hayal görmeye başladım . Çeşmenin başındaki mavi kurdeleli kıza seslendim .
" Maviş, su verirmisin ? " . Umursamayıp suyu içti .
" Peri kızı su istedim vermeyecek misin ? "
Yine umursamamış gibi davranıyordu." Yabancılarla konuşmuyorum" dedi .
Ne tatlı bir şeysin sen .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitsune & Alfa : Amor sine fine
WilkołakiTilkiler masallarda genellikle sinsi, uyanık, üç kağıtçı ve yalancı sıfatlarıyla bilinir. Tilkileri masallarda ve fabllarda kurnazlığıyla tanımışızdır. Peki ya kurtlar? Kurtlar kudreti, korkusuzluğu, yardımseverlik gibi iyi nitelikleriyle bilinen...