15-ZEHİR

226 2 0
                                    

Archie koltukta iki büklüm halde uyuyan Edna'ya  iç çekerek baktı. Henüz hava yeni aydınlanmıştı ve dün geceden beri ormanın derinliklerinde çırpınırken iç dünyasıyla savaş halindeydi. Dolunay yaklaşıyordu ve yine o bildiği duygulara kapılmıştı ve eve geldiğinde kanepede uyuyan Edna'yı görüp yanına gelmişti. İşte şimdi ona korkmadan, gözlerini kaçırmadan doya doya bakma fırsatı bulmuştu.

Dizlerinin üzerine çökerek yüzünü incelemeye başladı. Sarı kumral saçları gözlerinin üzerine düşmüş bir tül gibi görünüyordu. Kalın dudakları iştah kabartan türdendi. Yumruklarını sıkarken yutkundu. Bir hışımla ayağa kalkıp arkasına döndü ve Kyle'yi karşısında görünce ne yapacağını bilemedi. Hızlıca durumu toparlamak istedi ama kelimeler ağzından dökülürken daha da batıyordu.

Be..ben yüzünde böcek vardı.

Kyle'nin kaşları bir yay gibi havaya kalktı sonra indi. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyor bir yandan aşağı yukarı kafasını sallıyordu.

Ben gideyim ! dedi Archie konuşmanın daha fazla uzamasına engel olarak ve yanından topuklarcasına ayrıldı. Kyle ise arkasından hala manidar bir şekilde sırıtıyordu.

Neye gülüyorsun öyle ? dedi Leon verandadan içeri girerken. Kyle hızlıca ciddiyete bürünürken "Hiç" diye yanıt verdi. Leon bir kaç adım daha atarak ona yaklaştı. Üzeri çıplaktı ve sadece altında siyah pamuk kumaştan bir şort vardı. Elinde buruşturduğu atleti ile anlındaki teri sildi. Nefes nefese görünüyordu. Delici bakışları o haldeyken bile  üzerindeydi.

Ginger'ın da aynı şekilde verandadan içeri girdi ve ilk önce Leon'un dudaklarına ateşli kısa bir öpücük kondurdu.  Kyle bakışlarını kaçırırken sinirle dudaklarının içini ısırdı.

Ginger-"Sizi yalnız bırakayım. Abi kardeş konuşacaklarınız vardır. Ben duşa giriyorum sevgilim!" dedi son cümleyi seksi bir tonlama ile vurgu yaparak hemen ardından  göz kırptı ve yanlarından ayrıldı.  

Kyle bakışlarını Leon'a çevirirken öğürme hareketi yaptı. Leon çapkın şekilde gülümserken Kyle ona ters ters bakıyordu.

Leon-" Çok kıskançsın !"

Aksine.. midemi bulandırıyorsunuz. Ayrıca ben senin kardeşin değilim !

Leon dudaklarının kenarını ısırırken ona kısılan gözlerle çapkın bir edayla baktı.

Bana öyle bakma.. dedi Kyle dişlerini sıkarak.

****

Victor gözlerini açtığında evin salonunda yerde yüz üstü yatıyordu. Başından ensesine doğru bir acı hissediyordu. İnleyerek doğrulmaya çalıştı. Gece düşmüş müydü ? Yoksa ani bir baygınlık mı yaşamıştı ? Bu ihtimalleri düşünürken ikisinin de anında saçma olduğuna karar verdi. O bir doğaüstüydü ve refleksleri öylesine güçlü ve keskindi ki buna imkan yoktu.

Günaydın Victor Lockgod ! dedi karşısındaki koltukta sopa gibi dimdik oturan kadın. Ses ince ve tok olmasının yanında son derece iğneleyici ve tatlı sert çıkıyordu.

Victor yerde oturur vaziyette ensesini sıvazlarken başı eğik tek gözü kapalı şekilde konuşan kadına baktı. Siyah saçlar, keskin bir çene,  kemerli bir burun ve kırmızı ateş topu gözler..

Victor-" Ne halt ediyorsun burada Agatha ?! dedi dişlerinin arasından konuşarak. Canı yanıyordu ve kendisine ne yaptığı hakkında bir fikri yoktu.

Agatha oturduğu koltuktan narince kalktı. Vücudu öylesine dik duruyordu ki ciddi anlamda sopa yutmuş gibiydi. Ellerini önünde bağlarken etrafta gezinmeye ve yavaş bir tempoda evi incelerken konuşmaya başladı.

Kızı öldürmen gereken yerde onu ısırıp kendine esir etmek istedin ! Neden sorabilir miyim ?

Victor ona arkası dönük kadına öfke ile baktı. Cam vitrinin önünde içkileri inceliyordu. Bunu nereden biliyorsun ? dedi hesap sorarcasına.

Im.. bazı dostlarım var diyebilirim.. Hala sorumun cevabını alamadım !

Victor güçlükle ayağa kalkarken ensesinden sırtına doğru yayılan acıyla irkildi. Terliyor muydu yoksa ona mı öyle geliyordu ?

İcabına bakacağım demiştim ! dedi Victor bir hışımla sert çıkarak. Nefesi daralırken görüşü bulanıklaşmaya başlıyordu. "Bana ne yaptın ?" diye sordu kesik kesik çıkan bir sesle. Agatha bu soru ile birlikte ona doğru döndü. Yüzünde sinsi bir ifade vardı.

Bana ihanet edersen herkese etmiş olursun ! Şuanda vücudunda kurtboğan zehri var. Saatler içinde acı çekerek öleceksin.. 

Size.. dedi Victor kesilen nefesi ile. Bunu.. halledeceğim.. demiştim !

Cık cık cık cık dedi Agatha kafasını sallayıp sinsi bir gülümseme ile ona bakarak. Gözlerinde ki şeytanlığı Victor olduğu yerden fark edebiliyordu. O saf kötülüğün kendisiydi.

"Sen esir etmek yerine esir oldun Victor anlıyor musun ? " dedi sakin bir şekilde neyi kastettiğini ima etmeye çalışarak. Konuşmanın hiç bir evresinde ne bağırmış ne sesini yükseltmişti. Hep aynı tonda sakin, tatlı sert ve iğneleyiciydi.  "Chery'nin boşluğunu doldurabileceğini düşündün hem de düşmanımızla.. Sana hata yaptıranda buydu maalesef.. "

O konuşurken Victor daha fazla dayanacak gücü olmadığını fark etti. Bacakları titremeye vücudu kasılmaya başlamıştı. Daha fazla ayakta durmaya dayanamadı ve olduğu yere yığıldı. Agatha aheste aheste yürürken topuklu botlarının üzerinde kulağına doğru eğildi.

Sen ailedendin ! Chery'i seni yanımıza ilk getirdiğinde seni içimize kabul ettik. Bildiğin tüm şeyleri ve  bu hayatı sana biz sunduk. Sen ise düşmanımızla bir olmaya karar verdin ! Bunun anlamını biliyorsun Vic.. Aileden nasıl çıkacağını biliyordun öncesinde görmüştün !

Victor ikinci kez Agatha'nın sesinin fısıltılı ve karamsar bir tını ile çıktığını duydu. Yerde fanusu kırılan bir balık gibi çırpınırken Agatha kulağına ninni gibi gelen cümlelerle konuşmuştu. Konuşma bittiğinde zarifçe ayağa kalkan Agatha yürümeye başladı. Topuklu botundan çıkan sesler Victor'ın kulaklarında yankı bulurken acıyla kıvranmaya inlemeye devam etti.. Olacakları biliyordu. Kurtboğan zehri saatler içerisinde kalbine ulaşacak ve oradan zehri tüm vücuduna pompalamaya başlayacaktı. Acılar içinde kıvranırken hiç bir şansı yoktu.


AY IŞIĞI MÜHRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin