12- KARANLIK ARZULAR

250 2 3
                                    

Kyle gecenin karanlığında gökyüzünde ki ay ışığı eşliğinde çakıllı toprak yoldan ilerliyordu. Tek istediği onu görmekti.  Eve biraz daha yaklaştığında yanan loş ışıkları gördü. Kalbi heyecanla atarken nefesi kesildi. 

Ahşap kapıyı iki kere tıklattı ve bekledi. Kapı açıldığında karşısında onu gördü. Mermer gibi pürüzsüz görünen teni, bedenine yapışan tişörtü ile açıkta kalan kaslı kolları nefes kesici görünüyordu.  Kyle onun yüzünde oluşan tebessümü gördüğünde içinin eridiğini hissetti.

"Bende seni bekliyordum.." dedi nazik bir sesle Victor.

Kyle içeri girdiğinde kapı kapandı. Victor' ın burnunun ucuna kadar sokulmuştu. İkisi de birbirlerine delici bakışlarla bakıyordu. Victor elini Kyle' nin boynundan saçlarının arasına doğru götürdü. Kyle içinde yanan bir şehvetle dudaklarını araladı ve çehresini yukarı kaldırdı. Victor ağzından nefes vererek yumuşak ipeksi boynunu öpmeye başladı. Her defasında öpücüğü derinlik ve hırçınlık kazanıyordu. Dişlerini çıkartıp boynuna yapıştığında Kyle önce acıyla inledi. 

Victor uzandığı koltukta kırmızı parlayan gözlerini açarken aynı zamanda Kyle nefes nefese çığlıklar içinde uyandı. Evdeki herkes Kyle' nin çığlığı ile birlikte içeri koştular. Kyle yattığı yerde kasılıp titriyordu. Bu haliyle dışardan bakıldığında bir tür kriz geçiriyor gibiydi.

Ginger-" Ona neler oluyor?" dedi panik dolu bir sesle.

Sanrı görüyor! diye cevap verdi Leon dişlerinin arasından. Tiksinti ile karışık öfkeyle yüzünü ekşitti. Bunun olduğunu kabullenemiyordu. O pislik ondan beslenmiş ve zehrini vücuduna zerk etmişti. Kyle' yi bir önce bu durumdan kurtarması gerektiğinin farkındaydı. Yoksa olacakları düşünemiyordu.

Aradan geçen iki saatin sonunda Kyle gözlerini aralamayı başarmıştı. Zihni hala bulanıktı .O an boynundaki yara ona müthiş şekilde acı veriyordu. Öyle ki ısırılan yerin etrafı acıyla zonklarken, sanki demirden bir ateş topu boğazına yerleştirilmiş gibiydi.    Anlaşılmayan mırıltılar eşliğinde minik minik inlemeye başladı. İnlemelerden bir süre sonra Kyle kulağını tırmalayan tanıdık bir sesin ismini sayıklandığını duydu.  Sesin sahibi Leon' dan başkası değildi. Kelimeler ağzının içinden yuvarlanırken Kyle gücünü kazanmaya çalışıyordu. 

Leon-" Kendini zorlama." dedi ve elini ona doğru götürdü. Bu sırada Kyle korkuyla eline vurarak geri itti. 

" Bana sakın dokunma!"  dedi Kyle güçlükle. Gözleri yeniden kapanmaya başlamıştı. Üzerinde müthiş bir ağırlık vardı. Leon diğerlerine manasızca baktı. Elinden bir şey gelmiyor oluşu onu çıkmaz sokaklarda kapana kısılmış gibi hissettiriyordu.

Herkes sessizleştiğinde Fever ortamın havasının değişmesi gerektiğini düşündü. Konuşmaya başlayıp sessizliği bozarken sesinin kendine ait değilmiş gibi çıktığını fark etti. "  Yarasının iyileşmesi için ona kanından verebilirsin. Acı çekiyor gibi görünüyor."

Leon-" Victor' ın zehri şu anda onun vücudunda bu durumda riskli olabilir." dedi ve tekrardan Kyle' nin solgun yüzüne baktı. Alnı terden boncuk boncuk olmuştu. Dudakları susuz kalan bir toprak gibi kurumuş ve çatlamıştı. 

Edna-" Uyandığında ona her şeyi anlatırız bırakalım şimdilik rüyalarının tadını çıkartsın."

 Archie-" Tabi kabus görmüyorsa.."

 O an Edna koluyla sert bir şekilde Archie' nin karnına uyarı amaçlı vurdu. Archie acıyla yüzünü buruşturup tıslarken pot kırdığını fark etti. Ginger konunun daha fazla uzamasını önlemek için bahçeye çıkalım dedi.

Yaklaşık bir saatin sonunda  gün batımını izliyorlardı. Arkalarından gelen garip inlemelerle birlikte kafalarını evin verandaya açılan penceresine çevirdiler. Fever' ın elleri yukarı doğru teslim olurcasına kalkmışken boğazına dayanan metal kesici alet Kyle tarafından sıkıca tutuluyordu. Bir kaç adım daha atarak ahşap verandanın üzerinde ilerlediler. 

Leon-" Kendine gelmişsin.." dedi kısılan gözleriyle.

Ginger-" Ne yapıyorsun?" dedi kaşlarını çatarak. Afallamış görünüyordu.

Kyle önce Leon' a sonra. Ginger' a baktı.-" Kendimi sizden koruyorum. Victor' ın dedikleri için bir ihtimal demiştim. Fakat arkadaşınız lavaboya gittiğim sırada sivri dişlerini fırçalayıp, pençelerini çıkartıp ayna karşısında şov yaparken onu yakaladım!"

Edna hızla araya girdi. Tepkisinin gayet normal olduğunun farkındaydı. " Bak bizler tahmin ettiğin kişiler değiliz!" dedi sakince. Sana yardım etmek istiyoruz.

Kyle kafasını sağa sola sallarken " Düşmanınız bir vampir ve o beni ısırdı sizler ise filmlerde gördüğüm canavarların ta kendisisiniz. Tüm bu şeyler gerçek olamaz!"

 Leon ona doğru bir adım atmaya yeltenmişti ki Kyle, Fever ile birlikte ona doğru döndü.

Leon-" Sence de aşırı tepki vermiyor musun? Bu konuyu konuşabiliriz. Beni tanıyorsun Kyle.." derken son cümlesi imalı ve sert şekilde dudaklarından dökülmüştü. Fever put gibi dururken dişlerinin arasından "hiç yardımcı olmuyorsunuz" diye inledi.

Kyle yüzünde hayal kırıklığına uğradığı belli olan bir ifadeyle ona bakmaya devam etti. Bu sırada gerçekten kafayı yemiş gibi hareket ettiğini biliyordu ama bu durumda kim olsa aynı şeyi yapardı diye düşünerek kendisini teselli etti. Bu gerçekten oluyor muydu ? Sevdiği adam ve diğerleri gerçekten bir yırtıcı mıydı ? Yo.. yo.. bu rüyadan ibaret ya da bir kurmaca şakalar silsilesi.. 

Elini Fever' ın  boğazından yavaşça çekerken bir adım geriye doğru attı. Fever derin bir nefes vererek diğerlerinin yanına geçti.

Kyle-" Seni tanıdığımı sanıyordum.." dedi mırıltı ile. Yüzünde acı dolu buruk bir tebessüm vardı. Derin bir nefes alıp verirken gözlerini kapattı. Hala beyni bu gerçekliği reddediyordu ama kalbi aksini iddia ediy

Ginger-" Tatlım o hala senin tanıyıp büyüdüğün sevdiğin abin.." dediğinde Kyle dudaklarını acıyla ısırdı. Birde bu abi kardeş olayı vardı.

Archie-"  Sana anlatmamıza izin ver. İşlerin bu noktaya gelmiş olması üzücü.."

Kyle o anda boynuna giren acıyla yüzünü buruşturup tısladı. Elini refleksle boynuna götürürdü.

Leon-"Sargını değiştirelim hadi." dedi emrivaki bir sesle. İçeriği girdiğinde diğerleri de bir şey söylemeden onu takip ettiler. Kyle derin bir nefes alıp verdi. Stres yüzünden migreni tutmaya başlamış ağrı şakaklarına kadar inmişti. Ayaklarını sürürcesine içeri girdiğinde Leon ile aralarında kısa süreli bir göz teması oldu. 

Beni dönüştürdü mü? diye sordu Kyle sakince. Hala bu olanlar ona gerçekmiş gibi gelmiyordu. Rüya görüyor olabilir miyim? dedi ağzının içinden.

 Leon-"Hayır. Dönüşmen için neredeyse ölmüş olman gerek. Seni vücudunun verdiği tepkiye bakılacak olursa esiri etmek istemiş."

 Kyle' nin tek kaşı onu anlamadığını belli edercesine havaya kalktı. 

Leon-" Bir kaç gün yoksunluk çekeceksin. Tıpkı uyuşturucu kullanan madde bağımlıları gibi. Zihnine girecek seni en hassas en zayıf ve en karanlık arzularından vuracak."

 Kyle çatallı bir sesle " Peki" dedi ve konuşmaya devam etmeden hemen önce boğazını temizledi. Ya ona karşı koyamazsam..o zaman ne olacak? 

Cık cık derken Archie kafasını sağa sola doğru sallıyordu. Kyle bakışlarını ona doğru çevirdi.

Archie-"Bunu istemezsin. O senin karanlık arzularını sana karşı kullanacak. Eğer ona teslim olursan seni daldığın ve hep arzularında olan dünyanda yaşatacak evet ama bunun bedeli senden beslenmek olacak. Ta ki.." dediğinde duraksadı. Kyle' nin merak dolu bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu. Bakışlarını kaçırmak bir kaçış yolu değildi.

"Ta ki vücudunda ki son kan damlası bitene kadar!" dedi Fever yarım kalan cümleyi tamamlayarak.

Edna-" Bu yüzden ona karşı koymalısın. Seni özellikle zihnini ele geçirmesine izin verme!"

 Kyle kafasını belli belirsiz salladı. Onlara demediği şey ise içten içe teslim olmuş gibi hissetmesiydi..Sanki aksi mümkünmüş gibi..

AY IŞIĞI MÜHRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin