Saat gece yarısını geçtiğinde Kyle eve geldi. Çantasının içine buruşturarak attığı zarfı yeniden eline aldı.
Benimle dalga geçiyor olmalı ! dedi sinirle dişlerinin arasından. Onun kasabaya dönüşünden ona neydi ki ! Bu iş yıllar önce bitmişti. Hayatına girmemek üzere kendisinden ayrılmıştı. Bu ayrılık Kyle'nin hayatı boyunca unutamayacağı bir travmaya neden olmuştu. Bir daha bunları yaşamak niyetinde değildi. Ayrıca onun yüzünü görmeye hazır olduğundan kesinlikle emin değildi.
Sonundan ciğerlerinde tuttuğu nefesi serbest bıraktı. Kalbi hala muazzam bir hızla çarpıyordu. Tüm gün eli ayağına dolanmış, dizlerinin bağı çözülürken karnına giren ağrılarla mücadele etmişti. Hem de onu daha görmeden !
Bunları yaşadığı aklına gelince öfkeyle oturduğu yerden kalktı. Zarfı ikiye bölerek elleri arasında parçaladı ve çöp kovasının içine attı. Kendisine bir bardak su doldurdu. Sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Tek dikişte suyu nefes almadan bitirdi. Bardağı mutfak tezgahına bırakırken yukarı üst kata odasına çıktı.
Uyuma zamanı gelmiş hatta geçmişti. En azından çalıştığı yer en çok gece rağbet görüyordu da Kyle'de bu sayede dinlenme fırsatı buluyordu. Üzerindekileri çıkartıp doğruca yatağa uzandı. Yaz günlerinde üzerinde ince bir bluz altında ise külotla yatmayı seviyordu. Göz kapakları ağırlaşmaya başladığında Kyle uykuya daldı.
Henüz hava yeni yeni aydınlanmaya başlamıştı ki Kyle'nin gözleri bir anda aralandı. Sanki az önce derincesine uyuyan o değilmiş gibiydi. Saate bakmak için komodinin üzerinde duran telefonu eline almak istemişti karşısında gölgeliklerin arasında dikilin Leon Black'i görünce korkuyla yatağının üzerinde sıçrayarak geriledi. Hızlıca ışığı açmak için hamle yaptı ama ışık yandığında odada yalnızdı.
Ağzından hızla nefes alıp verirken odanın içinde gözlerini gezdirdi. Kafayı mı yiyordu yoksa hayal mi görmüştü ? Bilinç altının bu denli etkilenebileceğini bilmiyordu. En azından onun hayalini karşısında görecek kadar !
****
Sen iyi misin ? diye soran bir ses duydu. Kyle çalıştığı Pop'ın arka sokağına biraz hava almak için çıkmıştı. Dün ki genç adamı karşısında görünce şaşkınlığını gizleyemedi.
Sen beni mi takip ediyorsun ? diye sordu sonunda kaşlarını çatarak.
Sshh sakin ol sadece zarfı verip vermediğini sormak için geldim !
Verdim ama pek ilgilendiğini söyleyemem ! dedi Kyle sert bir sesle ve arkasına döndü. Tam içeri girmek üzereydi ki kolunun sert bir el tarafından kavrandığını hissetti. Adını hala bilmediği bu yabancı tanıdığa doğru yeniden döndüğünde gözlerini öfkeyle açarken kaşlarını çattı. Bu Kyle'nin bir daha bunu sakın yapma uyarısı niteliğindeydi.
Genç adam elini yavaşça kızın üzerinden çekerken sordu. İlgilenmedi mi ?
Evet neden bu kadar şaşırdın ? İlgilenmesi mi gerekiyordu ?
Archie'nin bakışları yere sabitlenirken yüzünde düşünüyormuş gibi bir ifade vardı. "Oysa geleceğinden emindi ?"
Kim ? diye yanıtladı bu sefer Kyle. Sinirlenmeye başlıyordu. Zaten o zarfı aldığı andan itibaren zihnini bir solucan gibi kemiren düşüncelerle boğuşuyordu ve bundan yorulmuştu.
Her neyse.. Bunu sanırım arkadaşıma bildirmem gerek !
Kyle'nin gözleri kısılırken onun ne demek istediğini az çok anlamıştı. Tam bir şey söylemek için ağzını aralamıştı ki Archie kafasını kaldırdı. "Bu arada ben Archie.. Archie Watson. Dün ismimi söylemediğimi fark ettim. Zaman ayırdığın için teşekkür ederim."
Rica ederim.. dedi Kyle imalı ve baskılı tonlama ile. Archie reverans hareketi yaparak yanından ayrılırken Kyle arkasından bir süre daha baktı. Şimdiye kadar partiye gitme niyetinde değildi. Leon için neden o partiye katılmam bu kadar önemliydi diye kendisine sormadan da edemiyordu.
Eve geldiğinde önce karnını doyurdu. Tüm gün bir şey yememişti. Saate baktığında sekize geliyordu. Hala ne yapmak istediğinden emin değildi.
****
Geleceğinden emin misin ? Saat epey geç oldu.
Leon Edna' ya doğru delici bir bakış attı.
Bana öyle bakma. Parti başlayalı dört saat oldu. Ayrıca Arcihe' nin zarfı verdiği kız Kyle' nin parti ile ilgilenmediğini söylemiş. Neden sen gidip doğrudan konuşmuyorsun ki?
Leon bir kere daha Edna' ya baktı. Tam cevap vermek üzereydi ki Ginger ve Archie' nin onlara doğru geldiklerini gördü.
"Bunu daha sonra konuşuruz." dedi Leon hızlıca lafı değiştirerek ve Ginger' a doğru döndü.
Merhaba tatlım.
Neyden bahsediyordunuz ? diye sordu Ginger. Yüzünde masum bir çocuğun gülümsemesi vardı.
Leon gülümsedi. Ne kadar harika olduğundan..
Edna gözlerini devirdiği sırada salonun bahçeye açılan büyük cam penceresinden dışarı çıkarak etrafına bakınan Kyle' ye gördü.
Aa bu o kız ! Davetiye zarfını verdiğim kız gelmiş ! dedi Archie ona doğru bakıp gülümseyerek. Bir anda masada ki tüm gözler Kyle' nin üzerine kaydı. Ginger bakmak için kafasını çevirdiği sırada Leon siyah derin yırtmaçlı elbise içinde muazzam görünen Kyle' li ile göz göze gedi.
Leon terleyen avuç içlerine ve hızlanan nabzına hakim olmak için bardağında ki dolu viskiyi tek de kafasına dikti. Viski boğazından aşağı acı bir tarla inerken silkinerek kendine geldi.
Zarfı verdiğin kız o muydu ? diye sordu Leon Archie' ye bakarak.
Evet oydu. Görünen o ki Kyle kendisi yerine bu güzel yaratığı göndermiş.
Leon çatılan kaşlarının altında derin bir nefes alıp verdi. Bu kız zaten Kyle Sage !
Archie bunu duyduğunda şok olmuş bir yüz ifadesi ile arkadaşına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI MÜHRÜ
Manusia SerigalaHerkes kalbinin derinliklerinde sırlar barındırır. Zamanla bunlarla yaşamayı öğrenir. Ufak tefek söylenen yalanlar bu sırları korumak içindir.. Peki Kyle ona söylenen yalanları öğrenebilecek miydi ? Yaşadığı ayrılık acısı pek çok soruyu beraberinde...