-8-

116 22 17
                                    

Emir Ayaz'dan

Gelen sesle beraber ben de o da yerimizden sıçradık.

"Ne oluyor?"

Bilmiyordum ama aklıma çok kötü şeyler geliyordu.

"Bilmiyorum, kal burada." deyip hızla kalktım yerimden. Koşar adım çıktım odadan ve salona gittim.

"NE YAPIYORSUN? SOK ONU YERİNE ŞİYAR!"

Babam öfkeyle amcama bağırırken amcam silahı babama doğrultmuş duruyordu.

"AMCA!"

Koşarak yanlarına gidip babamın nasıl olduğuna baktım. Neyse ki korktuğum şey olmamıştı, amcam babamı vurmamıştı.

"İndir o silahı amca!" diyerek babamın önüne geçtim.

"Emir çekil!"

Bunu diyen babamdı.

"Amca! İndir dedim o silahı!"

Gözü seğirerek bana bakan amcamın hali hal değildi. O çoğu zaman öfkelidir ama bu seferki başkaydı. Deli damarı kopmuş gibiydi.

"Emir çekil şuradan!"

Babam hala benim önüme geçmeye çalışıyordu bense buna engel oluyordum.

"Onların kanını dökemedin diye kardeşinin kanını mı dökeceksin amca?"

Amcamın öfkeli yüzüne karanlık bir gülümseme gelip gitti. Kısa bir süre yüzü değişirken "Kardeş kanı mı?" diye sordu. Sonrasında yüzü eski haline dönerken devam etti.

"Evin içinde düşman dururken kardeşimin kanını niye dökeyim yeğen?"

O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Bir anda kanım çekildi, buz gibi oldum. Kan dökülmesin diye peşimden sürüklediğim kızın kanını dökmeye niyetlenmiş gibiydi amcam. Hatta... Gibisi fazlaydı.

"Amca sakın! Sakın aklından bile geçirme!"

Amcam ben konuşana kadar çoktan yürüyüp benim odanın olduğu koridora girmişti. Koşarak peşinden gittim. Bir yandan bağırıyordum dursun diye diğer yandan onu durdurmaya çalışıyordum gidemesin diye.

"Dur amca! Dur dedim! DUR!"

"Şiyar yapma!"

Babam da onu durdurmaya çalışıyordu fakat amcam zaten iri biriydi ve şu an öfkesi hat safhadaydı. Hatta belki şu an bilinci yerinde değildi. Onu zapt etmek çok zordu.

Ve koridor o kadar uzun değildi.

Odamın kapısına varan amcam hepimizi geçip açabilmişti kapıyı. Ve artık Mayıs'la karşı karşıyaydık. O da bizi görünce korkmuş olacak ki öylece ayakta durmuş ne yapacağını bilemez haldeydi. Bu sırada ben amcamın önüne geçmiş ve silahı ona doğrultmasına engel oluyordum.

"Şiyar yapma! Kan davası yeniden başlar! Onu geç, o kız artık Ayaz! Bizden! Aileden!"

"Amca dur! Bi sakinleş bi konuşalım!"

Amcam bizim onu tutmamıza ve konuştuklarımıza daha çok sinirlenerek sert bir şekilde bizden kurtuldu. Ama bir anlık. Sadece bir anlık bizden kurtuldu ve o an olanlar oldu.

Silah patladı.

Mayıs Ayaz'dan

Gergin bir şekilde Emir'in gelmesini bekledim bir süre. İçeriden bir sürü gürültü geliyordu ama ne konuşulduğu pek anlaşılmıyordu. Bağırma sesleri vardı sadece. O silah sesinin de ne olduğunu anlayamamıştım. Elimden de bir şey gelmiyordu dua etmekten başka, elim kolum bağlı bekliyordum.

Bi UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin