21

987 41 6
                                    

Alparslan bir anda yerinde doğruldu.

"Asena nerden çıktı bu? Hayır nefret etmezdi ve iğrenmezdi. Seninle gurur duyardı. Niye böyle düşünüyorsun?" Dediğinde gözümden bir damla yaş aktı.

"Babam iyi ki ölmüş mü?" Diye sordum. Çok saçma bir soru sormuştum ama sarhoşluğun verdiği etkiyle farkında bile değildim.

"Asena ne diyorsun güzelim? Ne olduğunu anlatır mısın? Lütfen." Dediğinde bende doğruldum.

"Bu gün hemşire arkadaşım seninle konuştuğunu söyledi ama daha sonra seninle değilde Murathan Türk diye biriyle konuştuğunu söyledim. Nerden bildiğimi sorunca çocukluk arkadaşım olduğunu söyledim. Bu sefer bana orospu, kahpe falan demeye başladı. Bende birşeyler dedim ama tam hatırlamıyorum. Sonra babamın iyi ki öldüğünü eğer yaşasaydı benden iğteniceğini ve nefret ediceğini söyledi. Babam benden nefret etmezdi değil mi sırık?"

"Bir erkek mi söyledi bunu?"

"Hayır."

"Erkek olsa uzuvlarını bulamazlardı. Nefret etmezdi Asena. Baban seni çok severdi ve hala seviyor. Dünyada ki en sevdiği insan sendin. O yüzden üzülme güzelim. Lütfen." Dedi göz yaşlarımı silerek.

"Üzülmiyim değil mi?"

"Üzülme."

"Tamam üzülmüyorum o zaman." Dediğimde güldü.

"O yelloz ne zaman gidicek?"

"Sen Eylülü neden sevmiyorsun?"

"Bana kötü bakıyor. Sana da aşık gibi."

"Beni mi kıskanıyorsun?"

"Evet. Sen kıskanmıyor musun beni?"

"Ben kıskanmam."

"Ee Ceyhuna veya Emire neden öyle davrandın." Dedim. Ceyhun dediğimi duyunca kasılmıştı.

"Şunun ismini ağzına alma güzelim."

"Niye? Ceyhun dememin nesi yanlış?"

"Asena."

"Tamam tamam sustum."

"Sus diye Asena demedim. Bir ömür konuş bıkmadan dinlerim, ama erkekler hakkında konuşma olur mu?"

"Anladıım. Sana birşey sorucam."

"Sor bakalım."

"Ne zamandır spor yapıyorsun?"

"Nerden çıktı bu?"

"Geçen giyinirken seni gördüm. Çok fazla kasın var. 6 tane baklavan var. Oldukça kalın kolların var. Ve diğer her yerin kaslı." Anlattıklarımdan zevk alıyormuş gibi gülümsedi. Ve devam ettim.

"Çenende bile kas var. Nasıl oluyor bu?"

"Sapık mısın?" Dedi gülerek.

"Hayır. Değilim niye?"

"Ben soyunukken beni izlemişsin."

"Soyunuk değildin. Boxerın vardı."

"İzlediğini inkar etmiyorsun yani?"

"Hayır. Etmiyorum izledim. Yine olsa yine izlerdim. Dünyanın en güzel kısa filmi gibiydi."

"Soyunurken de izlemek ister misin?"

"Olur."

"Sen iyice arsızlaştın Asena. Ama şunu bil ben karşılıksız asla birşey yapmam. İzlemek istiyorsan karşılık vermelisin." Dedi göz kırparak.

"Ne yani? Bende mi soyunucam?"

"Bilmem."

"Önce sen soyun. Utanırım ben." Dediğimde güldü.

"Şaka yapıyorum Asenam şaka. Hem sen içince ne kadar ahlaksız bir kız oluyorsun! Cık cık cık." Dediğinde güldüm.

"Arsızlığım sadece sana."

"Sadece bana mı?"

"Sadece sana." Dediğimde yüzündeki gülümseme büyüdü.

"Öyleyse mükemmel."

"Soruma cevap alamadım."

"Hangi soruna?"

"Kaç yıldır spor yapıyorsun komiser? Beynin yok mu senin? Hiç birşey hatırlamıyorsun."

"6 yıldır."

"Ohaaa çok uzun süre."

"Evet. Hemde çok. Hadi uyuyalım çok geç oldu."

"Tamam. İyi geceler."

"İyi geceler." 

$

Sabah büyük bir baş ağrısı ile başımı yastıktan kaldırdım. Düne dair hiç birşey hatırlamıyordum. Sadece Duygu ile çok fazla içtiğimizi hatırlıyordum. Üstüm değiştirilmis bir şe

Odadan çıktığımda mutfaktan konuşma sesleri geliyordu.

Alparslan ile Eylül konuşuyordu.

"Asena ile aranızda ne var?" Dedi Eylül. Eski kocasına böyle bir soru sorması biraz fazla sinir bozucuydu.

"Seni ilgilendiren birşey yok."

"Alparslan aramıza mesafe koymayı kes. Lütfen. O kızla tekrar karşılaştığından beri aramalarımı açmıyorsun. Ayberk harici aramıyorsun bile." Ne yapıcaktı? Eski karısının dudağına mı yapışıcaktı?

"Asena ile bir ilişkim olucak Eylül. Herhangi bir kıza yakın davranmam Asena'nın aklında soru işareti yaratır ve ben bunu istemiyorum. Sende kendine bir çeki düzen versen iyi olur çocuğun var. İçip içip ev basmaya benzemez çocuk bakmak." Çocuğun var mı? Alparslanın da çocuğu değil miydi Ayberk?

Daha fazla duymam gereken birşey olmadığını düşünüp mutfağa girdim.
"Günaydın." Dedim kocaman bir gülümseme ile.

"Günaydın güzelim." Dedi Alparslan.

"Ondan." Dedi Eylül. Birşey demedim ve gülümsememi koruyup Alparslanım yanına ilerledim.

"Ağrı kesici var mı? Benimjiler bitmiş."

"Bende yok güzelim ama iki dakika hemen eczaneye gidip alırım."

"Bende var." Dedi Eylül.

"Bekle getiriyim." Dediğinde başım ile onayladım.

"Bir daha o kadar içme Asena. İçkiden nefret ederim."

"Kafam çok doluydu. O yüzddn içtim o kadar. Ama kabul ediyorum biraz fazla kaçırmışım. Hiç birşey hatırlamıyorum. Eve nasıl geldim. Üstümü nasıl değiştirdim hatırlamıyorum."

"Ben değiştirdim."

"Ne?"

***

Arkadaşlar bu kitap final olduktan sonra mafya konulu bir kitap yazmayı düşünüyorumm. Daha doğrusu konu bulamıyorum o yüzden mafya düsünüyorumm. Herhangi bir konu fikriniz varsa söylerseniz mutlu olurummm🫶🏻🫶🏻

Doktor ve KomiserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin