11

1.4K 62 3
                                    

Yeri boylayan kutuya öylece baktım.

Alparslan ise öylece bana bakıyordu. Bir süre öylece bakıştık.

"Yalan atıyorsun!"

"Hayır... doğruyu söylüyorum Alparslan. İnan ba-" lafımı bölen şey Alparslanın bana sarılması olmuştu.

Uzun bir süre sadece sarıldık. Kokusunu bolca içime cektim sanki son sarılışımızmış gibi...

Bir süre sonra ayrıldık.

"Sen... sen gerçejten osun." Dedi şaşkınca.

"Gerçekten oyum." Dedim gükümsiyerek.

"Şaka gibi geliyor! Niye arayıp sormadın onca senedir? Niye sana ulaşamadım? Niye ziyarete gelmedin hiç? Niye yanlız bıraktın beni?!" Dedi sert çıkan ses ile.

"Evde konuşsak bunları? Olur mu?"

"Olur." Dediğinde eğilip oyuncağı aldı.

Eve girdiğimizde eşyaları kenara koyduk ve koltuğa oturduk.

"Birşey içer misin?"

"Hayır."

"Peki..."

"Sorularıma cevap ver."

"Hangi sorularına?" Diye sorduğumda derin bir nefes aldı.

"Niye bu zamana kadar hiç aramadın? Niye hiç ulaşamadım sana? Niye ziyarete gelmedin? Niye yanlız bıraktın beni?!" Diye sordu. Sonlara doğru sesi daha yüksek çıkmaya başlamıştı.

"Ulaşmak istemediğimi mi sanıyorsun sen? Ne kadar ulaşmaya çalıştım sana haberin var mı? Annem ile kaza geçirdik. Telefonu kırıldı daha sonra bir süre yürüyemedik. O yüzden de ziyarete gelemedim. Yeni telefon aldı. Hatları değiştirdi. Numaranız yoktu. Lojmana geldiğimiz gün gittiğinizi..." dedim derin bir nefes alarak. Ve devam ettim;

"Taşındığınızı öğrendim. Elimde olmadan ikimizde yanlız kaldık. Ben de istemezdim yanlız kalmak. Peki ben sana soruyorum; sen enden gelmedin bizi ziyarete?"

"Beni istemiyorsun sandım. Benimle konuşmak istemiyorsun sandım..."

"Sen benim bu hayatta ki en sevdiğim kişiydin Alparslan. Sende biliyordun bunu."

"Biliyorum..." dediğinde sessizlik çöktü bir süre. Ne o konuştu, ne ben. İkimizde birburimize kaçamak bakışlar atıyorduk.

"Baban geldi dün."

"Gerçekten mi?"

"Evet. Senden bahsetti hep. Seninle çok gurur duyuyor." Dediğimde gülümedi.

"Biliyorum..."

"Yiğit amca hiç değişmemiş. Sadece biraz çökmüş."

"Evet. Hala genç duruyor." Dediğinde konu yine bitmişti. Konuşucak çok şeuimiz vardı ama konuşucak hiç birşeyimiz yoktu

"Ceylan abla nasıl?"

"İyi işte. Nasıl olsun." Dediğimde kapı çaldı.

"Kim bu saatte?"

"Bilmiyorum." Dedim ve kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda gördüğüm yüz ile hem şok olmuş, hem mutlu olmuştum.

Doktor ve KomiserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin