31

583 27 3
                                    

Medya: Asena Bozkurt

"Ne?" Diyebildim sadece.

"S-selma ablada b-beyin tümörü mü var?" Dedim titreyen sesim ile.

Alparslan öylece gözlerime baktı. Hiç birşey demedi, veya diyemedi. Hiç birşey demeden sarıldım Alparslana.

1 veya 2. Evre olsaydı ameliyat ile alınması daha kolay olurdu ama 3. Evrede ameliyat ile alınması aşırı zor ve ameliyat masasında kalabilir...

Eğer ameliyat başarılı geçse bile sadece 1.5 yıl yaşıyabilir.

Alparslanın göz yaşları omuzumu ıslatmıştı. Ben ise güçlü durmaya çalışıyordum. Ağlamamak için elimden geleni yapıyordum.

Bir süre öylece durduk ve ayrıldım Alparslandan. Hemen göz yaşlarını sildi.

"Doktorları araştırmaya başlicam hemen. Bir sürü arkadaşım var eminim biri yapar." Dedim hızlı hızlı konuşarak.

"Asena."

"Ne yapabilirim başka? Anneni ziyarete gidelim mi? Şimdi arıyim mi doktorları? Fiyat aliyim mi? Ne zaman öğrendiniz bunu? Annenler ne zmaan öğrenmiş? Üzülmesin eğer moralini bozarsa ağlarsa falan hastalığı daha kötüye gider. Pozitif düşünsün."

"Asena." Diye seslendi tekrardan Alparslan.

Hızla ayağa kalktım ve telefonumu aramaya başladım. Alparslanda benimle birlikte ayağa kalktı ve peşimden gelmeye başladı.
"Telefonum nerde benim? Ameliyatı nerde olmak istiyor? Annenler burda mı? Ziyarete gidicek miyiz? Annenler gelmesin biz gidelim yormiyalım buraya kadar. Telefonumu bulamıyorum. Acaba numaraları hala duruyor mu? Selma ablaya söyle en iyi doktorları araştırıcam. En iyi doktoe arkadaşlarım ile konuşucam." Dediğimde beni durdurdu ve iki eli ile yanaklarımı tuttu. "Alparslan bıraksana beni. Telefonumu arıyorum. Yurt dışında da tanıdıklarım var. Gerekirse yurt dışına bile gidebiliriz be-" lafımın bölünme nedeni dudağıma değen dudakları oldu.

Birkaç saniye öylece durduk ve geri çekildi.

"Sakin ol... sakin ol güzelim. Telefonun elinde. Derin bir nefes alıp ver. Sakin ol sadece." Dediği gibi yapıp derin nefes alıp verdim.

İstemsizce gözlerim dolduğunda yanaklarımı bırakıp bana sarıldı. O kadar stresliydim ki dudağımı öpmesini takıcak bir durumda asla değildim.

Alparslanı daha da üzmemek için hemen kendimi toparladım.

"Ben Duyguyu ariyim. Tatili iptal edicem." Dedim Alparslandan uzaklaşarak.

Telefonumu nir anda elimden aldı.

"Hayır etmiceksin."

"Alparslan saçmalama. Verir misin telefonumu?"

"Hayır dedim. O tatile gidiceksin."

"Gerçekten saçmalıyorsun şuan. Seni bırakıp gitmemi mi bekliyorsun!" Dedim sinirle.

"Evet. Gidiceksin o kadar hevelsiydin anlatırken. Hevesin boşa gitmesin. Hem sen demedin mi çoktan yer ayırtmış diye."

"Tamam. Gidicem ama bir şartım var."

"Neymiş o?"

"Sende bizimle geliceksin."

"Olmaz."

"O zaman konu kapandı. Bende gitmiyorum."

"İyi. Tamam bende geliyorum." Dediğinde kocaman gülümsedim.

"Ama 2 hafta durmayalım. 1 hafta yeter. Sonrasında annenin yanına gidelim."

"Tamam. Olur." Dediğinde gülümsedim.

"Asena benim seninle birşey konuşmam gerekiyor."

"Ne oldu?"

"Gel oturalım bir." Dediğinde başım ile onayladım ve koltuğa oturduk.

"Bizim bir an önce evlenmemiz gerekiyor. Yani sen ister misin bilmiyorum ama annem evlendiğimi görmek istiyor."

"Bizden bahsettin mi?" Sanki gerçekten sevgiliymişiz gibi sordum bu soruyu.

"Bahsettim. Çok sevindi. Bir an önce evlenmemizi istiyor. Seninle de bu konuyu konuşmam gerekiyordu. Yani sana sormalıyım önce."

"Alparslan benim için fark eden birşey yok. Ha 2 ay sonra evlenmişiz. Ha 1 hafta sonra. Sonuç olarak evlenicez. Bana zaman fark etmez. Şimdi gidelim nikah kıyalım desen tamam derim o derece." Dediğimde gülümsedi.

"Güzel, o halde yarın annemlere gidelim. Konuşursunuz en fazla 1 aya düğünü yaparız olur mu?"

"Olur." Dedim gülümsiyerek.

&&

"Alparslan çok heycanlandım ben."

"Niye? Alt tarafı annemlerle konuşucaksın Asena'm."

"Ya her gün annenlerle düğün konuşmuyorum sonuçta." Dediğimde güldü. Titreyen ellerimi ellerinin arasına aldı.

"Sakin ol. Derin nefes alıp ver."

"Alparslan Ayberki kime bıraktın?"

"Kuzenime."

"Tamam..."

"Basıyorum zile?"

"Bas." Dediğimde zile bastı.

"Alparslan ben gidiyorum." Dedim ve geri doğru adımlar attım.

"Saçmalama." Dedi ve beni geri yanına çekip elini belime koydu.

"Sakin ol." Dediğinde kapı açıldı.

"Hoş geldinizz!" Dedi Selma abla bana sarılarak.

"Ay cennet kokulumm. Çok özlemişim seni." Gülümsedim ve sarılmasına karşılık verdim.

"Bende çok özledim Selma ablamm." Dedim. Bütün stresimi, heycanımı alıp yok etmişti.

"Kıskanıyorum ama!" Dedi Alparslan. Selma abla güldü.

"Sus sana 20 yıldır sarılıyorum. Kızıma kaç sene oldu sarılamıyorum." Dediğinde gülümsedim.

Bir süre öyle durduk ve benden ayrıldı.

"Gelin içeri geçin." Dediğindd Alparslan ile içeri geçtik.

Alparslanı takip edip oturma odasına doğru ilerledim.

Koltuğa oturduğumda Selma ablada gelmişti.

"Ee Asena'm annen nasıl?"

"İyi çok şükür."

&&

"Evlenmeye karar vermişsiniz?"

"Evet." Dedim. Ellerim titriyordu. Alparslan bunu fark edip elini elimin üzerine koydu.

"Uzun zamandır sevgiliyiz. İş ciddiye binmeden söylemiyelim demiştik. İş ciddiye bindi evlenmek istiyoruz."

"Oğlum Nermin ablan ne diyor bu işe?" Diye sordu Yiğit abi.

"Daha birşey konuşmadık."

"Bizim için hava hoş. Evlenin biz ne olursa olsun arkanızdayız." Dediğinde gülümsemem büyüdü.

Bir süre düğün, isteme, nikah hakkında birşeyler konuştuk ve evden çıktık.

"Alparslan anneme de mi uğrasak. Hava daha kararmadı."

"Olur. Müstakbel karım nasıl isterse."

"Müstakbel kocam biraz fazla centilmen sanırım."

"Sadece müstakbel karısı için öyle sanırım."

Doktor ve KomiserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin